3. Ceza Dairesi 2018/12042 E. , 2019/6587 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanıklar ..., ... ve ... hakkında basit kasten yaralama suçundan kurulan hükümler ile sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Sanık ...’ın adli sicil kaydında taksirle işlenen suça dair kayıt ile silinme koşulları oluşan adli para cezasına dair mahkumiyet, sanık ...’ın adli sicil kaydında silinme koşulları oluşan erteli adli para cezasına dair mahkumiyet, sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar bulunduğu anlaşılmış ise de;
a) Sanık ... yönünden silinme koşulları oluşan mahkumiyetlerin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih 2008/11-250 Esas- 2009/13 Karar sayılı evrakında da gösterildiği üzere “Eski yasa döneminde işlenip, adli sicilden silinme koşulları oluşmuş olan mahkûmiyetler ile ertelenmiş ve vaki olmamış sayılmasına karar verilen mahkûmiyetlerin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yasal engel oluşturmayacağı, yeni dönemde işlenen suçlar açısından ise infazdan sonra 5237 sayılı Kanun"un 58. maddesinde belirtilen tekerrür sürelerinin esas alınmasının hakkaniyete uygun bir çözüm olacağı” belirtildiğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmeyeceği,
b) Sanık ... yönünden; adli sicil kaydında bulunan taksirli suça dair mahkumiyetin 5271 sayılı CMK’nin 231/6-a maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmediği, yine silinme koşulları oluşan adli para cezasına dair mahkumiyetin de Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih 2008/11-250 Esas- 2009/13 Karar sayılı evrakında da gösterildiği üzere “Eski yasa döneminde işlenip, adli sicilden silinme koşulları oluşmuş olan mahkûmiyetler ile ertelenmiş ve vaki olmamış sayılmasına karar verilen mahkûmiyetlerin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yasal engel oluşturmayacağı, yeni dönemde işlenen suçlar açısından ise infazdan sonra 5237 sayılı Kanun"un 58. maddesinde belirtilen tekerrür sürelerinin esas alınmasının hakkaniyete uygun bir çözüm olacağı” belirtildiğinden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmeyeceği,
c) Sanık ... yönünden ise “5271 sayılı CMK"nin 231. maddesinde 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesi ile yapılan değişiklikten önce, daha önceden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların yargılama konusu suçla ilgili kurulacak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmeyeceği” göz önüne alındığında,
Sanıklar hakkında 5271 sayılı CMK"nin 231/5. maddesine uygun yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2) Kabule göre;
a) İlk haksız hareketin kimden geldiğinin belirlenemediği ve her iki tarafın da yaralandığı olayda; tartışma ve karşılıklı yaralama meydana geldiğine dair iddia ve kabul ile dosya kapsamına göre, Yargıtay CGK’nin Dairemizce de benimsenen 22.10.2002 tarih, 2002/4-238 Esas ve 2002/367 sayılı kararında açıklandığı üzere, sanıklar hakkında TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari (¼) oranda uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafii ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.