Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3200
Karar No: 2019/4477
Karar Tarihi: 17.06.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/3200 Esas 2019/4477 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2019/3200 E.  ,  2019/4477 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi

    1-İlk Derece Mahkemesince verilen 16/11/2016 günlü karar, Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından İş Mahkemesi sıfatıyla verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 10/07/2017 tarih 2017/312 Esas 2017/547 Karar sayılı kararı 09/08/2017 tarihinde, karşı tarafın temyiz dilekçesi ise 22/08/2017 tarihinde davacı vekilince tebliğ alınmıştır.
    2- Bilindiği üzere yerel mahkemenin karar tarihinde yürürlükte bulunan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 8/2.maddesine “İstinaf yoluna başvurma süresi, karar yüze karşı verilmişse nihaî kararın taraflara tefhimi, yokluklarında verilmiş ise tebliği tarihinden itibaren sekiz gündür”. Aynı Kanunun 15. maddesine göre ise bu Kanunda açıklık bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Kanun hükümlerinin uygulanacağına işaret edilmiştir.
    01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321. maddesinin 2.fıkrasına göre ise kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir).
    Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının “hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal“ olarak anlaşılması zorunludur.
    Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veye gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde dahi, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanmaları mümkün olduğundan, bu gibi hallerde bile gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.
    Davanın tümden kabul veya tümden reddedildiği hallerde, reddedilen bir talebi bulunmadığından davacının veya davacı yararına kurulan bir hüküm bulunmadığından davalının kararı temyizde ilke olarak hukuki yararı bulunmadığı kabul edilmekte ise de tarafların kararın gerekçesini temyiz etme hakları bulunduğundan gerekçeli karar taraflara tebliğ edilmelidir.
    Somut olayda Bölge Adliye Mahkemesi kararının 09/08/2017 tarihinde, karşı tarafa ait temyiz dilekçesinin ise 22/08/2017 tarihinde davacı vekilince tebliğ tebliğ alındığı, ancak davacı tarafça temyiz yoluna başvurulmadığı, davalının usule uygun temyiz talebi üzerine Dairemizin 25/02/2019 gün ve 2018/158 Esas 2019/1331 Karar sayılı ilamı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının Onandığı, Onama ilamını 22/03/2019 tarihinde tebliğ alan davacı vekilinin, 01/04/2019 tarihinde Temyiz dilekçesi verdiği ve aynı tarihte temyiz harcını yatırdığı anlaşılmaktadır.
    Yukarıda özetlenen mevzuat hükmü kapsamında, temyiz süresinin, temyiz eden davacı bakımından geçtiği açıktır.
    O halde, davacı tarafa ait temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden REDDİNE, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 17/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi