Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4998
Karar No: 2019/4483
Karar Tarihi: 20.06.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/4998 Esas 2019/4483 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/4998 E.  ,  2019/4483 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, 30.04.2008-29.11.2008 tarihleri arasında çalıştığının tespitiyle sigortalılığını iptal eden Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Dava, davalı Kurumca iptal edilen zorunlu sigortalılık bildirimlerinin geçerli olduğunun tespiti ile Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, Davanın kabulüne, davacının ...yanında 30.04.2008- 29.11.2008 tarihleri arasında 109 günlük fiili çalışması tespit edildiğinden kurum tarafından sigortalılığın iptaline ilişkin 24.06.2010 tarihli kararın iptaline, karar verilmiştir
    Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla belirlenmelidir.
    Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının velayeten davasını açtığı ..." un 14/01/2003 doğumlu olduğu, hizmet cetvelinde 30/04/2008- 29/11/2008 tarihleri arası, 2008/4. ayda 1 gün, 2008/5-6-7. aylarda 30 gün, 2008/8. ayda 5 gün, 2008/9. ayda 4 gün, 2008/10. ayda 4 gün, 2008/11. ayda 5 gün 1132451 sicil numaralı ofis işyerinden hizmetlerinin Kurum’a bildirildiği, Kurumun 24/12/2008 tarihli 75 sayılı raporu ile, 27/08/2008 tarihli yerel denetimde ilgili işyeri adresinde herhangi bir çalışana rastlanmadığı, işveren ..." un beyanında; bu adresi ... dershanesi ile birlikte kullandıklarını, 2008/4. ayında bildirimi olan... ile beraber dershaneye ait bu adreste bir odayı kullandıklarını, kendisinin internetteki web sayfası üzerinden organizasyon işini yürüttüğünü belirttiği, ... ..." nun ... gittiği, ... ... ve ... ..." un İngiliz büyükelçiliğinde okudukları, tespit yapıldığı esnada yaz tatilinde olduklarının söylendiği, işveren ..." un tespit anındaki beyanında, bu üç çalışanı ( ..., ..., ...) çalıştırmayı düşündüğü için muhasebecisine verdiği talimat ile bildirimlerini yaptığı, bu çocukları parti ve doğum günü olduğunda çalıştırdığını, çocukları parttime olarak bu tür organizasyon işi oldukça çalıştırdığını beyan ettiği, ilgili işyeri adresinde dershanecilik faaliyetinin yapıldığının tespit edildiği, davacı ve iki çocuğun parttime ve organizasyon işinde çalıştıkları ifade edilmesine rağmen tam gün bildirimde bulunulması, okula gittikleri söylenen bu çocukların tam gün bildirilmesi yine tam gün bildirimi yapılan bu kişilerin 5-6 yaşlarında olmaları, anılan kişilerden ikisinin kardeş olması ve 5510 sk ile gündeme gelen 2008/4. ayda ilk defa sigortalı bildirimin yapılması, 2008/7. ay dahil tam gün bildirimi yapılan bu kişilerin fiili tespitte parttime çalıştıkları ifade edildikten sonra 2008/8. aydan itibaren parttime bildirime dönülmesi, sağlık raporu, parttime sözleşme vs belgelerin ibraz edilmemesi ile bu kişilere ait sigorta bildirimlerinin işyerinde fiilen eylemli olarak çalışma karşılığı değil de ilgili yasal değişiklikten yararlanmak için sigortalı bildirildiklerinin değerlendirildiği, ancak bu kişilerin çalışmadığına dair bir beyan alınmaması sebebiyle işyerinde çalışan sayısındaki artışa göre vergi matrahında artış olup olmadığı ve diğer hususların kayıtların incelenmesi halinde sonuçlanabileceği belirtilerek neticeten; bu kişilerin bildirimlerinin yapılıp yapılmadığı kontrol edilerek eksiklerin olması halinde ilgili belgelerin işverenden istenmesi, durum tespit tutanağının değerlendirilmesine dair rapor düzenlendiği, özetlenen bu rapora dayanılarak düzenlenen 05/11/2009 tarih 117 sayılı raporda ise; Yukarıdaki rapor nedeniyle araştırmaya başlandığı, işyerinin 30/04/2008 tarihinde kanun kapsamına alındığı ve işverenin 11. aya kadar kendi kardeşlerini buradan sigortalı bildirdiği, sonrasında ise bildirim olmadığının tespit edildiği, 30/04/2008 tarihinde ilk defa çalışmaya başladıkları beyanıyla işe giriş bildirgeleri düzenlenerek... ve ..." nın her ne kadar çalıştıkları söylense de önceki raporda belirtilen fiili tespit tutanağı, işveren ..." un babası ..." a ait dershanenin bir odasına kurulması, yaşı küçük olan bu çocukların kardeş olmaları, parttime çalıştıkları söylenmesine rağmen tam gün bildirimlerinin yapılması, kimlik paylaşım sisteminde bu çocuklarının ikametgahının .../... olarak göründüğü, tüm bu nedenlerle fiili çalışmaa dayalı bildirimlerinin olmadığı belirtilerek neticeten, ..., ... ve ... nın ilgili işyerindeki bildirimlerinin yok hükmünde sayılarak iptal edilmesine karar verildiği, ... firmasına ait 20/05/2008- 30/12/2009 tarihleri arasında kesilen 15 adet faturanın bulunduğu, bunların bir kısmında organizasyon ve reklam bedeli olduğunnu yazılı olduğu, fatura kesilen firma yetkilisi olduğunu beyan eden davacı tanıklarının davacının çalışmasını doğruladıkları anlaşılmıştır.
    Somut olayda; davacının iptal edilen bildirimlerinin geçtiği işyerinden bildirilen davacı dahil 3 kişinin 5-6 yaşlarında olmaları itibariyle temyiz kabiliyetleri olmadığı, bu yaşta çalışmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, kaldı ki bildirimi yapılan işyerinin davacının abisine ait olduğu ve bu işyerinin yine davacının babasına ait dershanenin bir odasından ibaret olduğu, bildirimi yapılan 3 kişiden ikisinin kardeş olduğu, davacının aynı zamanda öğrenci olup eğitimine devam ettiği kimi dönemlerde de kesintisiz çalıştığının bildirildiği, denetim tarihinden önce kesintisiz bildirim yapılırken sonrasında kısmi bildirim yapılmaya başlandığı, denetim tarihinde davacı dahil üç çalışanın işyerinde çalışmadıklarının tespit edildiği, bu veriler ışığında 5510 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce eski mevzuata tabi olma bakımından sigortalılık başlangıcı amacı ile davacının bildiriminin yapıldığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
    O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,20/06/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi