3. Hukuk Dairesi 2020/3950 E. , 2020/7181 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki eğitim ve öğretim giderlerinden kaynaklanan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, ... Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 2547 sayılı Kanunu’nun 33. maddesi gereğince lisanüstü eğitim yapmak üzere yurt dışında görevlendirilen davalının eğitimini ve görev süresini tamamlamış olmasına rağmen kendisine yapılan yazılı bildirimlere cevap vermeyerek, mecburi hizmet yükümlüğü yönündeki taahhüdünü yerine getirmediğini, davalıya öğrenimi süresinde Üniversitece 27.12.1993 tarihinden 24.11.1999 tarihine kadar maaş, yolluk ve kırtasiye bedeli olarak toplam 75.139,23 TL ödeme yapıldığını söz konusu tüm ödemenin her biri için ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve davalının taaahhütnamesi gereğince iki katı cezai şartla birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalıya herhangi bir tebligat yapılmamıştır.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulü ile 13.926,51 TL asıl alacak ile dava tarihine kadar işlemiş faiz olan 12.124,68 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ayrıca 13.926,51 TL asıl alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, zorunlu hizmet karşılığı olan kurum alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Anayasa’nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde belirtilen hukuki dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Kamu düzeni ile ilgili olan bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur.
Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile mümkündür. Hasımsız davalar hariç olmak üzere, dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davaya bakılamaz ve yargılama yapılamaz.
Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın davanın taraflarına usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın yapıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. (HMK md. 144) Aksi takdirde tarafların hukuksal hakları kısıtlanmış olur.
Dosya içeriğine göre, davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren tebligatın davalının yüklenme senedinde belirtilen adresi .../...’a çıkartıldığı buradan bila tebliğ döndüğü, bu aşamadan sonra davalıya herhangi bir tebligat çıkartılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece HMK’nin 27. madde gereği taraflara savunma hakkı tanınarak davaya devam edilmesi gerekirken, kamu düzenine ilişkin bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma sebebine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin harcın iadesine, 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesinin atfıyla HUMK’nin 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.