3. Hukuk Dairesi 2020/3473 E. , 2020/7194 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı ve davalılardan ..."ın istinaf başvurularının esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; maliki olduğu taşınmazın 25/08/2006 tarihli sözleşme ile davalı tarafından kiralandığını, ödenmeyen 372.835 TL tutarındaki kira parasının 26/05/2016 tarihli ihtarname ile davalıdan talep edildiğini, davalının sözleşmede imzası yer almasına rağmen sözleşmenin varlığını kabul etmediğini ve kira borcunu ödemediğini belirterek; 372.835 TL kira alacağının ihtarnamenin tebliğ edildiği 25/08/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile 560.755 TL alacağın tahsilini istemiştir.
Davalı ...; sözleşmeyi şirket müdürü sıfatıyla, şirketi temsilen imzaladığını, kiracılık sıfatının şirkete ait olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket, süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk derece mahkemesince; kira sözleşmesine davacı ...’un diğer malik ... adına vekaleten imza attığı, bu nedenle sözleşmenin ... ve ... tarafından yapıldığı, davacının ıslah dilekçesi ile dava tarihinden sonra muaccel hale gelen alacak kalemlerini talep etmesi mümkün olmadığından bu alacak kalemlerine
yönelik talebin reddi gerektiği; bilirkişi raporunda belirlenmiş olan 193.200 TL kira alacağından diğer kiraya verenin payı düşülmek suretiyle payına düşen 96.600 TL"yi talep edebileceği; davalı ..."ın sözleşmeyi şirketi temsile yetkili kişi olarak imzaladığı gerekçesiyle, davanın davalı ... yönünden husumet sebebiyle reddine; davalı şirket yönünden ise kısmen kabulü ile, 96.600 TL alacağın dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm aleyhine davacı ve davalı ... tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davalı ... vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine; davacının ibraz ettiği sözleşme fotokopisinde sadece davacı ...’un ad ve imzası bulunduğu, kiraya verenin yalnızca davacı ... olduğu, bu nedenle davacı kira bedelinin tümünü talep edebileceğinden bilirkişi raporunda hesap edilen kira alacağının tamamına hükmedilmesi gerekirken 1/2’sine hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ise kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı ... yönünden davanın husumet sebebiyle reddine, davalı şirket yönünden ise davanın kısmen kabulü ile 193.200 TL kira alacağının dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı şirket vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dairemizin 2018/7425 E.-2019/9066 K. sayılı ilamıyla “...davacı, 08/11/2016 tarihli duruşmada "kira sözleşmesinde ismi geçen ... ... kardeşim olur taşınmazın hissedarıdır vekaleti bendedir, sözleşmeyi kendi adıma asaleten onun adına vekaleten imzaladım" ve 24/05/2007 tarihli duruşmada ise "... ... isminin altındaki imza da bana aittir ben onun adına vekalet kira sözleşmesini imzaladım bizim kendi aramızda ... Ali Yavuza sözlü olarak malların kullanımı konusunda anlaşmamız vardır" şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacı, kira sözleşmesini ... ... adına da imzaladığını kabul etmiş olup, davacının bu beyanı kendisini bağlar. Davacı ile birlikte dava dışı ... ..."un kiraya veren olduğunun kabulü gerekir. Dosyada mevcut tapu kaydına göre de; davacı ile birlikte ... ..."un 1/2 oranında paydaş olduğu görülmektedir. Bu durumda, mahkemece, davacının kira sözleşmesindeki payı oranında kira alacağını talep edebileceği gözetilerek kira alacağının 1/2"sine hükmedilmesi gerekirken, kira alacağının tamamına hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle davalı lehine bozulmuş, davacının temyiz itirazları ise tümden reddedilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince dairemizin bozma kararına uyularak davacının kira sözleşmesini dava dışı ... ... adına da imzaladığını kabul ettiği, dava dışı ... ..."un da bu durumda kiraya veren olduğunun kabulü gerektiği, ilk derece mahkemesince davacı lehine kira sözleşmesindeki payı oranında kira alacağının 1/2"sine hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı,dava açıldıktan sonra delil tespiti yaptırılması doğru olmadığından, buna ilişkin yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasında da bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davacının ve davalı ...’ın istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373. maddesinin ikinci fıkrasına göre Bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtayca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosya, kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderilir. Aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre de bölge adliye mahkemesi, peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtayın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir. Eldeki davada ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair karar, bölge adliye mahkemesince davacının istinaf talebinin kabulü ile kaldırılmış ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur. Yargıtay bozma ilamına konu olan karar, bölge adliye mahkemesinin esas hakkında kurduğu yeni hüküm olup bozma ilamında da belirtildiği üzere bölge adliye mahkemesi kararı HMK m.371 /1-a da ki sebeplerle bozularak kaldırılmıştır. Gelinen bu aşamada ilk derece mahkemesinin kararı daha önce bölge adliye mahkemesinin ilk kararı ile kaldırılıp işin esası hakkında yeniden kurulan hükümde temyiz incelemesi sonucunda dairemiz tarafından bozulmuş, bölge adliye mahkemesince ise bu bozma kararına uyulmakla gelinen bu safhada bölge adliye mahkemesinin artık işin esası hakkında bu bozma kararına uygun olarak yeniden esas hakkında hüküm tesis etmesi gerekir. Bölge adliye mahkemesinin, dairemiz bozma ilamına uyulduktan sonra bozma ilamı doğrultusunda yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken bölge adliye mahkemesince kaldırılan önceki ilk derece mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Davalı ... bakımından dava husumetten reddedilip, davalı tarafından yargılama giderlerine ilişkin olarak istinaf yoluna başvurulmuş ve istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bu durumda bu davalıdan maktu istinaf harcı alınması gerekirken 6598,74 TL olarak hesaplanan nispi harcın tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
3-)Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 30/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.