MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili; müvekkilinin gazetedeki ilan üzerine konut satın almak amacıyla davalı ile görüşerek 07/06/2005 tarihli satış protokolü imzalandığını, 35.600,00 TL’yi elden ve banka aracılığı ile davalıya ödediğini, bütün edimleri yerine getiren müvekkilinin sonrasında davalıdan karşı edimi yerine getirmesini istediğini, davalı tarafından oyalanarak karşı edimin yerine getirilmesi üzerine konuyu araştıran müvekkilinin 2007 yılında kooperatif başkanının tek başına düzenleyeceği sözleşme ile hisse satışı yapamayacağını öğrendiğini, bunun üzerine dolandırıldığını anlayarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na şikayette bulunduğunu, müvekkili ile davalı arasında imzalanmış olan satış protokolü Kooperatifler Kanunu gereği başından beri hukuken geçersiz olan bir sözleşme olduğunu, davalı aleyhine ... 3. İcra Müdürlüğünün 2012/1742 esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalının itiraz ettiğini, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile 35.600,00 TL’nin davalıya verildiği tarihten itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte tahsiline, asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalının yetkisiz olduğunu bilerek geçersiz satış sözleşmesi yapmak suretiyle davacının parasını aldığı, bu eylemi aynı zamanda suç teşkil edip Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/135 esas sayılı dosyasından yargılanarak mahkumiyetine karar verildiği, yetkisiz olarak kooperatif hissesini 33.000,00 TL karşılığında ..."a devrettiğini ve 33.000,00 TL aldığını bu davada ikrar da ettiği, sebepsiz olarak tapu ve abonelik masrafları ve satış bedeli adı altında 36.200,00 TL anapara tahsil ederek davacı aleyhine haksız olarak zenginleşen davalıdan bu bedelin tahsili için yürütülen icra takip dosyasına konu alacağa ilişkin davalı itirazının haksız ve yersiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, kooperatif başkanı olan davalıdan daire satın aldığını beyanla ödediği parayı icra takibine konu ederek itirazın iptali isteminde bulunmuştur. Davalı da kendi nam ve hesabına para almadığını, kooperatif adına aldığını paranın tamamını kooperatif hesabına aktardığını iddia etmektedir. Davalı hakkında aynı konuyla ilgili olarak ceza davası açıldığı anlaşılmaktadır. Ceza davasında verilen mahkumiyet hükmünün hukuk hakimini bağlayacağı göz önünde bulundurularak adı geçen dava sonucu verilecek kararın kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek ceza davası dışında bu dosyada alınan raporlara itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; itirazın iptali davaları takiple sıkı sıkıya bağlı davalardır. Davacının 35.600 TL asıl alacak talebinde bulunarak dava harcını bunun üzerinden yatırdığı anlaşılmıştır. Ancak mahkemece birikmiş faiz ile ilgili harç yatırılmadığı halde bu hususun hüküm altına alınması icra takibine bağlı kalınmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün adı geçen davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.