Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13899
Karar No: 2015/17659
Karar Tarihi: 26.10.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/13899 Esas 2015/17659 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/13899 E.  ,  2015/17659 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İş Mahkemesi
    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı ve davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı Kurum vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1. maddesi hükmünde “Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17/07/1964 tarihli ve 506 sayılı, 02/09/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08/06/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunlar ile 17/07/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20"nci maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler” düzenlemesinin yer alması ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında davanın yasal dayanağının 506 sayılı Kanun, giderek 79. madde olduğu kabul edilmelidir.
    506 sayılı Kanunun 79. maddesine dayalı bu tür davaların kamu düzenine ilişkin bulunmaları, sigortalılığın zorunlu, kişiye bağlı ve devredilemez bir hak olması nedeniyle özel bir duyarlılıkla araştırma yapılarak deliller resen toplanmalıdır.
    Davacı, davalı işverene ait işyerinde askerlik hariç 02.06.1991-21.02.2011 tarihleri arasında sürekli çalıştığı halde, bir kısım çalışmalarının bildirilmediğini beyanla, eksik bildirime konu çalışma sürelerinin tespitine karar verilmesini istemiş Mahkemece, 18 yaşının doldurduğu tarihten itibaren çalışmaları kabul edilerek, bildirim yapılmayan 07.10.1995-30.04.1996 ve 01.01.2006-09.02.2006 sürelerin tespitine karar verilmiştir.
    Davacıya ait hizmet cetveli ve ibraz edilen bildirgeler incelendiğinde; vergi kayıtlarından davalı işyerinin 22.08.1990 tarihinde faaliyete başladığı, işyerinin davalı Kurum tarafından 01.09.1986 tarihinde kapsama alındığı, davacı adına davalı işyerinde 15.5.1996-12.2.1999 ve 10.02.2006-30.04.2011 tarihleri arası tam süreli sigortalı hizmetinin SGK"ya bildirildiği, Mahkemece, 07.10.1995-30.04.1996 ve 01.01.2006-09.02.2006 tarihler arası dönemler yönünden hizmetin tespiti yönünde verilen hüküm yerinde ise de, yeterli araştırma yapılmaksızın talebe konu 18 yaş öncesi 02.06.1991-07.10.1995 süreler yönünden reddine karar verilmesi hatalıdır.
    506 sayılı Yasanın 3. maddesinin II/B bendine göre, “Özel Kanunda tarifi ve nitelikleri belirtilen çıraklar hakkında çıraklık devresi sayılan süre içinde analık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları...” uygulanmamaktadır. Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan 3308 sayılı Yasaya göre, çıraklar teorik ve pratik eğitime tabi tutulurlar. Davacı ile işveren arasındaki ilişkinin niteliği belirlenirken, başka bir ifade ile, davacının belirtilen devrede çırak olup-olmadığına karar verilirken, çalışma ilişkisine bakılarak karar verilmelidir. Gerçekten de çıraklık sözleşmesinde, akdi ilişkinin üstün niteliği çalışma olgusu değil, sigortalıya bir meslek ve sanatın öğretilmesidir. Çırak, işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıyor, meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyorsa, bu durumda çıraklık ilişkisinden söz edilemeyecektir.
    Bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Talebe konu reddedilen 02.06.1991-07.10.1995 dönemine ilişkin dönem bordrolarının tamamı ve bu tarihlere ilişkin davacının okul kayıtları getirtilmeli, resen bordro tanıklarının beyanına başvurulmalı, bordro tanıklarına ulaşılamaması durumunda, aynı yörede komşu veya benzer işleri yapan işverenler ile bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak, re’sen bilgi ve görgülerine başvurulmalıdır. Davacı ile işveren arasında çıraklık sözleşmesi düzenlenip düzenlenmediği araştırılmalı, yukarıda anılan çalışma ilişkisi aydınlatılarak, davacının çalışmalarının, bir mesleğin öğrenilmesine yönelik olup olmadığı, sözleşme sonrası dönemde herhangi bir eğitim merkezinde teorik veya pratik eğitim alıp almadığı, eğitimin yoğunluğu ve işyerinde fiilen çalışma süresi araştırılarak, işverenle davacı arasındaki ilişkinin niteliği belirlenmeli, böylelikle davacının çırak olarak kabul edilip edilemeyeceği saptanmalıdır. Böylece bu konuda yeterli ve gerekli tüm araştırma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı ve davalılardan Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi