Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5832
Karar No: 2022/8930
Karar Tarihi: 24.11.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/5832 Esas 2022/8930 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, murisleri hastanede hatalı tedavi sonucu vefat ettiği gerekçesiyle tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davacıların taraf ehliyeti ile dava açma durumlarının incelenmediği için hüküm bozulmuş ve davaya devam edilmesi istenmiştir. Davacılar, bu kararın düzeltilmesi için başvurmuşlardır. Yargıtay bu başvuruyu kabul ederek davacıların haklı olduğuna karar vermiş ve mahkeme kararını bozmuştur. İkinci bentte, davacıların karar düzeltme nedenlerinin incelenmesine gerek olmadığı belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 28. maddesi: Ölüm ile kişilik son bulur.
- Borçlar Kanunu'nun 397. maddesi: Vekil edenin ölümü ile vekalet ilişkisi son bulur.
3. Hukuk Dairesi         2022/5832 E.  ,  2022/8930 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacılar 1-..., 2-..., 3-..., 4-..., 5-..., 6-..., 7-..., 8-..., 9-... ile davalılar 1-..., 2-... Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. aralarındaki tazminat davasına dair Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06/10/2020 tarihli ve 2015/235 E. -2020/363 K. sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 06/04/2022 tarihli ve 2022/1529 E. -2022/3196 K. sayılı karara karşı, davacılardan ..., ..., ... ile ... ve ... vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; murisleri ...’ın yurt dışı seyahati dönüşü ishal, ateş, halsizlik ve beslenememe şikayetleri ile 05.05.2008 tarihinde tedavi için davalı hastaneye müracaatta bulunduğunu, davalı doktor ... başkanlığındaki heyet tarafından tedaviye başlandığını, tedaviye başlandıktan sonra müteveffanın yakınları ve çalışanları tarafından muristeki rahatsızlığın sıtma olabileceği yönündeki şüphelerin davalı hastaneye ve davalı doktora iletildiğini, ancak davalıların tedaviye başlandıktan ancak dört gün sonra sıtma teşhisi koyabildiklerini, sıtma tedavisine beş gün sonra gecikmeli olarak başlanabildiğini, bu süreçte hastalığın kuluçka süresini tamamlayarak beyne sıçradığını, yoğun bakıma alınan murisin 12.05.2008 tarihinde vefat ettiğini, davalıların hastalığın teşhisinin konulmasında ve tedaviye başlanmasında gecikilmesi sebebiyle kusurlu olduklarını, gerekli dikkat ve özenin gösterilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla murisin çocukları ve eşi davacı ..., ..., ... ve ... için 10.000’er TL maddi ve her biri için 250.000’er TL manevi tazminat ile davacı ... için 250.000 TL, davacı ... ve ... için 200.000’er TL, davacılar ... ve ... için 75.000’er TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiş; davacılar ..., ..., ..., ... ve ...’ın temyiz talebinde bulunması üzerine, dairemizce hükmün onanmasına karar verilmiş, davacılar ..., ..., ..., ... ve ... karar düzeltme talebinde bulunmuşlardır.
    1-Davanın, teşhis ve tedavi hizmetini üstlenen doktor ve özel hastanenin sorumluluğuna ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
    Yargılama süresince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları usul hukukunun temel ilkelerinden olup aynı zamanda dava şartıdır. Yargılama sırasında taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen tarafın ehliyeti sona ereceğinden, sadece bu kişinin mirasçıları tarafından davaya devam edilebilir. Bu halde, ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının, davayı mecburî dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerekir.
    TMK'nın 28. maddesine göre, ölüm ile kişilik son bulur. Ölü bir kişi herhangi bir hakkın sujesi olamayacağına göre, onun açmış olduğu davaya devam edilemez. Bu şekilde yürütülen bir dava sonunda ölü kişi aleyhine hüküm kurulamaz. Borçlar Kanunu'nun 397. maddesi hükmüne göre de; aksi sözleşmeden ve işin mahiyetinden anlaşılmadıkça vekil edenin ölümü ile vekalet ilişkisi son bulur.
    Somut olayda, yapılan yargılama sırasında davacı ...’ın 19.09.2014 tarihinde vefat ettiği, eldeki davanın ise 06.10.2020 tarihinde karara bağlandığı anlaşılmakta olup, davacı ... ile vekili arasındaki vekalet ilişkisinin ölümle sona erdiği kuşkusuzdur. Bu durumda mahkemece, ölüm ile vekalet ilişkisi son bulduğu halde davacı ...’ın mirasçılarından vekaletname alınmadan ve yöntemince davaya katılmaları sağlanmadan davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Yapılacak iş; mahkemece davacı ...’ın mirasçılarına usulüne uygun olarak tebligat yapmak, mirası reddetmeyen mirasçıların mecburi dava arkadaşı olarak davada yer almalarını sağlamak, taraf sıfatı şartı sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Buna göre mahkemece, açıklanan hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekirken zuhulen onandığı anlaşılmakla Dairemizin 06.04.2022 tarih, 2022/1529 Esas, 2022/3196 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    2- Bozma nedenine göre davacılar ..., ..., ..., ... ve ...’ın karar düzeltme nedenlerinin bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacılar ..., ..., ..., ... ve ...’ın karar düzeltme talebinin kabulü ile, Dairemizin 06.04.2022 tarih, 2022/1529 Esas, 2022/3196 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına ve mahkeme kararının BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacılar ..., ..., ..., ... ve ...’ın karar düzeltme nedenlerinin incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan karar düzeltme ve temyiz harçlarının düzeltme isteyenlere iadesine, 24/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi