2. Ceza Dairesi 2020/17616 E. , 2020/13414 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli hırsızlık, nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarından sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/2-h, 143/1, 116/4, 119/1-c, 151/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 6 yıl 3 ay hapis, 1 yıl 8 ay hapis ve 2.000,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, konut dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçları yönünden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2018 tarihli ve 2017/186 esas, 2018/646 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 19/06/2020 gün ve 94660652-105-07-3597-2020- sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.06.2020 gün ve 53522 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, kanun yararına bozma talebinde bulunan... Asliye Ceza Mahkemesinin 22/01/2020 tarihli yazısında özetle, yapılan incelemede Mahkemelerince verilen kararın hukuka aykırı olduğu, sanık müdafiinin dilekçesinde sanığın kardeşi olan gerçek fail ..."un sanığa ait kimlik bilgilerini kullandığı, bu sebeple daha önce de mağduriyetler yaşadığını, sanığın ... İline hiç gitmediğini, .../..."da ikamet ettiğini, kovuşturma aşamasında 20/02/2018 tarihinde sanığın alınan savunmasında suçlamaları kabul etmediğini, 27 kardeş olduklarını kardeşi ..."un kendi kimlik bilgilerini kullanarak bu suçu işlediğini, ..."ya hiç gitmediğini ancak o tarihlerde kardeşi ..."un ..."da olduğunu, iddianamede okunan diğer sanıkları hiç tanımadığını, kullanmakta olduğu hattın... olduğunu, kendisine okunan 530 181 57 83 numaralı hattın kendisine ait olmayıp kardeşi ..."nın kullanımında olduğunu, talimat mahkemesince ise sanığa ait imza ve yazı örneklerinin alınıp mahkemesine gönderildiğini ancak gerçek failin tespiti açısından bir mukayeseye tabi tutulmadığını, kovuşturma aşamasında sanığın kimlik bilgilerinin kullanıldığı savunması yapıldığı halde irdelenmediğini,... Sulh Ceza Hakimliğinin 01/01/2017 tarih ve 2017/2 sorgusu ile tutuklanan kişinin kendisi olmadığını beyan ettiği anlaşılmakla; somut olayda, sanığın müştekinin triplex evinin salon camındaki pimapen pencereyi zorlamak suretiyle gece vakti içeriye girdiği ve evden bazı eşyaları alarak sürgülü kapıdan çıkmaları şeklinde iddia edilmiş ise de, sanık ..."un aşamalarda alınan beyanlarında ısrarla atılı suçları işlemediğini, kardeşi olan ..."un kendisine ait kimlik bilgilerini kullanarak bu suçları işlediğini ve soruşturma aşamasında tutuklanan kişinin kendisi olmadığına ilişkin savunmada bulunduğu da gözetilerek sanığın üzerine atılı suçları işleyen gerçek fail olup olmadığının, kardeşinin kendisine ait kimlik bilgilerini kullanarak atılı suçları işleyip işlemediğinin kovuşturma aşamasında ayrıntılı bir şekilde irdelenerek hiçbir tereddüte mahal vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması amacıyla, SEGBİS yoluyla talimat mahkemesince alınan sanığa ait imza ve yazı örnekleriyle fiili olarak suçları işleyen ve yakalanan gerçek faile ait imza ve yazı örneklerinin mukayeseye tabi tutulması, suçları işleyenin gerçek kimliğinin ortaya çıkarılması için denetime elverişli teşhis yaptırılması, tanık dinlenmesi, kimlik bilgilerine göre hakkında hüküm kurulan ancak suçlamaları kabul etmeyen sanığa ait kamera kaydı araştırması ve parmak izi incelemesi yapılarak gerçek failin tespit edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İnceleme konusunu oluşturan davada, sanık ...’un aşamalarda olayın failinin kendisi olmadığını, kardeşi ...’un olayın faili olduğunu ve kendi kimlik bilgilerini kullandığını savunduğu, ancak mahkemece bu savunmaya göre bir araştırma yapılmadan sanık ... hakkında,... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2018 tarihli ve 2017/186 Esas - 2018/646 Karar sayılı ilamı ile müştekiler ... ve ...’ya yönelik eylemi nedeniyle hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verildiği, mahkumiyet hükmünün istinaf edilmeksizin kesinleştiği, aynı müştekilere yönelik eylemi nedeniyle konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçları yönünden ise 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararların da itiraz edilmeksizin kesinleştiği, ardından sanık müdafii Av....tarafından dosyaya sunulan 25.10.2019 tarihli dilekçe ile yeni olaylar da ortaya konularak yargılamanın yenilenmesi talebi üzerine... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/12/2019 tarihli ve 2019/210 D.İş sayılı kararı ile yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verildiği ve bu kararın da itiraz edilmeksizin kesinleştiği; bunun üzerine sanık ... hakkında,... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2018 tarihli ve 2017/186 Esas - 2018/646 Karar sayılı kararına karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulduğu anlaşılmış ise de; mahkemece yapılması gereken “Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa” şeklindeki 5271 sayılı CMK’nın 311/1-e maddesi uyarınca sanığın daha önceki savunmaları ve sanık müdafiinin yeni olay niteliğinde ileri sürdüğü hususlar da irdelenerek yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule şayan olduğuna karar verip, olayın gerçek failinin kimliğini kesin olarak tespit için parmak izi mukayesesi de dahil gerekli araştırmaları yaptıktan sonra sanığın hukuki durumunu takdir ve tayin etmek iken yazılı şekilde yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verildiğinden ve delillerin takdir ve değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünden söz edilerek kanun yararına bozma yasa yoluna başvurma olanağı da bulunmadığından, öncelikle (...) 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/12/2019 tarihli ve 2019/210 D.İş sayılı kararına karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 23/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.