20. Hukuk Dairesi 2017/932 E. , 2018/470 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının anataşınmazdaki bağımsız bölümü 2006 yılında emlakçıdan satın aldığını, davalı yönetimin, davacının, diğer dairelerle aynı m2"ye sahip olmasına rağmen iki katı aidat ödemesini istediğini, borcu bulunmadığının bildirilmesine rağmen yönetici tarafından ... İcra Müdürlüğünün 2009/8132 Esas sayılı dosyasından başlatılan takip nedeniyle 4.725,00.-TL asıl alacak ile faiz gideri ve diğer giderlerle birlikte toplam 13.005,00.-TL"nin ödemek zorunda kaldığını, 2009 yılı Nisan-Mayıs ayları için 150.00.-TL ve birikmiş aidat alacakları yönünden toplam 3.150,00.-TL daha talep edildiğinden ödeme yapmak zorunda kaldığını, sonrasında arsa payının tapuda 50/640 olarak göründüğü için bu bedelleri ödemek zorunda kaldığını, diğer arsa sahiplerinin 25/640 arsa payı olduğu anlaşıldığından ...Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/771 Esas sayılı dosyasında arsa payının düzeltilmesine ilişkin dava açtığını, mahkemece 25/640 olarak arsa payının düzeltilmesine 25/640 payın 115/1 numaralı dükkana ait olduğuna karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, haksız tahsilatın anlaşıldığını, davalı yöneticiye gönderilen ihtarnameye rağmen fazla ödemelerin iade edilmediğini, davacının daireye masraflar yaparak diş hekimliği muayenehanesi haline getirdiğini, sürekli tacizler nedeniyle buradan taşınmak zorunda kaldığını, bu nedenle hastalarının bir kısmını kaybettiğini, arsa payının düzeltilmesine ilişkin karardan sonra dahi kendisinden iki kat aidat parası alındığını, yöneticilerin baskısı nedeniyle dairesinin satın alınmak istenmediğini, 19 ay boş kaldığını,... Sulh Hukuk Mahkemesinin kararından sonra 1.200.-TL"ye dairenin kiraya verildiğini belirterek davacıdan haksız olarak tahsil edildiği tarihten itibaren yürütülecek yasal faizleri ile birlikte fazladan ödenen 13.005,00.-TL"nin, 3.150.00.-TL"nin, 150.00.-TL"nin ve 2.100,00.-TL"nin, keza 19 aylık boş kalan dönem için aylık 1.000.-TL"den mahrum kalınan 19.000,00.-TL kira gelirinin ve 1.000.-TL manevi tazminatın davalı yönetici Muhittin Oruç"tan ve 1 numaralı dükkan sahibi ..."dan yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; mali müşavir bilirkişi vasıtası ile davacının malik olduğu eylül 2006 tarihinden itibaren fazladan ödenen aidat bedellerinin dökümünün yapıldığı, denetime elverişli bilirkişi raporunda fazladan ödenen aidat bedellerinin ve icra masrafları toplamının 17.879,79.-TL olduğu, ödeme tarihleri itibari ile yasal faiz toplamının 2.378,80.-TL olduğunun anlaşıldığı, davacının icra marifeti ile fazladan ödenen miktar toplamının 20.258,70.-TL olmasına rağmen talebin 20.000,00.-TL olduğu, davacının fazla yazılan arsa payı nedeni ile aidat ödemelerinin yüksek olduğundan taşınmazı 19 ay süresince kiraya veremediği iddia edilmişse de taşınmazın rayiç kira bedeli ile kiraya verilmesi için emlakçı, gazete ve internet ilanı yaptırdığına dair dosyada delil ibraz edilemediği, davacının
apartman yönetimi tarafından yapılan haksız aidat ödemeleri talebi nedeni ile maddi ve manevi sıkıntıya düştüğünü iddia ederek manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de tapu kaydındaki yanlışlık nedeni ile ödenen fazla aidatlarla ilgili olarak yasal yolları kullanarak tapu kaydında düzeltme davası açarak yanlışlığın önüne geçtiği, bu durumu taşınmazı satın aldığı 2006 tarihinde düzeltebileceğinden, manevi tazminat şartlarının meydana gelmediği, davacının arsa payındaki hata nedeni ile apartman yöneticisi davalı ..."un apartman aidatlarının kasıtlı olarak fazla aldığı hususuna itibar edilemeyeceği, arsa payına göre aidat belirlendiği, esasen davacının tapu kaydındaki düzeltmeden sonra aidatların emsallere göre alındığı, tapu kaydındaki yanılgı nedeniyle apartman yönetimine kusur atfedilemeyeceği, ödenmeyen aidat bedelleri ile ilgili icra takibinin, apartman yönetimine genel kurul kararı ile verilen görev ve yetki dahilinde bulunduğu, davacıdan fazladan tahsil edilen aidat bedellerinden davalı apartman yönetiminin sorumlu olmadığı kanaatiyle gerekçesiyle, davalı Gürel Apartmanı Yönetim Kurulu Başkanlığı adına Muhittin Oruç hakkında açılan davanın reddine, davacıdan fazladan alınan aidat bedeli ve faiz toplamı olan 20.000,00.-TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, mahrum kalınan kira bedeline dair talebin reddine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş hüküm, davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan, kat malikinin icra tehditi altında fazla ödediği aidat bedellerinin iadesi, mahrum kalınan kira gelirlerinin tahsili ve manevi tazminat istemli alacak davasıdır.
Hüküm davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiş olup, dava fazla ödenen aidat bedellerinin iadesi, mahrum kalınan kira gelirlerinin tahsili ve manevi tazminat istemine ilişkin olmakla, yönetim aleyhine açılan davada, mahkemece ....Apartmanı Yönetim Kurulu Başkanlığı adına Muhittin Oruç hakkında açılan davanın reddine, davacıdan fazladan alınan aidat bedeli ve faiz toplamı olan 20.000,00.-TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, mahrum kalınan kira bedeline dair talebin reddine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de; davacının iadesini talep ettiği dönemde 5 nolu bağımsız bölümün arsa payı 50/640 olup, arsa payının düzeltilmesine ilişkin kararın 27.01.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, bu tarihten önceki aidat yükümlülüklerine yönelik alınan kat malikleri kurulu kararlarının iptal edilmediği de gözetildiğinde, davacının bu tarihten önceki dönemlere ilişkin 50/640 arsa payı üzerinden ödeme yükümlülüğünün devam ettiği, ancak arsa payı düzeltilmesi davasının kesinleştiği tarihten sonra fazla ödemeye ilişkin bu iddianın ileri sürülebileceği, karar defterlerinde açıkça 5 nolu dairenin arsa payının 50/640 olduğu ve aidatının buna göre ayrı belirlendiği, diğer bağımsız bölümlerin de aidat bedellerinin arsa paylarına göre belirlendiği, davacının bu kat malikleri kurulu kararına karşı iptal davası da açmadığı, arsa payı düzeltilmesine ilişkin kararın kesinleştiği 27.01.2012 tarihinden önceki dönemlerde davacıdan fazla aidat alınmasından davalıların sorumlu olamayacağı dikkate alınarak, toplanan bu delillere göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik ve yetersiz inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/01/2018 günü oybirliği ile karar verildi.