Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1268
Karar No: 2019/2916

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1268 Esas 2019/2916 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/1268 E.  ,  2019/2916 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24/05/2017 tarih ve 2016/596 E. - 2017/405 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 21/12/2017 tarih ve 2017/962-2017/934 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalının özelleştirme kapsamına alınması ve 20 ayrı dağıtım şirketine ayrılması kapsamında müvekkili ile davalı arasında 24.07.2006 tarihinde "İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi (İHDS)” akdedildiğini, anılan sözleşmenin üçüncü kişilerin hak iddialarını düzenleyen 7. maddesiyle, dağıtım faaliyetinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen iş ve işlemlerden kaynaklanan sorumluluğun dönemsel olarak paylaştırıldığını, anılan sözleşmeden önce dağıtım faaliyetlerin davalı tarafından yürütüldüğü sırada kaçak elektrik kullanma tutanağına istinaden düzenlenen kaçak elektrik faturası nedeniyle müvekkili aleyhine İstanbul 3. Tüketici Mahkemesinin 2009/847 Esas ve 2011/97 Karar sayılı dosyaları ile açılan menfi tespit ve istirdat davalarının kabulüne karar verildiğini ve anılan hükmün Yargıtay tarafından onanmak suretiyle kesinleştiğini, müvekkilinin anılan karara istinaden istinaden icra dosyasına 77.873,88 TL ödeme yaptığını ve ayrıca 807,00 TL temyiz harç ve gideri yatırdığını ileri sürerek, 77.873,88 TL’nin 12.09.2012 tarihinden 807,00 TL’nin ise 25.04.2011 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, söz konusu alacak davalarına ilişkin talep edilen bedellerin Boğaziçi EDAŞ"ın devre esas bilanço tarihi olan 30.04.2013 tarihinden önce ödendiğini, söz konusu ödemelerin talep edilmesinin haksız ve yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma tüm dosya kapsamına göre, zamanaşımı def"inin yerinde bulunmadığı, taraflar arasındaki İHDS"nin 7.4.maddesi gereğince rücu talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 77.873,88 TL"nin 07/09/2012, 807,00 TL"nin 25/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, kaçak elektrik tahakkukunun İHDS"nin imzalandığı tarihten (24/07/2006) önce 29/05/2005 tarihinde yapıldığı ancak, anılan faturanın dayanak dava davacısı şirket tarafından İHDS’nin imza tarihinden sonra 25/09/2007 tarihinde davacı şirkete ödendiği, davacı şirketin kendi bütçesine giren ve muhasebeleştirilen bu bedeli daha sonra dayanak davada verilen hükmün kesinleşmesiyle birlikte dava dışı şirkete ödediği, yapılan ödemenin haksız tahsil edilmiş paranın hak sahibine iadesinden ibaret olduğu, davacının kasasında bulunan ve davalıya aktarıldığına ilişkin iddia ve belge bulunmayan haksız tahsil edilmiş parayı hak sahibine iade etmekle kendi kasasındaki haksız tahsil edilmiş paranın iadesini sağladığı, haksız tahsil edilen bu tutarın davalıya önceden aktarıldığı ispatlanamadığından bu paranın davalıdan tahsiline karar verilmesinin davacı şirketin sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet vereceği, bu itibarla ilk derece mahkemesince istirdadına karar verilen ana para ve faiz hakkındaki istemin reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün doğru olmadığı, ancak davalının, İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi"nde açılan dava dosyasındaki yargılama giderleri (1.053,50 TL), vekalet ücreti (4.868,28 TL) ile temyiz harç ve masrafları (toplam 807,00 TL) toplamı olan 6.728,78 TL"den İHDS nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 13/04/2016 tarih 2016/2239 E. 2016/4044 K.sayılı emsal içtihadı uyarınca ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlu olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılıp, yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne, 5.921,78 TL"nin 07/09/2012, 807,00 TL"nin 25/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- 6100 sayılı HMK’nın “Temyiz Edilemeyen Kararlar” başlığını taşıyan 362. maddesinin 1/a bendiyle, bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen ve miktar ve değeri 40.000,00 TL’yi aşmayan kararların temyiz edilemeyeceği hüküm altına alınmış, aynı Yasa’nın 362/2. maddesiyle ise, alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı olmadığı ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer tarafın da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebileceği belirtilmiştir. Temyiz kesinlik sınırına ilişkin bu miktar kararın verildiği 21.12.2017 tarihi itibariyle 41.530,00 TL’dir. Davacı yanca, 78.680,88 TL alacağın davalıdan tahsili talep edilmiş, bölge adliye mahkemesince talebin kısmen kabulüne karar verilerek, davacı yararına 6.728,78 TL alacağa hükmedilmiştir. Bu itibarla, yukarıda zikredilen yasa hükümlerine göre, davalı aleyhine hükmedilen alacağın miktar itibariyle temyize tabi olmayıp kesin olduğu anlaşılmaktadır.
    6100 sayılı HMK’nın 366. maddesinin yaptığı yollamayla somut olaya uygulanması gereken aynı Yasa’nın 346/1. maddesi hükmüne göre, miktar itibariyle temyizi kabil olmayan kararlar hakkındaki temyiz istemiyle ilgili olarak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar vermek karar vermek gerekmiştir.
    2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden REDDİNE (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 15/04/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi