Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7037
Karar No: 2022/8482
Karar Tarihi: 03.11.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/7037 Esas 2022/8482 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/7037 E.  ,  2022/8482 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen tazminat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Asıl ve birleşen davada davacılar; davacı ...’in eşi, diğer davacıların babası ...’in, davalı ...’in iş yerinde çalışırken kaza sonucu hayatını kaybettiğini, Gündoğmuş Asliye Ceza Mahkemesinin 2002/30 Esas 2003/25 Karar sayılı dava dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda davalının olay sebebiyle 3/8 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, murisin desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek; asıl davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile davacı ... için 2000 TL, diğer davacıların her biri için ise 1.000’er TL manevi tazminatın 27/04/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemişler, yargılama devam ederken maddi tazminat istemi yönünden dava değerini 35.021 TL olarak ıslah etmişler, birleşen davada da; asıl davada alınan bilirkişi raporu doğrultusunda bakiye kısım olan 36.865 TL yönünden ek dava açarak 36.865 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
    Davalı; asıl ve birleşen davanın reddini dilemiş, yargılama sırasında vefatı üzerine mirasçıları olan diğer davalılar davaya dahil edilmişlerdir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 1.000 TL, çocukları ..., ..., ... ve ... için ayrı ayrı 250'şer TL manevi tazminatın; davacı ... için 15.806 TL, çocukları ... için 676 TL, ... için 77 TL, Eyüp için 1.902 TL ve ... için 2.911 TL destekten yoksun kalma tazminatının 27/04/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen karar, dahili davalıların temyizi üzerine; Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 22/01/2009 tarihli ve 2008/9510 Esas 2009/354 Karar sayılı ilamıyla, taraflar arasındaki ilişki hizmet sözleşmesine dayandığından uyuşmazlığın esasının iş mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
    Bozma üzerine görevli mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 1.000 TL, çocukları ..., ..., ... ve ... ayrı ayrı 250'şer TL manevi tazminatın; davacı ... için 15.806 TL, çocukları ... için 676 TL, ... için 77 TL, Eyüp için 1.902 TL ve ... için 2.911 TL destekten yoksun kalma tazminatının 27/04/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen karar dahili davalıların temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 27/09/2010 tarihli ve 2009/16758 Esas 2010/9027 Karar sayılı ilamıyla; onanmış, davalılar tarafından karar düzeltme yoluna başvurulması üzerine, aynı Dairenin 04/04/2011 tarihli ve 2011/334 Esas 2011/3111 Karar sayılı ilamıyla;" (...Sosyal Sigortalar Kurumunun olaydan haberdar edilmediği anlaşılmaktadır. Bu bakımdan tazminat davasının niteliği göz önünde tutularak öncelikle hak sahiplerine Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından iş kazası nedeniyle 506 sayılı Yasa'nın 23. ve 92. maddelerine göre aylık bağlanıp bağlanmadığının araştırılması, bağlanmış ise, bildirilen miktarın tazminattan düşülmesi, gelir bağlanmamış ise bu yön hak sahiplerinin tazminat hakkını doğrudan etkileyeceğinden hak sahiplerine gelir bağlanması için Sosyal Sigortalar Kurumuna başvurması, taleplerinin kurumca kabul edilmemesi halinde Sosyal Sigortalar Kurumu ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine tesbit dava açması için önel verilmesinde yasal zorunluluk olduğu açıktır.
    Öte yandan, olayın iş kazası sonucu meydana geldiğinin belirlenmesi halinde de, Bağ-Kur tarafından bağlanan ölüm aylıklarının rücu davasına konu olup olmadığı, her iki Kurum tarafından ayrı ayrı bağlanan ölüm aylığı ve iş kazası ölüm gelirlerinin 506 sayılı yasanın 92. maddesine göre birleştirilmesinin söz konusu olup olmayacağı da araştırılmalıdır. Mahkemece açıklanan doğrultuda işlem yapılmaksızın Sosyal Sigortalar Kurumunun taraf olmadığı tazminat istemli bu davada olayın iş kazası olduğunun kabulüyle, bu yönde ceza davasında alınan bilirkişi raporu esas alınarak (sonuca gidilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir...) gerekçesiyle onama kararının kaldırılmasına ve kararın bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, mahkemece; davanın kısmen kabulü ile maddi tazminat talepleri yönünden 18.826,45 TL’nin davacı ...’ye, 2.319,92 TL’nin davacı ...'a, 1.447,40 TL’nin davacı ...'e, 302,51 TL’nin davacı ...'e, 83,96 TL’nin davacı ...'e olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; manevi tazminat talepleri yönünden davanın kabulü ile, davacı ... yönünden 2.000 TL, davacı ... yönünden 1.000 TL, davacı ... önünden 1.000 TL, davacı ... yönünden 1.000 TL, davacı ... yönünden 1.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; birleştirilen davanın reddine karar verilmiş; kararın, dahili davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece verilen 08/04/2021 tarihli ve 2021/361 Esas 2021/3861 Karar sayılı ilamıyla," (.... Somut olayda, mahkemece, kısa kararda birleşen davaya ilişkin karar verilmeksizin ''asıl davanın kısmen kabulüne" karar verilip, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise '' asıl davanın kısmen kabulü ile birlikte birleşen davanın reddine" şeklinde hüküm kurulmuştur. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi gereğince hükmün bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, mahkemece; davacılar desteğinin Bağ-Kur çalışanı olması sebebiyle yaşanan olayın iş kazası olmadığı gerekçesiyle, maddi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulü ile 18.826,45 TL’nin davacı ...’ye, 2.319,92 TL’nin davacı ...'a, 1.447,40 TL’nin davacı ...'e, 302,51 TL’nin davacı ...'e, 83,96 TL’nin davacı ...'e olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; manevi tazminat istemi yönünden davanın kabulü ile 2.000 TL'nin davacı ...'ye, 1.000 TL'nin davacı ...'a, 1.000 TL'nin davacı ...'e, 1.000 TL'nin ...'e, 1.000 TL'nin davacı ...'e olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; birleştirilen davanın reddine karar verilmiş; karar, dahili davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, yerinde bulunmayan ve daha önceki temyiz dilekçelerinde nedenleri bildirilmiş olmayan bozma isteminin incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalıların sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2) 6100 sayılı HMK’nın 326 ncı maddesinin ikinci fıkrası; "Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.” hükmünü içermektedir.
    Açıklanan bu hükme göre; davada iki tarafın da kısmen haklı çıkması halinde, yargılama giderleri haklılık oranında mahkeme tarafından resen paylaştırılır.
    Buna göre mahkemece; tarafların haklılık oranları gözetilerek yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK'nın 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle dahili davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle, hüküm kısmının (7), (8), (9) ve (10) numaralı bentlerinde yer alan ifadeler çıkartılarak yerlerine sırasıyla;
    "7-Davacı tarafından yapılan 850,88 TL yargılama giderinden ret ve kabul oranı dikkate alınarak hesaplanan taktiren 316,52 TL'nin dahili davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
    8-Davalı tarafından yapılan 1.818,01 TL yargılama giderinden ret ve kabul oranı dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde dahili davalıların yatırması gereken taktiren 676,3 TL 'den mahsubu ile bakiye 1.141,71 TL'nin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile dahili davalılara verilmesine,
    9-Yargılama sürecinde suçüstü ödeneğinden karşılanan toplam 1.931,50 TL masrafın kabul ret oranı üzerinden yapılan hesaplama neticesinde 1.212,98 TL'nin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
    10-Yargılama sürecinde suçüstü ödeneğinden karşılanan toplam 1.931,50 TL masrafın kabul ret oranı üzerinden yapılan hesaplama neticesinde 718,51 TL'nin dahili davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına," bentlerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden dahili davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi