Esas No: 2022/6770
Karar No: 2022/8438
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/6770 Esas 2022/8438 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/6770 E. , 2022/8438 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : ANKARA 24. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kurum işlemini iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, bölge adliye mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, ... Eczanesi’nin sahibi olduğunu, 5 hasta için yazılan reçetelerin ve ilaç muafiyet raporlarının sahte olduğu ve hastaların reçete muhteviyatı ilaçları almadıklarını söylemeleri nedeniyle reçete arkasındaki imzaların hasta ya da yakınına ait olmaması, reçetede yazılı ilaçların hasta ya da yakınına teslim edilmemiş olmas ve kuruma kasıtlı olarak sahte reçete faturalandırıldığı gerekçesiyle hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2009 Protokolünün 6.3.3, 6.3.10 ve 6.3.19. maddeleri uyarınca 133.108,60-TL tutarında cezai şart, sözleşmesinin 2 yıl süreyle feshi ve 6.655,43-TL reçete bedelinin tahsiline ilişkin işlem uygulandığını, ancak söz konusu kurum işleminin sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini istemiştir.
Davalı, hastalar ..., ..., ..., ... ve ...’nın dava konusu 5 adet reçeteyi yazdırmadıklarını, reçete tarihinde muayene olmadıklarını beyan etmeleri üzerine yapılan soruşturma neticesinde, hastalar adına yazılan ilaç muafiyet raporlarının bir kez davacı eczanede kullanıldığının ve sahte reçetelerin bu eczane dışında başka bir eczaneden faturalandırılmadığının tespit edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davacının cezaya konu eylemlerden dolayı yargılanıp beraat etmesi, sadece 6 adet sahte reçetenin söz konusu olması ve bu reçetelerin sahte olduğu bilinerek kuruma faturalandırıldığı yönünde davacının kastının olduğuna dair herhangi bir delil elde edilememesi, ceza dosyası içeriğindeki deliller, hasta anlatımları da gözetildiğinde uygulanan cezai işlemin haksız olduğu kanaatine varıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince 24/09/2020 tarihinde, dava konusu hasta ve doktorların soruşturma sırasında verdikleri beyanlar ile bilirkişi raporu kapsamına göre, davacı eczacı sahteliği açıkça ortaya koyulan işlemler nedeniyle 2009 yılı protokolünün 4.3.6., 6.3.3., 6.3.10. ve 6.3.19. maddelerini ihlal ettiğinden ve davacı davada tanık kanıtına dayanmadığından, davalı kurumca tesis edilen cezai işlemlerin hukuka uygun olması nedeniyle davalının istinaf talebinin kabulüne, davanın reddine dair verilen karar, davacının temyizi üzerine Dairece verilen 21/10/2021 tarihli 2020/11982 E. 2021/10469 K. sayılı kararla; ".... yapılan yargılama neticesinde davacının veya çalışanlarının kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak kuruma sahte reçete faturalandırdığı tespit edilememiştir. Bu durumda protokolün 6.3.19. maddesi nedeniyle uygulanan cezai şart tahsili işleminin iptali gerekir. Ancak aynı reçeteler için protokolün 6.3.3. ve 6.3.10. maddelerine göre cezai işlem uygulanması; hastaların kurum tarafından alınan beyanlarında açıkça dava konusu reçeteleri yazdırmadıklarını ve ilaçları almadıklarını, reçetede yazan rahatsızlıklarının olmadığını söyledikleri için yerinde olmuşsa da bu eylemler nedeniyle taraflar arasında yürürlüğe giren sonraki protokol hükümlerinin değerlendirilmesi gerekir. .... bu hususlar gözardı edilerek eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." gerekçesiyle bölge adliye mahkemesi kararı bozulmuştur.
Bozmaya uyan bölge adliye mahkemesince, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, eczacının kuruma fatura ettiği reçetelerde bulunması gereken ve reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine veya ilacı alana ait olmadığına ilişkin eylemle ilgili olarak davalı kurum işleminin 2016 Yılı Eczane Protokolünün 5.3.2. maddesi gereğince indirilerek 13.190,86-TL cezai şart ve birinci kez uyarılma işlemi yönünden uygulanarak devamına, yapılan denetimlerde reçete sahibi veya ilacı alan kişiye teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin kuruma fatura edilmesi eylemiyle ilgili olarak davalı kurum işleminin 2016 Yılı Eczane Protokolünün 5.3.5. maddesi gereğince indirilerek 13.190,86-TL cezai şart ve birinci kez uyarılma işlemi yönünden uygulanarak devamına, 6.595,43-TL reçete bedelinin davalıdan tahsiline ilişkin kurum işleminin iptaline yönelik talebin reddine, diğer davaya konu kurum işlemlerinin iptaline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 2016 Yılı Eczane Protokolünün 6.17. maddesi “Bir fatura dönemi için uygulanacak cezai şartın hesaplanması reçete bazında yapılır. Bir reçetede birden fazla usulsüz fiilin tespit edilmesi durumunda cezai şartlardan en yüksek olanı esas alınır. Bir fatura döneminde cezai işlem gerektiren birden fazla reçete tespit edilmesi halinde belirlenen cezai şartlar her bir reçetedeki tespit için ayrı ayrı hesaplanıp bu bedeller toplanmak suretiyle tahsil edilir. Cezai şartlar reçete/ilaç bedelinden az olamaz.” hükmüne göre, bir reçetede birden fazla usulsüzlük yapılması halinde cezai şartlardan en yüksek olanı dikkate alınarak tek ceza uygulanması gerekirken, dava konusu 5 adet reçete için 2016 Yılı Eczane Protokolünün hem 5.3.2 maddesi hem de 5.3.5 maddesi gereğince cezai şart ve uyarı işlemi uygulanması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzelterek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bent uyarınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 20/06/2022 tarih ve 2021/3110 Esas, 2022/1643 Karar sayılı kararının hüküm bölümünün 3. fıkrasındaki "Yapılan denetimlerde reçete sahibi veya ilacı alan kişiye teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin kuruma fatura edilmesi eylemiyle ilgili olarak davalı kurum işleminin 2016 yılı Eczane Protokolünün 5.3.5. maddesi gereğince indirilerek 13.190,86-TL cezai şart ve birinci kez uyarılma işlemi yönünden uygulanarak devamına," cümlesinin hükümden tamamen çıkarılması, sonraki bentlerin buna göre teselsül ettirilmesi suretiyle kararın düzeltilmiş bu şekliyle 6100 sayılı HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 02/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.