1. Hukuk Dairesi 2019/857 E. , 2020/4134 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada:
Davacı, dava dışı oğlu Lütfi"nin borcuna kefil olduğunu, yapılan icra takibi ile paydaşı olduğu 1147 parsel sayılı taşınmazın ihale sonucu davalı ... adına tescil edildiğini, davalı ..."un da bir gün sonra taşınmazı diğer davalı ..."ye satış suretiyle temlik etmesine rağmen kendisine gönderilen icra emrinin temliklerden önce iptal edildiğini, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, aksi takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., davaya cevap vermemiş, davalı ... diğer davalıyı tanımadığını, çekişmeli taşınmazı bedelini ödemek suretiyle aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı ... hakkında kötüniyeti kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, davalı ... hakkında çekişmeli taşınmazdaki kazanımı yolsuz tescile dayandığından tazminat isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece, "... davalı ..."a yapılan tescilin yolsuz olduğu kuşkusuzdur. Bu durumda, taşınmazları davalı ..."tan edinen diğer davalı ..."nin iyiniyeti önem arzetmektedir. Taşınmazlardaki davacı payları davalı ... adına tescil edildikten bir gün sonra 24.12.2009 tarihinde diğer davalı ..."ye toplam 60.000 TL"ye satıldığı halde mahkemece, taşınmazlardaki payların satış tarihinde 3400 ada 1 parselin 37.717 TL, 3399 ada 1 parselin 65.725 TL, 3289 ada 2 parselin 39.586 TL olduğu saptanmıştır. Davalı ... gerçek bedelleri ödediğine dair beyanda bulunmuş değildir. Öte yandan, davalı ... çekişme konusu taşınmazların bulunduğu bölgede iş yeri olduğunu iddia etmiştir. Bu açıklamalar karşısında, davalı ..."nin iyiniyetli olduğundan, dolayısıyla TMK"nın 1023. maddesinden yararlanacağından söz edilemez. Hal böyle olunca, tapunun iptali ve tescil isteğinin kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru değildir...." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacı ve davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalılardan Hüsne vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine.
Davacının temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere; kural olarak yargılama giderleri, davada haksız çıkan, eş söyleyişle aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir (HMK 326/1). O halde, HMK"nın 326/1. maddesinde öngörüldüğü gibi "kanunda yazılı haller dışında" yargılama giderlerinin davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerektiği kuşku ve duruksamadan uzaktır.
Somut olayda, davanın kabulüne karar verildikten sonra yargılama giderleri ve yargılama giderlerinden sayılan vekalet ücretinden davalıların sorumlu tutulması doğru ise de, anılan giderlerin davacıya verilmesi gerekirken hazineye irat kaydına karar verilmesi isabetsizdir.
Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden;
Hükmün 3. bendinin 2. fıkrasında yer alan "3.591,15-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine"ye irat kaydına," ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine "3.591,15-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine," ibaresinin yazılmasına,
Hükmün 4. bendinde yer alan yargılama giderinin "davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine"ye irat kaydına," ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine " yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine," ibaresinin yazılmasına,
Hükmün 5. bendinde yer alan "18.570,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine"ye irat kaydına," ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine "18.570,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine," ibaresinin yazılmasına, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 16/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.