Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/10820
Karar No: 2020/7261
Karar Tarihi: 02.12.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/10820 Esas 2020/7261 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/10820 E.  ,  2020/7261 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı ile aralarında 25/07/2013 tarihli “Araç kira sözleşmesi” başlıklı ancak sözleşme kapsamı ve metni uyarınca öğrenci taşıma işine ilişkin ticari nitelikte hizmet sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşme uyarınca 15/09/2013 – 15/06/2014 tarihleri arası ... plakalı araç ile davalının yüklenicisi olduğu dava dışı ...,... güzergahındaki öğrencilerini taşıma işini aylık 3.350 TL ücret ile üstlendiğini ancak davalının sözleşmeyi 24/02/2014 tarihinde haksız nedenle feshettiğini belirterek, meydana gelen maddi zararının fesih tarihi olan 24/02/2014"den itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davacının çalışması süresince sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, çalışılan ... Kolejinden gelen sözlü ve yazılı talepler üzerine sözleşmenin feshedildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 27/09/2018 tarih 2017/3599 Esas 2018/9221 Karar sayılı ilamı ile " Davaya dayanak ve hükme esas alınan sözleşme, her ne kadar ""Araç Kira Sözleşmesi "" olarak belirtilmiş ise de sözleşmenin konusu, kapsamı ve şartlarını düzenleyen ilgili maddeleri göz önüne alındığında sözleşmenin şoförlü taşıma hizmetine ilişkin olduğu, taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla; sözleşme taraflarının tacir olması halinde TTK m. 4 uyarınca davanın ticari dava olarak aynı kanunun 5.maddesi gereğince Ticaret mahkemesinde bakılması, tarafların tacir olmaması halinde ise Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekecektir. Dava şartı olan görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re"sen göz önünde bulundurulması gerektiğinden mahkemece işbu davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma üzerine yapılan yargılama neticesinde, Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 14/02/2019 tarih 2019/220 Esas 2019/207 Karar sayılı ilamı ile, "Mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna " karar verilmiş, hüküm 14/03/2019 tarihinde tarafların temyiz etmemesi üzerine kesinleşmiştir.
    Uyuşmazlık, şoförlü taşıma hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Somut olayda; 02/07/2014 tarihinde Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"nde açılan davaya ilişkin, 07/07/2014 tarih 2014/257 Esas 2014/232 Karar sayılı ilam ile, mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine, dosyanın görevli Ankara Sulh Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiş, tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine hüküm 17/11/2014
    tarihinde kesinleşmiştir. Ankara Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından, yukarıda belirtilen Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda dava dosyası, 27/03/2019 tarihinde Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmek üzere tevzi bürosuna gönderilmiş, 02/04/2019 tarihinde de Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne tevzi edilmiştir.
    Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 05/04/2019 tarih 2019/156 Esas 2019/316 Karar sayılı ilamı ile, "Görevsizlik kararı uyarınca dosyanın ilk görevsizlik kararı veren Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesi gerekirken, sehven mahkemeye tevzi edilmesi sebebiyle, dosyanın Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne tevzi edilmek üzere iadesine karar verilerek " davanın esası bu şekilde kapatılmıştır.
    İş bu mahkeme işlemi üzerine, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 10/04/2019 tarih 2019/181 Esas- 2019 /351 Karar sayılı ilamı ile, " Yapılan incelemede, mahkemenin görevsizlik kararı sonrası, Sulh Hukuk Mahkemesinin karşı görevsizlik kararı vermeyip uyuşmazlığı esastan inceleyip verdiği kararın temyizi üzerine, Yargıtay tarafından dava konusu uyuşmazlık yönünden Asliye Hukuk ya da Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle bozma kararı verildiği, bu karar üzerine Sulh Hukuk Mahkemesinin Asliye Ticaret Mahkemeleri"nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verdiği, dosyanın merci tayini üzerine mahkemenin görevli olduğu yönünde bir kararla gelmediği, genel tevzi sonucu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin esasına kayıt yapıldığı, bu haliyle dosyaya bu mahkemece bakılması gerektiği anlaşıldığından, dosyanın 10. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne tevzi edilmek üzere iadesi ile esasın bu şekilde kapatılmasına" karar verilmiştir.
    Bu defa, 10. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 07/05/2019 tarih 2019/228 Esas 2019/384 Karar sayılı ilamı ile " Görevsizlik kararı uyarınca, ilk görevsizlik kararı veren Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerekirken sehven mahkemeye tevzi edilen dava dosyasının Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmek üzere iadesine karar verildiğini, anılan mahkemece de Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesince karşı görevsizlik kararı verilmediği gerekçesiyle dosyanın yeniden mahkemesine gönderilmiş olmakla görev uyuşmazlığı çıktığını, bu uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine " karar verilmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi"nin 13/06/2019 tarih, 2019/875 Esas 2019/1013 Karar sayılı ilamı ile, Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevsizliğe ilişkin kararının daha önce Yargıtay temyiz incelemesinden geçmesi nedeniyle, merci tayini incelemesinin Yargıtay tarafından yapılması gerektiğinden bahisle dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 30/09/2019 tarih 2019/3548 Esas 2019/5309 Karar sayılı ilamı ile de " Taraflar arasındaki davada, Ankara 9. Asliye Ticaret, Ankara 7. Sulh Hukuk ve Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dava dosyası ile ilgili olarak, uyuşmazlığın taraflar arasındaki araç kira sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmakla sulh hukuk mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerektiği gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine" karar verilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin ilamı ile yargı yeri olarak belirlenen Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından, yukarıda belirtilen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine dair verilen hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya Dairemize gönderilmiştir.
    1-) Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23/05/2014 tarihli ve 2013/13-2166 Esas, 2014/709 Karar, sayılı kararı da bu yönde değerlendirmeler içermektedir.
    6100 sayılı HMK"nın 1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi ancak kanunla belirlenir.
    Aynı Kanunun " Yargı yeri belirlenmesini gerektiren sebepler " başlıklı 21. maddesinde (1) Aşağıdaki hâllerde, davaya bakacak mahkemenin tayini için yargı yeri belirlenmesi yoluna başvurulur: a) Davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin davaya bakmasına herhangi bir engel çıkarsa, b) İki mahkeme arasında yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesi konusunda bir tereddüt ortaya çıkarsa, c) İki mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna
    başvurulmaksızın kesinleşirse, ç) Kesin yetki hâllerinde, iki mahkeme de yetkisizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse.", 22. maddesinde, (1) Yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına herhangi bir engel bulunduğu yahut iki mahkeme arasında yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesinde tereddüt ortaya çıktığı takdirde, yetkili mahkemenin tayininde, ilk derece mahkemeleri için bölge adliye mahkemelerine, bölge adliye mahkemeleri için Yargıtaya başvurulur. (2) İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir., 23. maddesinde de (1) Yargı yerinin belirlenmesine ilişkin inceleme dosya üzerinden yapılabilir. (2) Bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca verilen yargı yeri belirlenmesi ile kanun yolu incelemesi sonucunda kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar. " şeklindedir.
    Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin, görevli mahkemenin Ankara Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle vermiş olduğu usulden red kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiği, Ankara Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından davanın esası hakkında verilen hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin yukarıda belirtilen bozma ilamı ile, taraflar arasında kira ilişkisi bulunmaması sebebiyle sulh hukuk mahkemelerinin görevli olmadığının belirlendiği ve mahkemece bozmaya uygun biçimde görevsizlik kararı verilerek dosyanın Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Dairemiz tarafından hangi mahkemenin görevli olduğu, Dairemiz bozma kararı ile belirtilmiş olup Ankara Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 14/02/2019 tarihli görevsizlik kararı, bundan sonra davaya bakacak olan Asliye Ticaret Mahkemesi"ni bağlayacağından artık yargı yeri belirlenmesi yoluna gidilmesine gerek yoktur. Dairemiz kararının mahkemeyi bağlayıcı özelliği bulunduğundan, yargı yeri belirlemesine yönelik kararın maddi hataya dayandığı görülmüştür.
    Mahkemece, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki uyuşmazlığın göreve değil iş dağılımında ilişkin olduğu; öte yandan yargı yeri belirlenmesine ilişkin yasal koşulların da oluşmadığı gözetilerek Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılması gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    2-) Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi