3. Hukuk Dairesi 2020/9475 E. , 2020/7271 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 09/07/2010 tarihinde davalı kurum tarafından işletilen trafoya bağlı şebeke dağıtım hattı gerilim kablosunun kopması sonucu kendisine ait konutta yangın çıktığını, yangın nedeni ile evin kiler olarak kullanılan ikinci katının zarar gördüğünü, arıcılıkla uğraşması nedeniyle bu faaliyetiyle ilgili malzemelerin de bu alanda muhafaza edildiğini, ayrıca devam eden inşaata ait çatının ve duvarların da zarar gördüğünü, yangın nedeni ile ailecek korku ve panik yaşadıklarını belirterek 1.000 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 7.500 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslahla talebini 23.104 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı, yangınının binanın kaçak bir şekilde yapılan ikinci katındaki kablo ekinden kaynaklanmış olabileceğini, zira kablonun yanarak şebeke bağlantısına kadar gittiği ve orada kısa devre yaptığını, olay yerinde de şebeke telinin kopuk olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığını, ayrıca talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, 1000 TL manevi tazminatın yangın tarihi olan 09/07/2010 tarihinden, 23.104 TL maddi tazminatın 7.500 TL"sinin yangın tarihi olan 09/07/2010 tarihinden geriye kalan bakiye olan 15.604 TL"nin ise ıslah tarihi olan 10/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 13/02/2014 tarihli, 2013/17835 Esas ve 2014/2100 Karar sayılı ilamı ile, alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığı, yangında hasar gören yerin kaçak olup olmadığı, zararın meydana gelmesinde davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının incelemediği, zarar konusunda rapor hazırlayan bilirkişinin inşaat konusunda uzman ise de arı kovanı ve buğdaya ilişkin zararın hesaplanması konusunda uzman olmadığı, bu nedenlerle yangın olayında davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı yönünde rapor aldırılması, daha sonra konusunda uzman bilirkişi heyetinden varsa müterafik kusuru da dikkate alınarak davacının zararına ilişkin rapor hazırlatılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, 1000 TL manevi tazminatın yangın tarihi olan 09/07/2010 tarihinden, 23.104 TL maddi tazminatın 7.500 TL"sinin yangın tarihi olan 09/07/2010 tarihinden geriye kalan bakiye olan 15.604 TL"nin ise ıslah tarihi olan 10/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 26/02/2018 tarihli, 2016/13453 Esas ve 2018/1621 Karar sayılı ilamı ile, mahkemece bozma ilamı uyulmuş ise de, bozma gereğinin tam olarak yerine getirilmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece; bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 1000 TL manevi tazminatın yangın tarihi 09/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 23.104 TL maddi tazminatın 7.500 TL"sinin yangın tarihi 09/07/2010 tarihinden, bakiye 15.604 TL"nin ise ıslah tarihi 10/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık; davacının evinin davalıya ait trafodan kaynaklanan yangından zarar görmesi nedeni ile açılan maddi ve manevi tazminat davasına ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut olayda, mahkemece; bozma ilamı doğrultusunda konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınan 18/02/2020 havale tarihli ek raporda, olay tarihi olan 2010 yılı verilerine göre zarar hesaplanmış, sonuç olarak konutta meydana gelen hasarın 10.912,40 TL, kilerde meydana gelen hasarın ise 5.050 TL olduğu belirlenmiştir. İş bu rapor davacıya tebliğ edilmiş, davacı tarafça rapora itiraz edilmemiştir. Mahkemece gerekçesinde 2010 verileri kullanılarak tespit edilen zararın hükme esas alınmasının hakkaniyete ve dosya kapsamına daha uygun düşeceği belirtilmesine rağmen raporda tespit edilen toplamda 15.962,40 TL maddi tazminata hükmedilmemiş, 23.104,00 TL maddi tazminata hükmedilmiş, mahkemece raporda belirtilen görüşten ayrılma gerekçesine de kararda yer verilmemiştir.
O halde mahkemece, 18/02/2020 havale tarihli ek raporda belirlenen 15.962,40 TL maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ve gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK" un 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.