4. Hukuk Dairesi 2016/5348 E. , 2018/1276 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/02/2014 gününde verilen dilekçe ile 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu"na muhalefet nedeni ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava; 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu"na muhalefet nedeni ile tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili ile davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; ihbar üzerine olay yerine gidildiğini, av koruma faaliyeti sırasında davalının göçmen kuşlara ateş etmek suretiyle 4915 sayılı Kanunun 2/27. maddesinde belirtildiği üzere yasa dışı avlandığını, koruma altına alınan bir adet kartal, bir adet üveyik ve bir adet arı kuşunun ölü olarak ele geçirildiğini ve bu durumun av kabahat tutanağı ile sabit olduğunu belirterek davalının avcılık belgesi olmadan, avlanma süresi dışında avlandığından bahisle maddi zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı; dava konusu edilen av hayvanlarını kendisinin avlamadığını ve iddiaların gerçeği yansıtmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece; davalının avlanması yasak olan bir adet kartal kuşu ile arı kuşunu avlaması nedeni ile belirlenen tazminatı ödemesi gerektiği; ancak avlanan üveyik kuşunun bölge itibari ile avlanması yasak olmayan zamanda avlandığı için bu av hayvanı yönünden tazminatla sorumlu olmadığından bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.4915 sayılı Kanun"un amacı; sürdürülebilir av ve yaban hayatı yönetimi için av ve yaban hayvanlarının doğal yaşam ortamları ile birlikte korunması, geliştirilmesi, avlanmalarının kontrol altına alınması, avcılığın düzenlenmesi, av kaynaklarının milli ekonomi açısından faydalı olacak şekilde değerlendirilmesidir. Bu bakımdan, hukuka aykırı eylemleri ile doğaya zarar veren ve doğal ortamı bozan kişilerin bu zarardan sorumlu tutulması gerekir. Kanunun 4. maddesi gereğince yaban hayvanı türleri içinde yer alan ve
Bakanlıkça belirlenen av hayvanlarından, korunması gerekenler Merkez Av Komisyonunca, av hayvanlarının dışında kalan yaban hayvanları ile diğer türler gerektiğinde ilgili kuruluşların uygun görüşleri alınarak Bakanlıkça koruma altına alınır. Bu karar Resmi Gazete"de yayımlanır. Koruma altına alınan yaban hayvanları avlanamaz. Yine aynı Kanunun 14/2. maddesine göre avlaklarda, avcılık belgesi ve avlanma izni olmadan avlanılamayacağı belirtilmiştir.Mezkur Kanunun 2/27. maddesine göre ise yasa dışı avlanma; bu Kanun kapsamında korunan veya avına izin verilen yaban hayvanı türlerini; izin verilen yerler, belirlenen zamanlar, miktarlar dışında ve zehirleyerek, tuzak ve kapan kurarak, men edilen diğer usullerle canlı veya ölü ele geçirmeye çalışmayı veya ele geçirmeyi ifade eder.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının dava konusu av hayvanlarını avcılık belgesi olmadan avladığı anlaşılmıştır. Mahkemece, davalı tarafından üveyik kuşunun bölge itibari ile avlanması yasak olmayan zamanda avlandığı gerekçesiyle bu av hayvanı yönünden tazminata hükmedilmemesi doğru olmamıştır. Hal böyle iken; mahkemece dava konusu edilen üveyik kuşu yönünden de tazminata hükmedilmelidir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesi “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmünü içermektedir.u durumda, mahkemece yukarıda anılan tarife gereğince davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin maktu vekalet ücretinden az olamayacağı hususu nazara alınmadan hüküm kurulması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2 ve 3) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, ilk bentte gösterilen nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine 26/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.