16. Hukuk Dairesi 2011/1566 E. , 2012/4608 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 2303 parsel sayılı 4.750 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ... tarafından davalılar ..., ... ile davalılar Hazine ve Mürefte Belediye Başkanlığı aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ... ile katılan Abdi Çoşkun"un davasının reddine, davacı ..."ın davasının kısmen kabulüne, dava konusu 2303 nolu parselde hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 287 metrekarelik kısmın ...adına tapuya tesciline, (A) harfi ile gösterilen kısmı çıkartıldıktan sonra kalan 4463 metrekarelik bölümün ..., ... adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı ..."ın dayandığı tapu kaydının ve eki tescil krokisinin taşınmazı kapsadığı ve davacı ..."ın dayandığı tapu kaydının taşınmazın 287 m2"lik kısmını kapsadığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve uygulama hüküm kurmak için yeterli değildir. Her ne kadar davacı ..."ın dayanağı olan tapunun oluşumuna esas alınan tescil ilamı krokisinin uygulandığından bahisle fen bilirkişisi tarafından rapor düzenlenmiş ve krokinin taşınmazın güney kısmını kapsadığı mütalaa edilmiş ise de; dayanak tapu kaydında ve oluşumuna esas tescil krokisinde taşınmazın güneyi deniz çakıllığı okumakta olup eylemli durumda da taşınmazın güneyinde Marmara Denizinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki bu hususta mahkemece herhangi bir araştırma ve uygulama yapılmadığı gibi davacının dayandığı tescil haritasının uygulaması da tam olarak yeterli görülmemiştir. Hal böyle olunca bölgede tespit tarihinden önce yapılmış kıyı kenar çizgi çalışması varsa evrakları ve haritaları getirtilerek mahallinde uygulanmalı; aksi takdirde 13.03.1972 tarih ve 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanan kıyı şeridinin nasıl tespit edileceğine dair kural ve yöntemler ile 17.04.1990 tarih, 3621 sayılı Kıyı Kanunu"nun 4. maddesindeki tanımlar ve 9. maddesi hükmü göz önünde tutularak mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, 3 kişilik uzman jeolog ve 3 kişilik ziraat mühendislerinin de katıldığı geniş katılımlı bir bilirkişi kurulu huzuruyla keşif icra edilmeli, taşınmazın başında icra edilecek keşif sırasında yerel bilirkişilerden taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, uzman jeolog bilirkişilerden; dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin memleket haritalarının, en eski tarihli askeri haritaların, hava fotoğraflarının yöntemince uygulanması, değişik kotlardan toprak örnekleri alınıp analizlerinin yapılması, mevsimsel etkilerin de göz önünde tutulması suretiyle kıyı kenar çizgisini saptamaları istenmeli, belirlenen kıyı kenar çizgisinin de gözetilmesi suretiyle çekişmeli taşınmazın Marmara Denizinin etki alanı içerisinde kalıp kalmadığı ile ilgili olarak denetime açık, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve taşınmazın deniz sınırı kesin olarak belirlenmeli, fen bilirkişisinden dayanılan tapu kaydının tescil ilamı da usulüne uygun çakıştırılmak suretiyle uygulanarak taşınmazın tescil ilamı krokisi içerisinde kalan kısmı belirlenmeli bu hususta çekişmeli taşınmazı yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli, tescil ilamında Hazinenin taraf olduğu ve Hazineyi bağlayacağı düşünülmeli, tescil ilam krokisinin dışında kalan kısım yönünden adına tescile karar verilen ... mirasçıları lehine edinme koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü, kullanım durumu ile ilgili olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz, Hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.