Esas No: 2022/6797
Karar No: 2022/8075
Karar Tarihi: 24.10.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/6797 Esas 2022/8075 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/6797 E. , 2022/8075 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : EREĞLİ (KONYA) 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali (ödünç verme sözleşmesinden kaynaklanan) davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmiş ise de, temyize konu edilen kararda dava değeri, duruşma sınırının altında olduğundan, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile kardeş olduklarını, davalıya emaneten 7 adet 25'şer gramdan 175 gram burma bilezik, 3 adet 10 gram raylı işlemeli bilezik, 3 adet 20 gram tekli burma altın bilezik, 55 adet çeyrek altın ve 35 adet yarım altın verdiğini, fakat davalının altınları iade etmediğini, davalı aleyhine Ereğli İcra Müdürlüğünün 2020/495 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, arabulucuğa başvurduklarını ancak anlaşma sağlanamadığını ileri sürerek, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, altın alacağının borçlu tarafından ödeme günündeki serbest piyasa değeri üzerinden davalıdan tahsiline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen alacağı faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, süresinde sunmadığı cevap dilekçesinde; taraflar arasında hiçbir hukuki ilişkinin olmadığını, davacının iddialarını ispatlaması gerektiğini, zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacı ile arasında miras yüzünden husumet bulunduğunu, bu nedenle eldeki davanın açıldığını, alacağın likit olmadığını, böyle bir borcunun bulunmadığını, yapılan iftiralar nedeniyle savcılık tarafından da takipsizlik verildiğini savunarak, davanın reddini, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, davalının Ereğli İcra Müdürlüğünün 2020/495 esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, alacak likit olduğundan takip konusu alacak miktarı 133.400,00 Tl üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; Ereğli(Konya) 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/09/2021 tarihli, 2020/232 Esas - 2021/480 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1.maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
Dava, ödünç olarak verilen altınların davalı tarafça iade edilmemesi üzerine, altınların takip tarihindeki değeri olan 133.400,00 TL üzerinden başlatılan icra takibine itirazın iptaline karar verilmesi istemi ile açılmıştır. Mahkemece davacının bildirdiği tanıkları dinlenmiş ve beyan edilen altınların niteliklerine göre icra takip tarihi itibariyle değerinin ne kadar olabileceği konusunda bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda, talep edilen altınların değerinin 137.760,00 TL olabileceğini beyan etmiştir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince davalının aldığı altın miktarını bildiği sabit olup hükme esas alınan tanık beyanıyla da borcunu ödeyeceğini davacıya beyan ettiğinin anlaşıldığı, borcun miktarı konusunda taraflar arasında takip öncesinde bir ihtilaf da bulunmadığı, bu nedenlerle icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği gerekçesiyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve bölge adliye mahkemesince de ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusu esastan reddedilmişse de, takibe konu edilen altınların niteliklerinin ve değerinin belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden takip tarihi itibariyle davalı tarafından hesaplanabilir ve likit bir alacağın söz konusu olmadığının kabulü gerekir. O halde davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370/2. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5.Hukuk Dairesinin 21/04/2022 tarih ve 2021/1658 Esas, 2022/601 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Ereğli(Konya) 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 07/09/2021 tarih ve 2020/232 Esas, 2021/480 Karar sayılı kararının hüküm bölümünün 3. bendi hükümden çıkartılarak yerine, “Asıl alacak yargılamayı gerektirdiğinden, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,” cümlesinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 6100 sayılı HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 24/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.