16. Hukuk Dairesi 2017/2822 E. , 2020/3551 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 29.09.2020 gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 330, 343 ve 638 parsel sayılı sırasıyla 6050, 14000, 12300 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek, malik haneleri açık bırakılarak tespit edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden aktarılan dava dosyası ile çekişmeli parsel tutanakları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda ... Kadastro Mahkemesi’nin 1992/210 Esas, 2000/13 Karar sayılı kararı ile; 330 parsel sayılı taşınmaz ile 638 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 10.958,96 metrekarelik kısmının 1/2’şer payının ... ve ... adlarına, (B) harfi ile gösterilen 1.341,04 metrekarelik kısmının Hazine adına tesciline, 343 parsel sayılı taşınmazın 1/6’şar payının ... ve ..., 2/6’şar payının ... ve ... adlarına tesciline karar verilmiş, verilen bu kararın kesinleşerek tapuya tescil edilmesiyle, 330 parselin (A) bölümü 656, (B) bölümü ise 657 parsel numarasını almıştır. Davacılar ... mirasçıları, 656 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle; davacılar ... ve ... ise, 330, 343 ve 656 parsel sayılı taşınmazlar hakkında, tapu kaydına ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak, tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece, davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacılar ... mirasçılarının davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 124 ada 14 (eski 656) parsel sayılı taşınmazın 03.05.2016 havale tarihli bilirkişi raporunda mavi ile boyalı (F) harfi ile gösterilen 3.935,30 metrekarelik kısmının davacılar adına tapuya tesciline, davacılar ... ve ... tarafından açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve ... vekili ve katılma yoluyla vekalet ücreti yönünden davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar ... mirasçıları, çekişmeli 656 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kendi zilyetliklerinde olduğu iddiasıyla, tapu iptali ve miras paylarının adlarına tescili istemiyle; davacılar ... ve ... ise, çekişmeli 330, 343 ve 656 parsel sayılı taşınmazların, 1/5 hissesi murisleri ... adına kayıtlı olan 19.03.1970 tarih 15 sıra numaralı tapu kapsamında kaldığını, taşınmazların kök muris ...’den intikal ettiğini ve taksim edilmediğini ileri sürerek, 1/5 hissenin iptali ile adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Davalılardan ... ve ..., davacılar ... mirasçılarının açtığı davaya yönelik olarak, davacıların iddiasının doğru olduğunu, zeminde fiili taksim yapıldığını beyan etmişler; davalılardan bir kısmı, davacılar ... ve ...‘ın açtıkları davanın reddini istemişler, bir kısmı ise beyanda bulunmamışlardır. Mahkemece, davacılar ... mirasçılarının mahalli bilirkişi ve tanık ifadeleri ile iddialarını ispatladıkları ve bilirkişi raporunda (F) harfi ile gösterilen bölümde lehlerine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu, davacılar ... ve ...’ın dayandıkları tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsamadığı, taşınmazlar üzerinde başkaca üstün haklarının bulunduğunu da ispatlayamadıkları gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Davacılar ... ve ...’ın dayandıkları tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsamadığı yönündeki mahkeme gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, tarafların tümü kök muris ... mirasçısı olup, Mahkemece, mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazların kimden geldiği sorulmamış, ne zamandan beri, kim tarafından ve ne şekilde zilyet edildikleri hususlarında maddi olaylara dayalı, somut ve yeterli beyanları alınmadığı gibi, söz konusu beyanlarda bir paylaşımdan söz edilmekle birlikte bu paylaşımın kimler arasında ve nereden gelen hakka dayalı olarak yapıldığı da açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, çekişmeli taşınmazları iyi bilen, elverdiğince yaşlı ve yansız mahalli bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılarak, çekişmeli taşınmazların kimden geldiği, tarafların kök murisi ...’den intikal edip etmediği, ...’den intikal ediyorsa tüm mirasçıların katılımı ile usulünce taksim yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa kime nerenin verildiği, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin ne zamandan beri, kim tarafından ve ne şekilde sürdürüldüğü hususunda mahalli bilirkişi ve tanıkların maddi olaylara dayalı ve somut beyanları alınmalı, beyanları arasında çelişki doğduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana üstünlük tanındığının gerekçesi karar yerinde gösterilmeli; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve yerel bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen şekilde yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davacılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.