Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4917
Karar No: 2018/1285
Karar Tarihi: 26.02.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/4917 Esas 2018/1285 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2017/4917 E.  ,  2018/1285 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 20/05/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet ve icra takibi nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan kaynaklı manevi tazminat ve rücuen alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne dair verilen 17/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız icra takibi nedeniyle ödenen kaçak elektrik bedelinin istirdadı ve haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; müvekkilinin, ... ili ... ilçesinde bulunan daireye 01/08/2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesiyle taşındığını ve bu yerde Haziran 2011 tarihine kadar ikamet ettiğini, bu süre zarfında mahalde eski kiracı adına kayıtlı tesisattan elektrik kullandığını, adına sözleşme yapılmadığını, davalı kurum çalışanlarının 13/11/2009 tarihinde mahalde sayaç okuma işlemi esnasında sayaç camının çatlak olduğu ve sayaca müdahale edilerek kaçak elektrik kullanıldığından bahisle zabıt tanzim ettiklerini, davalı kurumun şikayeti üzerine elektrik hırsızlığı suçundan yargılandığını, ceza davasında alınan bilirkişi raporu esas alınarak beraatine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin, kaçak elektrik kullanmadığı halde, elektriğinin kesileceği baskısı altında, kaçak elektrik bedeli ve diğer ferilerini ödediğini, haciz tehdidi altında ödediği paranın istirdadını ve hırsızlık suçlaması nedeniyle oluşan manevi zararının giderilmesini istemiştir.Davalı kurum vekili, müvekkili şirket tarafından yapılan hesaplamalar ve tahakkukların doğru olduğunu, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu ve ceza davası esas alınarak ödenen kaçak elektrik bedelinin istirdadına, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir" şeklinde yer almıştır. Hak arama özgürlüğü bu şekilde güvence altına alınmış olup; kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir.
    Anayasanın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasanın "Temel Haklar ve Hürriyetlerin niteliği" başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK.nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlemiştir. Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp Kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir. Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikayet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır.Somut olayda; davalı Kurumun, davacının elektrik sayacına ilişkin tanzim ettikleri 13/11/2009 tarihli tutanağın maddi gerçekliğe uygun olması ve sayaç camının aralıklı olması nedeniyle kaçak elektrik tutanağı tanzim edildiği, yine davalı ... Kurumunun Sayaç Ayar Tamir Bakım Başmühendisliği tarafından yapılan laboratuvar incelemesi sonucu tanzim edilen 13/01/2010 tarihli Sayaç Muayene Kağıdı ile "Sayacın cam kenarı aralık, diske müdahale edilmiş, sayaç içerisinde film şeridi tozları ve disk üzerinde izler var. Kaçak işleminin yapılması uygundur." şeklindeki incelemeye göre kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirilerek icra takibi yapıldığı ve hırsızlık suçunun işlendiği yönünde emare bulunması nedeni ile şikayetçi olduğu sonucuna varılmalıdır. Olayın gelişimi ve yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, şikayet hakkını hak arama özgürlüğü kapsamında kullanan davalının eylemi, davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmaz ve davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını gerektirmez. Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek istemin tümden reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi