(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2012/2180 E. , 2012/4888 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.03.1996 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, davalıların 644 parsel numaralı meraya kum almak suretiyle elattıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve tazminat istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın mera olarak sınırlandırıldığı, gerçek kişiler tarafından sınırlandırmanın iptali ve adlarına tescili istemiyle Kadastro Mahkemesine dava açtıkları, açılan bu davada Hazinenin taraf olmadığından Hazinenin elatmanın önlenmesi isteminde de bulunamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosya kapsamından, dava konusu 644 parsel sayılı taşınmazın kadastroda mera olarak sınırlandırıldığı, gerçek kişiler tarafından Kadastro Mahkemesinde sınırlandırmanın iptali ve adlarına tescili istemiyle 1995/46 Esas sayılı dosyada dava açıldığı ve açılan davanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır. 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesi hükmü uyarınca mera, yaylak ve kışlakların kullanma hakkı bir veya birden çok köy veya belediyeye aittir. Bu yerler Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Anılan madde hükmü
uyarınca, meranın kuru mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı ise köy veya belediyelere aittir. Dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşmesi, başka bir deyişle kadasro mahkemesi kararı ile de mera olduğunun saptanması halinde, kuru mülkiyet hakkı sahibi olan Hazinenin açtığı elatmanın önlenmesi davasının dinlenmesi gerekeceğinden kadastro mahkemesindeki davanın neticesinin beklenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece bu yön gözardı edilerek Hazinenin kadastro mahkemesinde devam eden davada taraf olmadığından bahisle davanın reddi doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.04.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi.