Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6710
Karar No: 2022/7992
Karar Tarihi: 19.10.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/6710 Esas 2022/7992 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı kardeşiyle birlikte sahip oldukları taşınmazın hissesini harici sözleşmeyle satın almış ancak kardeşi dava tarihine kadar taşınmaza intikal etmemiş. Davacı yapılan hesaplamalar sonucu talebinin 25.000 TL olduğunu belirterek davalıdan bu miktarı faiziyle birlikte talep etmiş, daha sonra ise talebini 111.503,51 TL'ye yükseltmiştir. Mahkeme davacının talebine kısmen cevap vererek 42.550,62 TL'lik alacağın bir kısmının dava tarihinden, diğer kısmının ise ıslah tarihinden itibaren faiziyle birlikte dahili davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar vermiştir. Ancak, dahili davalılar lehine takdir edilen vekalet ücreti tarifeye uygun olarak belirlenmediği için kararda düzeltme yapılmıştır. Kararda 13. maddesiyle ilgili hükümler yer alırken, özellikle altına çizilen bölümlerde madde incelikle açıklanmıştır.
3. Hukuk Dairesi         2022/6710 E.  ,  2022/7992 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ile dahili davalılardan ... vd. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; kardeşi olan davalı ile davaya konu taşınmazda hisse sahibi olduklarını, davalının hissesini 10/08/1973 tarihli harici gayrimenkul satış sözleşmesiyle 60.000 TL'ye kendisine sattığını, satış tarihinden itibaren taşınmazı tek başına kullandığını, davalının dava tarihi itibariyle taşınmazın ferağını vermeyeceğini bildirdiğini ileri sürerek; 1973 yılında ödediği satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesi gereğince dava tarihi itibariyle ulaşacağı alım gücünün tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 25.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 11/02/2014 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 111.503,51 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı; davaya konu taşınmazdaki hissesini harici sözleşmeyle davacıya sattığını, ancak satışın yapıldığı 10/08/1973 tarihi itibariyle davacının intikale yönelik bir girişimde bulunmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulü ile 111.503,51 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yönelik verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 24/02/2015 tarihli ve 2014/16520 E. 2015/2900 K. sayılı ilamla; davalının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, mahkemece, denkleştirici adalet kuralı gereğince harici taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle ödenen paranın çeşitli ekonomik etkenler nedeni ile azalan alım gücünün; enflasyon, tüketici eşya fiyat endeksi, altın ve döviz kurlarındaki artışlar ile memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışların ortalamaları alınarak ödediği tarihten dava tarihine kadar ulaşacağı alım gücünün değerinin ne olabileceği konusunda uzman bilirkişiden yerleşik Yargıtay İçtihatlarına uygun ve denetime elverişli rapor alınmak suretiyle hesaplatılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmasının hatalı olduğu, kabule göre de müddeabihin ıslah ile artırılan kısmına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; alınan son bilirkişi ek raporu esas alınmak suretiyle, davanın kısmen kabulü ile toplam 42.550,62 TL alacağın 25.000 TL'sinin dava tarihinden, kalan 17.550,62 TL’sinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte dahili davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile bir kısım dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı vekilinin tüm, bir kısım davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinde;
    ‘’1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
    (2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.’’
    (3) Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
    düzenlemesine yer verilmiştir.
    Somut olayda; alacak davasının şimdilik 25.000 TL üzerinden harçlandırılarak açıldığı, 11/02/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerinin 86.503,51 TL arttırılarak 111.503,51 TL’ye yükseltildiği, davanın ise toplam 42.550,62 TL üzerinden kabul edildiği anlaşılmakla, vekille temsil edilen dahili davalılar lehine reddedilen 68.952,89 TL üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan tarife hükümlerine göre belirlenen 9.764 TL nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, olayda uygulama yeri bulunmayan 13/3 maddesi uyarınca dahili davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin davacı lehine hükmedilen vekalet ücretini geçemeyeceğinden 6.331,58 TL nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi, doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, bir kısım dahili davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (9) numaralı bendinde yer alan ‘’...karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/3 maddesine göre takdir edilen ve hesaplanan (davacı lehine vekalet ücretini geçemeyeceğinden) 6.331,58 TL ...’’ ibaresinin çıkartılarak yerine ‘’karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13 üncü maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları uyarınca reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 9.764 TL ...’’ ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden dahili davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi