11. Hukuk Dairesi 2018/1394 E. , 2019/2970 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 06/12/2017 tarih ve 2016/1425-2017/1367 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı şirketin ortağı olduğunu, ortaklar arasında sorunların başlaması üzerine şirketin faaliyetini devam ettirdiği adresten ayrıldığını, adres değişikliğinin ticaret siciline ve ortaklara bildirilmediğini, şirketin faal olup olmadığının da bilinmediğini ileri sürerek, davalı şirketin fesih ve tasfiyesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, davacının şirket ortaklığından çıkmayı değil şirketin feshini talep ettiğini, hakkını kötüye kullandığını, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin 18/02/2012 tarihinde ortaklar kurulu toplantısını gerçekleştirdiği, bu toplantıda şirket müdürü azli ile şirket müdürü seçimlerinin yapıldığı, şirket merkezinde yapıldığı belirtilen toplantıda şirketin 15/05/2012 tarihinde adresinden mahkeme kararı ile tahliye edilmiş olmasına rağmen şirket adres değişikliğine dair gündem oluşturulmadığı gibi adres değişikliğine dair karar alınmadığı, şirket ana sözleşmesinin 4. maddesinde belirtilmesine rağmen adres değişikliğinde yeni adresin ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmeyerek şirket ana sözleşmesine aykırı davranıldığı, ortakların aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle bir araya gelemediği, bu nedenle şirket ortakları arasında şirketin menfaati için birlikte hareket etme olgusunun gerçekleşmesinin mümkün olmadığı, şirketin ticari defterleri ibraz edilmediğinden şirketin faal mi gayrı faal mi olduğunun anlaşılamadığı, davacı ortağın ortaklıktan çıkartılma ihtimali düşünülmüş ise de, davalı şirket yetkililerinin şirketin mali durumunu gösterir ticari defter ve kayıtları ibraz etmediği için davacı ortağın çıkma payı hesaplanamayacağından davacının ortaklıktan çıkması yerine TTK 636/3 maddesi uyarınca davalı şirketin feshine karar verilmesinin adil olacağı gerekçesiyle, Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğünün 56524 sırasında kayıtlı Mermak Otomotiv Yan Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti."nin fesih ve tasfiyesine ve tasfiye memuru olarak ..."ın atanmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava limited şirketin haklı nedenle feshine ilişkin olup, mahkemece, davalı şirketin adresini fiili olarak değiştirmesine rağmen adres değişikliğine ilişkin ortaklar kurulu kararı almadığı, keyfiyetin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmediği ve ortakların aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle bir araya gelemediği, bu nedenle şirket ortakları arasında şirketin menfaati için birlikte hareket etme olgusunun gerçekleşmesinin mümkün olmadığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile davalı şirketin feshine karar vermiştir.
6762 sayılı TTK"nın 549/4. maddesinde ortaklardan birinin talebi üzerine ve muhik sebeplerden dolayı mahkeme kararıyla şirketin feshine karar verilebileceği düzenlenmiş ise de, dosyadaki bilgi belgelerden ve özellikle Bursa Sanayi ve Ticaret Odasının cevabi yazısında, şirketin 18.02.2012 tarihinde ortaklar kurulu toplantısını gerçekleştirdiği ve anılan toplantıda davalı şirkete 5 yıllığına şirket müdürü seçildiği anlaşılmış olup, şirket ortakları arasında ortaklığı devam ettirme iradesi anlaşıldığı gibi, şirket adresinin fiili olarak değiştirilmesi ve bu durumun Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmemesinin başlı başına limited şirketin feshi için haklı neden olmadığı anlaşılmış olup, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü ile şirketin feshine karar verilmesi isabetli olmamış olup, kararın bozulması gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, mahkemece verilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 15.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.