11. Hukuk Dairesi 2018/1292 E. , 2019/2978 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 25/05/2017 tarih ve 2017/18 E. - 2017/120 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce verilen 26/10/2017 tarih ve 2017/4250-2017/3287 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2014/108116 tescil nolu 3, 9, 14, 16, 18, 24, 25, 28, 35, 38 ve 41.sınıflarda tescilli "DİRİLİŞ ERTUĞRUL", 2014/19589 tescil nolu 35, 38 ve 41.sınıflarda tescilli "DİRİLİŞ", 2014/19592 tescil nolu 35, 38 ve 41.sınıflarda tescilli "DİRİLİŞ ERTUĞRUL"UN YOLU" markalarının sahibi olduğunu, TRT 1 TV"de yayınlanan "DİRİLİŞ ERTUĞRUL" isimli dizi filmin yapımcılığı ve prodüksiyonunu sürdürdüğünü, tüm mali kullanım ve fikri mülkiyet haklarının sahibi olduğunu, davalı yanın müvekkili şirketin popüler hale getirdiği "DİRİLİŞ" markasını haksız ve izinsiz olarak "DİRİLİŞ KOLEJİ" adı altında eğitim ve öğretim faaliyetinde kullandığını, kelime olarak ayırt edilemeyecek kadar benzer ve telaffuz olarak da birebir aynı olan ve "DİRİLİŞ" markasını çağrıştıran markalarını tescil ettirmek suretiyle ile kötüniyetli olarak faydalanmak istediğini, İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/161 esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine haksız tecavüzün men"i, durdurulması ve tazminat talepli dava açtıklarını, bu nedenlerle maddi ve manevi tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla, davalıya ait 20/07/2016 tarih 2015/38064 tescil nolu "İLKSEÇ VAKFI DİRİLİŞ KOLEJİ", 23/01/2017 tarih ve 2016/08469 tescil nolu "İLSEÇ VAKFI YENİDEN DİRİLİŞ EĞİTİM KURUMLARI" ibareli markalarının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine ile hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkiline ait markalar ile benzerlik iddiasında bulunulan markaların, genel görünüm, yazılış, fonetik ve logo açısından birbirinden çok farklı olduğunu ve benzemediklerini, bilinçli halk kitlesi nezdinde de hiçbir şekilde karıştırılma ihtimali olmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin dava açma hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; aynı markalara ilişkin açılmış ve tarafları aynı olan haksız tecavüzün men"i, durdurulması ve tazminat talepli davanın olduğu, açılan her iki davanın bağlantılı olduğu ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olduğu gerekçesiyle, aynı mahkemenin 2015/161 esas sayılı dosyası ile eldeki dosya arasındaki hukuki ve fiili irtibatı gözönüne alınarak HMK"nın 166. maddesi uyarınca birleştirilmesine ve eldeki dosyanın esasının kapatılarak aynı mahkemenin 2015/161 esas sayılı dosyası arasına alınmasına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; istinafa konu edilen kararın aynı mahkemedeki iki dosyanın birleştirilmesine ilişkin olduğu, ancak HMK"nın 168. maddesi uyarınca, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme kararlarına karşı ancak hükümle birlikte istinaf yoluna gidilebileceği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK’nın 168. maddesi uyarınca, aynı mahkemede mevcut iki dava dosyasının birleştirilmesi halinde, bu karara karşı ancak asıl hükümle birlikte istinaf ve temyiz yoluna başvurulabilir. Bu durumda, istinaf mahkemesinin ilk derece mahkemesince verilen birleştirme kararına yönelik istinaf başvurusunu reddetmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, bu ret kararına karşı HMK’nın 361. maddesi hükmü de gözetilerek temyiz isteminde bulunulamaz.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararına yönelik temyiz isteminin REDDİNE, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 15/04/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.