17. Ceza Dairesi 2017/6096 E. , 2019/1111 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
UYAP"tan alınan sanık ..."a ait adli sicil kaydına göre, Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/604 Esas ve 2008/1151 Karar numaralı, 11/02/2009 kesinleşme tarihli ilamında yer alan mahkumiyetin TCK’nun 141/1. maddesine ilişkin olduğu ve 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ile anılan suçun uzlaşma kapsamına alınması sebebiyle; söz konusu ilam yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılıp anılan suç yönünden uzlaşmanın sağlanmamış olması durumunda, mezkur ilamın sanık ... yönünden TCK"nun 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden, herhangi bir araştırma yapılmadan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nun 142. maddesinin ikinci fıkrasının mülga (g) bendinde barınak yerlerinde, sürüde veya açık yerlerde bulunan büyük veya küçük baş hayvan hakkında gerçekleştirilen hırsızlık eylemi düzenlenmiş olup TCK’nun 142/1. maddesinin (b) bendine göre daha ağır biçimde yaptırıma bağlanmıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2014/2-583 Esas ve 2015/201 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; Barınak; Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlüğünde "Barınılacak yer" olarak tanımlanmakta olup madde metninde bu kavramın hayvanlarla ilgili kullanıldığı gözetildiğinde maddedeki barınak yerinin; insanların ikamet ettiği bina ve eklentisi dışında kalan, hayvanlara özgülenmiş, hayvanların bakılması, barınması, korunması ve üretilmesi için yapılmış, üstü açık veya kapalı yapılar olarak anlaşılması gerekmektedir.
5237 sayılı TCK’nun 142. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, Hükümet Tasarısının 202. maddesinin ikinci fıkrasına, 142. maddenin ikinci fıkrasının (g) bendi ise 202. maddesinin beşinci fıkrasına tekabül etmekte olup tasarı gerekçesinde; “ (5) numaralı bentte hayvanların barınak yerlerinden veya sürü içinden alınması öngörülmüştür. Barınak yerlerinin sayılması uygun görülmemiş, böylece kümes hayvanlarının çalınması halinde de nitelikli halin oluşacağı kabul edilmiştir. Hayvanlar aynı barınak yerlerinde olmayıp da, bina içerisinde söz gelimi konutun alt katında muhafaza edildiği takdirde (2) numaralı bent uygulanacağından, buradan bir hayvan çalınması, söz konusu bent gereğince cezanın verilmesi için yeterli sayılacaktır” şeklinde açıklamalara yer verilerek hayvanların barınak yerlerinden değil de insanların ikamet ettiği konutun müştemilatından çalınması durumunda bina ve eklentisinden gerçekleşen hırsızlık olarak kabul edilip bu fıkra uyarınca uygulama yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Barınak yeri kavramı ile ilgili görüşler, kanun koyucunun 142. maddenin birinci fıkrasının (b) bendi hükmüne rağmen ikinci fıkranın (g) bendinde ayrıca bir düzenleme yapma ihtiyacı hissetmesi ve hükümet tasarısındaki açıklamalar dikkate alındığında hayvan hırsızlığının bina ve eklentilerinden yapılması halinde TCK"nun 142. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince uygulama yapılması, bina ve eklentisi dışında kalan, sadece hayvanlara özgülenmiş yerlerden yapılması halinde ise aynı Kanun"un 142. maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendi uyarınca uygulama yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; olay yeri basit krokisine göre suça konu yerin “Konut veya eklentisi niteliğinde olmayan, bahçesi bulunan, bağımsız yapı niteliğinde ağıl” olduğu, fakat söz konusu yerin bina veya eklentisi niteliğinde olup olmadığına dair dosya kapsamında başkaca bir bilginin bulunmadığı; 6545 sayılı Yasa ile değişiklikten önce, 5237 sayılı TCK"nun 142/2-g maddesinde düzenlenen barınak yerlerindeki büyük veya küçükbaş hayvan hırsızlığı suçunun oluşabilmesi için, anılan madde metninde belirtilen barınak yerlerinin, konut niteliğindeki bina ve eklentisi dışında kalan, sadece hayvanlara özgülenmiş yerler olması ve burada bulunan hayvanların çalınması gerektiği; konut ve eklentisi niteliğindeki yerlerden gerçekleştirilen eylemlerin ise aynı Yasa"nın mülga 142/1-b ve 116/1. maddelerinde düzenlenen hırsızlık ve konut dokunulmazlğının ihlali suçları oluşturacağı göz önüne alındığında, söz konusu ağılın katılana ait konutun eklentisi niteliğinde olup olmadığı keşif yapılarak tespit edildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Polatlı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 22/04/2010 tarihli iddianamede, sanıklar hakkında katılana yönelik eylemleri nedeniyle 5237 sayılı TCK"nun 142/2-g, 35. maddeleri uyarınca kamu davalarının açılmasına karşın, sanıklara 5271 sayılı CMK"nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakları tanınmadan 5237 sayılı TCK"nun 142/1-b maddesi ile uygulamaların yapılması,
3-Suç tarihinin 04.01.2010 olmasına karşın gerekçeli karar başlığında 01.11.2011-4.12.2009 olarak gösterilmesi,
4-Önceki hükümler sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmiş olduğundan lehe bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin sanıklara yükletilemeyeceği gözetilmeden; bozma ilamının lehe olduğundan bahisle, bozma öncesi yargılama giderlerinin Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ..."ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının gözetilmesine, 05.02.2019 günü oy birliğiyle karar verildi.