(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2012/2813 E. , 2012/5223 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.10.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, paydaş olduğu 582 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verildiğini, satış memurluğunca yapılan satışa davalı ile birlikte girerek taşınmazı yarı yarıya satın aldıklarını, ancak tapuda 133/288 payın adına, 155/288 payın ise davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek, davalı adına fazladan tescil edilen 11/288 payın iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazda kendisinin de paydaş olduğunu, satış memurluğunca yapılan satışta kendilerine ait olmayan üçüncü kişilere ait payı yarı yarıya satın aldıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Dosya kapsamından ve özellikle satış dosyasının incelenmesinden, dava konusu 582 parsel sayılı taşınmazda davacının 111/432 payı, davalının ise 144/432 payı bulunduğu, satış memurluğunca 18.03.2010 tarihinde yapılan ihaleye davacı ve davalının birlikte katılarak kendilerine ait olmayan 177/432 payı yarı yarıya satın aldıkları, satış memurluğunca kendi hisseleri baki kalmak üzere 177/432 payın yarı yarıya davacı ve davalı adına tescil edilmesinin istenmesi üzerine tapu müdürlüğünce 155/288 payın davacı adına, 133/288 payın ise davalı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Görüldüğü gibi davacı ve davalı ortaklığın giderilmesi davası sonucu satış memurluğunca yapılan ihalede dava konusu taşınmazda kendilerine ait olmayan hisseyi yarı yarıya aldıkları ve bu hissenin eşit olarak davacı ve davalının taşınmazdaki mevcut hisselerine ilave edildiği ve satış dosyasının kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 10.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.