Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5658
Karar No: 2022/7377
Karar Tarihi: 05.10.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/5658 Esas 2022/7377 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, gayrimenkul satış sözleşmesi kapsamında ödeme yaptığını ancak teslimat yapılmadığı için gecikme tazminatı talep ettiğini ve davalının itirazı sonrası takibin başlatıldığını belirterek, itirazın iptali ile borcun ödenmesi ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Ancak ilk derece mahkemesi, sözleşmenin şeklen geçersiz olduğunu ve itirazın haklı olduğunu belirterek davanın reddine karar vermiş, bu kararın istinaf incelemesi sonucunda da onanması üzerine davacı taraf temyiz etmiştir. Yargıtay ise, bu davada takibin iptalinin mümkün olmadığını, sadece itirazın haklı olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini belirterek, takibin iptaline karar verilmesinin hukuki bir yanlışlık olduğunu ve kararın bu nedenle bozulması gerektiğini vurgulamıştır. İlk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması yönünde karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu’nun 66 ve 67. maddeleri.
3. Hukuk Dairesi         2022/5658 E.  ,  2022/7377 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE MAHKEMESİ : KAYSERİ 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, davalı ile arasında 19.09.2012 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede dairenin 07.04.2012 tarihinden itibaren 30 ay içerisinde teslim edileceği, teslim edilmeyen her ay için yetkili şirketin her bir daire için günün rayicine göre gecikme tazminatı ödeyeceğinin dercolunduğunu, sözleşmenin ödeme şekli başlıklı kısmından anlaşılacağı üzere alıcı olan kendisinin satın aldığı dairenin bedelini peşin ödediğini, yapılan ödeme için 60.000,00TL tutarlı teminat senedi verildiğini, senedin kat irtifakı tapusu verildiğinde alınacağını, bu tarihten sonra davalı borçlu tarafından kendisine herhangi bir dönüş yapılmadığını, ödemiş olduğunu daire bedeli birlikte cezai şartı davalı borçludan istediğini, herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine Kayseri 1.İcra Müdürlüğünün 2019/6371 E sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlunun takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek; icra takibine vaki itirazın iptaline, davalının takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen şekli ile ödemesine, davalının takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacı tarafa banka kanalı ve elden ödemeler yaparak borcunu bitirdiğini, kalan borç için HBC İnşaat ile ayrıca bir sözleşme imzalandığını, 25/12/2016 tarihinde fesih sözleşmesi ile davacının kendisi ile olan satış sözleşmesini karşılıklı olarak anlaşarak feshettiklerini belirterek davanın reddini dilemiştir.
    İlk derece mahkemesince; taraflar arasındaki sözleşmenin taşınmaz satış vaadi olarak değerlendirilemeyeceği, sözleşmenin şeklen geçersiz olduğu, sözleşme şeklen geçerli olsa dahi cezai şartın sözleşmeden dönüldüğünden dolayı talep edilmesinin mümkün olmadığı, keza taraflar arasında yapılan satış sözleşmesi incelendiğinde sözleşmenin bir bedelinin mevcut olmadığı, kaldı ki taraflar arasında sonradan imzalanan fesih sözleşmesine bakıldığında hiç bir alacağın mevcut olmadığı ve önceki yapılan sözleşmesinin geçersiz olduğunun beyan edildiği anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine, Kayseri 1. İcra Müdürlüğünün 2019/6371 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kabulü ile, takibin iptaline, icra inkar tazminatı taleplerinin reddine, karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; davacı tarafından imzası inkar olunmayan ''fesih sözleşmesi'' başlıklı 25.12.2016 tarihli belgedeki ''...iş bu sözleşme tarihinden önce yapmış olduğumuz bütün sözleşmeler ve verilen evraklar geçersizdir. Aramızda hiçbir alacak verecek kalmamıştır'' şeklindeki beyana, ilk derece mahkemesinin raporları/ delilleri takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Dava, taraflar arasında imzalanan adi yazılı şekildeki taşınmaz satış sözleşmesine uyulmaması dolayısıyla satış bedeli ve cezai şartın tahsiline yönelik yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
    Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. İtirazın iptali davasında davanın reddi halinde aynı zamanda takibin iptaline karar verilmesi mümkün değildir. Zira takibin iptali tümüyle farklı bir hukuki kurum olup bu davada hüküm altına alınamaz.
    Somut olayda, mahkemece alacaklı davacının alacağının bulunmadığı ve davalı borçlunun ödeme emrine yaptığı itirazın haklı olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesinin yanında ayrıca takibin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1.bendinde “Davanın reddine,” ifadesinden sonra gelen “Kayseri 1. İcra Müdürlüğünün 2019/6371 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kabulü ile, takibin iptaline,” cümlesi çıkartılarak hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 05/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi