Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5523
Karar No: 2022/7359
Karar Tarihi: 05.10.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/5523 Esas 2022/7359 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/5523 E.  ,  2022/7359 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE MAHKEMESİ : KARABÜK 2. ASLİYE ( TÜKETİCİ) HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, davalı ... ve ... Sağlık Grup Eğitim Turizm İnşaat San. ve Tic. A.Ş.'nin istinaf başvurularının esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı ve davalılar ... ve ... Sağlık Grup Eğitim Turizm İnşaat San. ve Tic. A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, 21.09.2014 tarihinde davalı şirketin işlettiği Özel Medikar Hastanesinde davalı Opr. Dr....’ın gerçekleştirdiği ameliyat neticesinde, sezaryen yolu ile kız bebek dünyaya getirdiğini, yaklaşık 6 ay boyunca şiddetli karın ağrısı şikayeti yaşadığını ve bebeğini emziremediğini, defalarca hastaneye başvurmasına rağmen şikayetlerinin artttığını, sonunda Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA)’ne başvurduğunu, GATA’da tekrar muayene olup ve 27.02.2015 tarihinde hastaneye yattığını, 02.03.2015 tarihinde dava dışı Prof. Dr. ... tarafından ameliyat edildiğini, ameliyattan sonra, doktoru tarafından çıkarılan cismin gaz kompres (4 adet küçük spanç büyüklüğünde gazlı bez) olduğunu, apsenin patlamak üzere olduğunu, ölümden döndüğünün söylendiğini, yabancı cismin kalın bağırsağa yaptığı bası nedeniyle bağırsakların birbirine yapıştığını, üzerinden geçen süreye rağmen halen kabızlık ve bulantı yaşadığını, ameliyat nedeniyle iki ay hareketsiz yattığından kilo aldığını, bebeğini hiç emziremediğinden sütünün kesildiğini, yaşadıkları nedeni ile eşi ile arasındaki cinsel yaşamını da olumsuz etkilediğini beyan ederek,
    950.000,00.-TL manevi tazminatın 21.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hükmün davacı, davalı ... ve ... Sağlık Eğitim San.Tic. A.Ş. vekillerince istinafı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3.H.D.'nin 2022/360 E. 2022/925 K. sayılı kararı ile davacının istinaf başvurusunun kabulüne, davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı, davalı ... ve ... Sağlık Eğitim San.Tic. A.Ş. vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava; manevi tazminat talebine ilişkindir. Davacı yan, sezaryen ameliyatı esnasında karnında unutulan yabancı cismin sebep olduğu sıkıntılar nedeniyle, davalılar doktor, hastane ve hemşireden müştereken ve müteselsilen 950.000,00 TL manevi tazminata hükmedilesini talep etmiştir. Davalılar ise dava konusu olayla ilgili olarak bir sorumluluklarının bulunmadıklarını beyan ederek, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Davanın temeli vekillik sözleşmesi olup, özen borcuna aykırılığa dayandırılmıştır. Vekil, vekalet görevini yerine getirirken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışlarının özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur. Mesleki iş gören vekil özenle davranmak zorunda olup, en hafif kusurundan bile sorumludur. Doktor, hastanın zarar görmemesi için yalnız mesleki değil, genel hayat tecrübelerine göre herkese yüklenebilecek dikkat ve özeni göstermek zorundadır. Doktor tıbbi çalışmalarda bulunurken bazı mesleki şartları yerine getirmek, hastanın durumuna değer vermek, tıp biliminin kurallarını gözetip uygulamak, tedaviyi her türlü ihtiyat tedbirlerini alarak yapmak zorundadır.
    Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye duyduğu ağır manevi acıyı belli bir oranda gidermek, bozulan ruhi dengeyi onarmak, olanak dahilinde bu dengenin yeniden elde eldilmesini sağlamak amacına yönelik olarak manevi tazminata hükmedilir. Manevi tazminatın ve kapsamının taktiri hakime ait bir hak ve görevdir. Ancak hakim bu hak ve görevini yerine getirirken Medeni Kanun'un 4.maddesi hükmünü de gözetmek suretiyle hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalarak tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesini, istek sahibinin toplumdaki yerini, kişiliğini, hassasiyet derecesini gözetmek suretiyle makul bir tazminata hükmetmelidir.
    Öyle ki Türk Borçlar Yasası'nın 56. maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Aynı yasanın 51. maddesinde de“Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Ve bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
    Somut olay incelendiğinde; davacının 21/09/2014 tarihinde davalı Özel Medikar Hastanesinde sezaryen yolu ile doğum gerçekleştirdiği, doğum sonrasında ağrıları olması üzerine davalı hastaneye başvurduğu, 14.10.2014 tarihinde doğumu gerçekleştiren Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı davalı Opr. Dr. ...’a başvurduğu, herhangi bir anormalliğe rastlamadığının söylendiği, 02.02.2015 tarihinde tekrar davalı Opr. Dr. ...’ın yanına gittiği, davalı doktor tarafından yine bir anormallik olmadığı belirtilerek bu kez davacının Estetik Cerrahi birimine sevk edildiği, burada yapılan muayenesinde de kendisine silikon jel ve masaj önerildiği, davacının şikayetlerinin devam etmesi üzerine 09/02/2015 tarihinde Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesinde batın ultrasonografisi çekildiği, batın sağ alt kadranda yabancı cisim ve apse görülmesi üzerine 16/02/2015 tarihinde davacıya çekilen batın BT'de apse ve yabancı cisim ile uyumlu görünüm saptandığı, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi'nde 02/03/2015 tarihinde ameliyata alınan davacının batınından gazlı bez çıkartıldığı anlaşılmıştır. Davalı doktor ... ve davalı hemşire ...'un dava konusu olay nedeniyle Karabük 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/246 Esas sayılı dosyasında TCK.nın 89/1, 2-e taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan yargılandıkları, davalı doktor ve hemşire hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği görülmüştür. Ceza soruşturması ve kovuşturması aşamalarında alınan Adli Tıp Kurumu raporları ile Mahkemece aldırılan bilirkişi heyeti raporlarında; davalıların kusurlu oldukları bildirilmiş olup, hükümde esas alınmıştır. Buna göre ilk derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 20.000,00.-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 21/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükmün davacı, davalı ... ve ... Sağlık Eğitim San.Tic. A.Ş. vekillerince istinafı üzerine, davacının istinaf talebi kabul edilerek bölge adliye mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 60.000.-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 21.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden davacının manevi tazminat isteminde mahkemece de kabul edildiği gibi haklı olduğu anlaşılmaktadır. Ancak manevi tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu uyandırmak olup, miktarın belirlenmesinde takdir hakkı kullanılırken objektif ölçülere dikkat edilmesi gerekmektedir. Manevi tazminatın miktarı bir tarafın zararına diger tarafın zenginleşmesıne neden olmamalıdır. Mahkemece tarafların sosyal ve ekonomik durumları, zararın miktarı, davacının maruz kaldığı haksız durum, yaşadığı sıkıntı ve mağduriyet ile çektiği ızdırap gözetildiğinde takdir edilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu görülmektedir. Mahkemece olayın oluşuna uygun olarak daha yüksek miktarda tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, davacının yaşadığı mağduriyet ve çektiği ızdırap göz önüne alındığında takdir edilen manevi tazminatın az olması sebebiyle, daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... Sağlık Eğitim San. Tic. A.Ş.'nin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, 2.048,60 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine, 80,70 TL peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, dosyanın HMK'nın 373/2 maddesi uyarınca kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 05/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi