Esas No: 2022/666
Karar No: 2022/7369
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/666 Esas 2022/7369 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/666 E. , 2022/7369 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen menfi tespit ve alacak davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı Meslek yüksek okulunun içerisinde yaptırılan 75. yıl Kapalı Spor Salonu için Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğünce 2000 yılında 71451 no’su ile atık su abonesi olunduğunu, 2002 yılı sonuna kadar atık su bedelinin Emniyet Müdürlüğünce davalıya ödendiğini, bu tarihten sonra salonun Polis Meslek Yüksek Okulu hizmetine tahsis edildiğini, abonelik tarihi olan 2002 yılı ile şebeke suyunun kullanılmaya başlandığı 22/07/2010 tarihleri arasında atık su ile ilgili davalı idarenin hiçbir hizmetinden yararlanılmadığını, davalı idare tarafından usulsüz fatura düzenlendiğini ileri sürerek; 83 döneme ait 196.945,81 TL'lik fatura yönünden davalı idareye borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı idareleri tarafından davalı adına 02/11/2011 düzenleme tarihli 196.181,28 TL'lik atık su bedeli tahakkuk ettirildiğini, 10/10/2010 tarihine kadar geçerli döneme ait faturanın 21/11/2011 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini ancak davalı kurum tarafından atık su sarfiyat bedelinin ödenmediğini savunarak; asıl davanın reddini istemiş, birleşen dava da ise; şimdilik 30.000 TL atık su bedeli alacağının borcun tebliğ tarihi olan 21/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek 6183 sayılı Kanun ile belirlenecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporları doğrultusunda, davalının atık su bedeli talep hakkının bulunduğu, bu bedele faiz işletilebileceği gerekçesiyle; asıl davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 69.179,31 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davanın da kısmen kabulü ile atık su bedeli olarak belirlenen toplam 127.766,50 TL'nin, 30.000 TL'sinin borcun tebliğ tarihi olan 21/11/2011 tarihinden itibaren, 97.766,50 TL'sinin ıslah tarihi olan 17/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davacı-birleşen davalıdan alınarak davalı-birleşen davalıya verilmesine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine, Dairece verilen 21/06/2018 tarih ve 2018/3791 E. 2018/6913 K. ilamla; davalı/birleşen dosya davacısının tüm, davacı/birleşen dosya davalısının sair temyiz itirazlarının reddedildikten sonra, hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişinin avukat olup, atık su bedeli konusunda uzman olmadığından alanında uzman ve ehil 3 kişilik bilirkişi heyetinden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği atık su bedeli hakkında, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun, bir rapor aldırılması, yine mahkemece taleple bağlılık kuralı gereğince davalı/birleşen davacı tarafça talep edilen fatura dönemi ve miktarı dikkate alınarak taleple sınırlı olarak yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda çıkan sonuca göre karar verilmesi gerekirken, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak 104 fatura dönemi ve asıl alacak miktarını aşan şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, ayrıca mahkemece; dava konusu 83 döneme ait faturaların tek bir fatura olarak düzenlenip 21/11/2011 tarihinde davacı- birleşen davalı kuruma tebliğ edildiği gözetilerek, taraflar arasında gecikme zammı uygulanacağına dair sözleşmede hüküm bulunmadığından uzman bilirkişiden alınacak raporda yasal faiz üzerinden hesaplama yapılarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde tebliğ edilmeyen her bir faturanın son ödeme tarihinden dava tarihine kadar faiz hesaplanmasının da doğru olmadığı gerekçeleriyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulü ile davacı kurumun davalı idareye 71451 numaralı su aboneliği kapsamında 21/11/2011 sayılı yazı ile talep edilen 83 döneme ait olarak 19.479,87 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davanın kabulü ile su bedeli olarak belirlenen toplam 127.766,50 TL'nin, 30.000 TL'sinin borcun tebliğ tarihi olan 21/11/2011 tarihinden itibaren, 97.766,50 TL'sinin ıslah tarihi olan 17/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı kurumdan alınarak davacı idareye verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir.
Mahkeme hükmüne uyulan bozma ilamında; davalı idarenin davacı kurumdan isteyebileceği atık su bedeli hakkında, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılması gerektiği ifade edilmesine rağmen, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; yanılgılı şekilde ‘’2012/01 döneminden itibaren atıksu tarifesinin 7. grupta polis okulları için 1 ve üstü m3 fiyatının 4,30 TL olduğu dikkate alınarak’’ kullanılmış suların (atıksu) uzaklaştırılması bedelinin toplam 177.465,94 TL olarak hesaplandığı görülmektedir.
Bu durumda mahkemece; dosyanın alanında uzman ayrı bir 3’lü bilirkişi heyetine tevdi edilerek, dava konusu 2002-2010 yılları arasındaki dönem için davalı idarece gönderilen 07/08/2020 tarihli yazı cevabı ekindeki birim fiyatların da dikkate alınması suretiyle, davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği atık su bedeli hakkında, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli nitelik ve nicelikte rapor aldırılması, taleple bağlılık kuralı ve taraflar lehine oluşan usuli kazanılmış hakların da gözetilmesi suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken, bozma gereklerini yerine getirilmeden hazırlanmış olan yanılgılı bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428.maddesi gereğince taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.