22. Hukuk Dairesi 2014/4348 E. , 2015/15090 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 2005-2009 yılları arası davalı işyerinde çalıştığını, baskı uygulanması sebebi ile istifa ederek işten ayrıldığını beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık ücretli izin ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ... davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin istifa ile sona erip ermediği noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamında davacı işçi, iş sözleşmesinin kendisine baskı altında istifa dilekçesi imzalatılmak sureti ile haksız olarak feshedildiğini, davalı işveren davacının başka bir iş yapmak istediğini beyanla istifa ettiğini savunmuştur. Mahkemece davacıya baskı yapılması üzerine iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği kabul edilerek kıdem tazminatına hükmedildiği anlaşılmaktadır.
İstifa dilekçesindeki imzanın davacıya ait olduğu hususu tartışmasızdır. Davacı istifa dilekçesini iradesi fesada uğratılarak verdiği iddiasında bulunduysa da, dosya kapsamında dinlenen davacı tanıkların feshe dair bilgilerinin duyuma dayalı olduğu, davalı tanıklarınsa feshe dair bilgilerinin olmadığı ve söz konusu istifa dilekçesinin davacının iradesi fesada uğratılarak düzenlendiğini gösteren hiçbir somut bilgi ve delil bulunmaması gözetilerek iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiği anlaşılmasına göre kıdem tazminatı isteminin reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
3-Davacı işçinin fazla mesai yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla mesai yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla mesainin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla mesainin yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai ücreti, davacı tanık beyanlarına göre 01.03.2005-30.04.2008 tarihleri arası dönemde haftada on sekiz saat fazla çalışıldığı kabul edilerek hesaplanmıştır. Davacı tanığı ..."in davalı işyerinde çalışmadığı ve çalışma düzeni hakkında bilgi sahibi olması beklenemeyeceği, diğer davacı tanığının ise işyerinde 2005-2006 yılları arası çalıştığını beyan ettiği, bu sebeple davacı tanıklarının 01.01.2007-30.04.2008 dönemine ilişkin çalışma şartlarını bilebilecek durumda olmadıkları anlaşılmıştır.Hal böyle olunca davacının fazla mesaisinin, davacı tanığı ..."in çalışma süresi ile sınırlı olarak ispatlandığı gözetilmeksizin, tüm çalışma dönemi için hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.