Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6804
Karar No: 2021/4798
Karar Tarihi: 28.04.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/6804 Esas 2021/4798 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/6804 E.  ,  2021/4798 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali ile menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, Seçkin eczanesinin sahibi olduğunu, davalı kurumun 02/09/2014 tarihli yazısıyla 7.176,80 TL ceza uygulanmasına ve reçete bedellerinin eczane alacaklarından mahsubuna karar verdiğini, oysa eksiksiz reçete ile gelen ve herhangi bir şüpheli davranışta bulunmayan şahsın sahte reçete düzenlediğini veya düzenlettirdiğini tespit etme imkanına sahip olmadığını ileri sürerek, kurum işlemin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; kurum mevzuatına göre işlem yapıldığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulüne dair verilen hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi"nin 23/09/2019 tarih 2016/25312 esas 2019/8649 karar sayılı ilamı ile "... Kurum işlemine dayanak kılınan protokol maddesi eczacı veya çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç kupürü veya sahte reçete veya sahte rapor fatura edilmesi fiiline ilişkin olan 6.3.19. madde değil; 6.3.3 ve 6.3.10. maddeleridir. Öyleyse incelemenin de bahsedilen protokol maddeleri çerçevesinde yapılması, bu yapılırken eczanenin SUT ve Protokolde(3.2.3) düzenlenen yükümlülüklerinin de göz önüne alınması gerekir. Buna göre, davalı Kurum protokolün 6.3.3 ve 6.3.10 maddelerine istinaden ceza kesmiş olup, dosya içeriğine göre reçete sahibinin de reçete arkasındaki imzanın kendisine ait olmadığını ilaçları da almadığını belirtmesine rağmen mahkemece bu hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. " gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Sosyal Güvenlik Kurumu ile Türk Eczacıları Birliği arasında imzalanan ve davanın dayanağını teşkil eden 2009 yılı protokolünün 6.3.3 maddesi "Eczanenin Kuruma fatura ettiği reçetelerde bulunması gereken ve reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine yada yakınına teslim edildiğine ilişkin imzanın, reçete sahibine veya ilaçların teslim edildiği yakınına ait olmadığının tespit edilmesi halinde, reçete bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde reçete bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz." hükmünü içermekte olup, aynı sözleşmenin 6.3.10 maddesinde "Hasta veya hasta yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait fiyat kupürlerinin yer aldığı reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti hâlinde kupür bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak eczane yazılı olarak uyarılır. Tekrarı hâlinde ilaç bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 6 (altı) ay süre ile sözleşme yapılmaz (Kurum tarafından yapılacak soruşturma neticesinde hastaya teslim edilmek üzere eczanede bekletildiği saptanan ilaçlar hariçtir)." düzenlemesine yer vermiştir.
    Davaya konu 2009 protokolünün 6.3.3. maddesi uygulanan eylemle ilgili 01/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 protokolünün 5.3.2. maddesinde "Eczanenin Kuruma fatura ettiği reçetelerde (e-reçete olarak düzenlenenler hariç) bulunması gereken ve reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine ya da ilacı alana teslim edildiğine ilişkin imzanın, reçete sahibine veya ilacı alan yakınına ait olmadığının tespit edilmesi halinde, reçete bedelinin 2 (iki) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak hastanın ilacı aldığını beyan etmesi durumunda bu madde hükmü uygulanmaz." hükmü ve 6.3.10. maddesi uygulanan eylemle ilgili 01/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 protokolünün 5.3.5. maddesinde "Kurum, İl Sağlık Müdürlüğü veya Eczacı Odası tarafından eczanede yapılan denetimde, reçete sahibi veya ilacı alan kişiye teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde ilaç bedelinin 2 (iki) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde ilaç bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 6 (altı) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak, Kurum tarafından yapılacak soruşturma neticesinde hastaya teslim edilmek üzere hastanın ilaç alım tarihinden itibaren 60 (altmış) günü geçmeyecek sürede ilaçların eczanede bekletildiğinin saptanması halinde bu madde hükmü uygulanmaz." hükmü getirilmiş olup, ayrıca 6.17 maddesinde " Bir fatura dönemi için uygulanacak cezai şartın hesaplanması reçete bazında yapılır. Bir reçetede birden fazla usulsüz fiilin tespit edilmesi durumunda cezai şartlardan en yüksek olanı esas alınır.", yine aynı protokolün 6.12. maddesinde "Bu Protokolün yürürlük tarihinden önce herhangi bir nedenle Kurumca veya Kuruma devredilen kurumlarca sözleşmesi feshedilen ve/veya cezai şart uygulanan eczacının bu işleme karşı dava açmış olması ve açılan davanın Protokolün yürürlüğe girdiği tarihte kesinleşmemiş olması halinde yazılı talebi ile; Kurumca tespit edilen ve sözleşmesinin feshedilmesi ve/veya cezai şart uygulanmasına ilişkin fiil/fiiller için bu Protokolün (5) ve (6) numaralı maddelerinde yer alan hükümler uygulanır. Ancak Kurumca tahsil edilmiş olan cezai şart ve yersiz ödeme tutarları geri ödenmez, mahsup edilmez. Bu protokolden önceki protokollerde sözleşmenin feshi ve cezai şart gerektiren maddelerden bu protokolde kaldırılmış olanlar nedeniyle sözleşme feshi ve/veya cezai şart uygulanmış olan işlemler, konusu kalmadığından durdurulur ve işlem yapılmaz." hükümleri düzenlenmiştir. Davacının dava açmış olması 2016 protokolünün uygulanmasına ilişkin müracaatı olduğu anlamına gelir. Bu durumda davacının, kurumdan yazılı talepte bulunulup bulunmadığı araştırılmadan artık somut uyuşmazlıkta 2016 protokolünün değerlendirilmesi gerekir.
    Öte yandan; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun "Hakimin davayı aydınlatma ödevi" başlığı altında düzenlenen 31. maddesinde; " Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir." hükmü getirilmiştir.
    Dava, sözleşmeyle belirlenen cezai şartın uygulanmasına ilişkin davalı kurum işleminin hukuka aykırı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    Somut olayda; hükmün gerekçesinde protokolün 3.2.3. maddesine göre yapılan değerlendirme sonucu hasta Fatma Melda Sak"ın reçete içeriğindeki ilaçları almadığı, ekli ilaç raporlarının ve reçete ardındaki imza ve telefon numarasının adı geçene ait olmadığı gözetilerek değerlendirme yapılmış ise de, reçete arkasında hak sahibi .... Sak"a değil, .... olduğunu beyan eden şahsa ait imzanın bulunduğu, kurum tarafından yapılan soruşturma sırasında ve mahkemece de bu yönden herhangi bir araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır.
    O halde mahkemece, hasta ya da hasta yakınına teslim edilmeyen reçetelere ilişkin cezai işleme dayanak teşkil eden hak sahibi ...."ın tanık olarak dinlenilip reçete arkasında imzası bulunan...."ın kim olduğunun sorulması; sonucuna göre uzman bilirkişi heyetinden tüm dosya kapsamı gözetilerek yukarıda belirtilen protokol hükümleri de değerlendirilerek uyarı, cezai şart ve fatura bedeli iadesine ilişkin işlemlerin yerinde olup olmadığı tespit edildikten sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi