Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5522
Karar No: 2022/7164
Karar Tarihi: 29.09.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/5522 Esas 2022/7164 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, Sayıştay tarafından yapılan inceleme neticesinde, ticari iletişim gelirleri matrahından eksik ödemeler yapıldığına dair bir tespit yapıldığını ve bu sebeple davalının toplam 69.532,68TL üst kurul payının eksik ödendiğine dair bir uyarı yazısı gönderildiğini, ancak sonuç alınamadığını belirtmiş ve haksız itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davalı ise alacağın zamanaşımına uğradığını, mahsup işleminin doğru olduğunu savunmuştur. İlk derece mahkemesi kararında, davacının talebi kısmen kabul edilmiş ancak davalının itirazının iptal edilerek takibin devamına karar verilmişti. Bölge adliye mahkemesi ise davacının istinaf başvurusunu reddederken, davalının istinaf başvurusunu kabul ederek davayı zamanaşımı nedeniyle reddetmiştir. Yargıtay ise davacının tüm temyiz itirazlarını reddederken, avukatlık ücretinin hesaplanmasında yanlış yapıldığını belirterek, temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının düzeltilerek onanmasına karar vermiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise 6183 sayılı Kanun'un 51. ve 102. maddeleridir. 102. madde kapsamında olan kamu geliri niteliğindeki amme alacakları vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itib
3. Hukuk Dairesi         2022/5522 E.  ,  2022/7164 K.

    "İçtihat Metni"

    ANKARA 21. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden davanın reddine yönelik verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; Sayıştay Başkanlığınca 2012 yılı hesaplarında yapılan inceleme neticesinde miktar iskontosunun ticari iletişim gelirleri içerisine dahil edilmediğini, fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen ticari teamüllere uygun miktarda yapılan iskontolardan olmamasına rağmen ticari iletişim gelirleri matrahından düşülmesi sonucu üst kurul paylarının eksik ödendiğinin tespit edildiğini; bu nedenle, diğer yılları da kapsar şekilde incelemenin Maliye Bakanlığından istendiğini, düzenlenen rapora göre 2010 yılı için 843.211,46TL, 2011 yılı için 896.832,99TL, 2012 yılı için 8.441,76TL iskonto yapılarak toplam 1.748.486,21TL'lik gelirin ticari iletişim gelirleri matrahına dahil edilmediğini ve buna bağlı olarak 2010 yılına ait %5 üst kurul payının 42.160,56TL, 2011 yılına ait %5 ve %3 üst kurul payının 27.118,87TL, 2012 yılına ait %3 üst kurul payının 253,25TL'lik kısmının ödenmediğinin belirlendiğini, davalıya toplam 69.532,68TL eksik ödenen üst kurul payının ödenmesi hususunda uyarı yazısı gönderildiğini; ancak, sonuç alamadıklarını; bunun üzerine, Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2018/6724 sayılı dosyası üzerinden takip başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı; alacağın zamanaşımına uğradığını, faturaya bağlı iskontoların ticari iletişim gelirlerine dahil edilmeyerek mahsup edilmiş olmasının yönetmelik gereği doğru bir işlem olduğunu, icra takibinin haksız olduğunu, davalıya üst kurul payı borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince; davalı borçlunun icra takibinde zamanaşımı itirazında bulunmayıp cevap dilekçesi ile zamanaşımı itirazında bulunduğu, alacağın türü dikkate alındığında borçlunun zamanaşımı itirazının yerinde görülmediği, bilirkişi raporu ile davalının davacıya üst kurul payı borcu olduğunun belirlendiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun takip dosyasında 69.532,68 TL asıl alacağa ve 58.148,08 TL işlemiş faize yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun'un 51. maddesi uyarınca gecikme zammı uygulanmasına, itirazın iptaline karar verilen asıl alacağın %20 si oranındaki tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karar, taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince; davaya konu alacağın kamu geliri niteliğinde kamusal bir alacak olduğu, bu tür alacakların 6183 sayılı Kanun'un 102. maddesinde “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. Para cezalarına ait hususi kanunlarındaki zamanaşımı hükümleri mahfuzdur…” hükmü gereğince her yıl için vadesini takip eden takvim yılı başından itibaren beş yıllık zamanaşımı süresinin hesaplanması gerektiği, bu durumda takibe konu alacaklardan 2010 yılına ait alacağın Nisan-Aralık dönemine ait aylardan dolayı olduğu, bu aylardan Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ait gelirlerle ilgili alacakların vadesinin sırasıyla 20 Ocak 2011, 20 Şubat 2011 ve 20 Mart 2011 olduğu, 2011 yılına ait alacağın Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Ekim, Kasım, Aralık aylarına ait olduğu, bu aylardan Ekim-Kasım ve Aralık aylarına ait gelirlerle ilgili alacakların vadesinin sırasıyla 20 Ocak 2012, 20 Şubat 2012 ve 20 Mart 2012 olduğu, 2012 yılına ait alacağın ise Ocak, Nisan ve Mayıs aylarına ait olduğu, bu dönem alacaklarının da vadesinin 2012 yılı içinde sona erdiği (en son 20 Ağustos 2012), 01 Ocak 2012 ve 01 Ocak 2013 itibarıyla başladığı ve 1 Ocak 2017 ve 01 Ocak 2018 tarihleri itibari ile 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, icra takibinin ise bu tarihlerden sonra 05/06/2018 tarihinde başlatıldığı, davalı/borçlu tarafından süresinde verilen cevap dilekçesi ile usulüne uygun zamanaşımı def’inde bulunulduğu; bu nedenle, takibe konu alacaklarla ilgili icra takibine itirazın iptali davasının zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle, davacının istinaf başvurusunun reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; karar; taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, ve özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararındaki yazılı gerekçelere göre; davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2) Karar tarihi itibariyle geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesine göre; "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
    Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez." hükmü yer almaktadır. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır.
    Somut olayda; dava değeri 152.386,94TL olup, dava zamanaşımı nedeniyle reddedilmiştir. Buna göre, bölge adliye mahkemesince; davalı lehine hükmedilecek avukatlık ücretinin, karar tarihinde geçerli olan AAÜT'nin üçüncü kısmına göre hesaplanacak nispi vekalet ücreti olarak belirlenmesi gerekirken, yanılgılı hesaplama ile maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK'nın 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (B) bendinin (7) numaralı bendinde yer alan "5.100TL" rakamının çıkartılarak yerine "18.426,76TL" rakamının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 29/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi