20. Hukuk Dairesi 2017/6344 E. , 2018/577 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2006 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında çekişmeli Mahmutseydi köyü, 539 ada 15 parsel sayılı 871,29 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak, davalı adına tesbit ve tescil edilmiştir.
Davacı Hazine 12.06.2007 tarihli dava dilekçesi ile, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşlık ve kayalık yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 21.03.2011 gün ve 2011/14-2011/2942 E.K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı Orman Yönetiminden sorularak, yapıldı ise; orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin dosyaya getirtilmesi, yapılmadı ise; eski tarihli ve 1980"li yıllara ait iki ayrı memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleşmiş ise, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır. Böylesine yapılacak bir araştırma sonucunda taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun saptanması halinde zilyetlikle kazanma koşullarının araştırılması" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile tarla niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 21.05.1992 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu , 18.01.2007 tarihinde ilan edilip kesinleşen 4999 sayılı Kanunun 9. maddesi gereğince fenni hataların düzeltilmesi çalışması vardır.
Mahkemece, çekişmeli 539 ada 15 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme taşınmazın öncesi ve mevcut niteliğini belirlemekten uzak olduğu gibi hüküm vermeye de yeterli bulunmamaktadır.
Şöyle ki; mahkemece bozmadan sonra 23/01/2013 tarihinde yapılan keşif sonucunda zirai bilirkişi tarafından verilen raporda taşınmazın keşif tarihinden 5-10 yıl önce kazı-dolgu yapılıp tesviye edilmek suretiyle imar ve ihya edildiği, bu sürede olağanüstü zaman aşımı kapsamında imar-ihyaya dayalı zilyetliğin gerçekleşmediği, taşınmazın % 18-20 eğimli iken üzerinde kazı dolgu çalışması yapılarak, tevsiye edilip, eğimin % 0.5-0.7 ye indirilip, düz bir arazi haline getirildiği rapor edilmiş iken bozmadan önce 16/11/2009 tarihinde yapılan keşif sonucunda zirai bilirkişi tarafından verilen raporda ise içinde 1 adet 30 yaşlarında badem bulunan taşınmazın 25-30 yıldan bu yana ekilip dikilen kuru tarım yapılan arazi niteliğinde olduğu bildirilmiştir. Bu haliyle dosyada yer alan zirai bilirkişi raporları birbiri ile çelişmektedir. Bunun yanı sıra hükme esas orman bilirkişi raporunda taşınmazın % 30 eğimli olduğu ve uzun yıllardır kuru tarım yapıldığı bildirilmiş de, eğimin neye göre belirlendiği, klizimetre ile ölçülüp ölçülmediği açıklanmamış, zirai bilirkişi raporu ile arasında oluşan çelişkiye dikkat edilmemiştir. Mahkemece bozmadan önce ve sonra yapılan keşifler sonucunda verilen raporlar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmuştur.
Ayrıca, hükme esas orman bilirkişi raporunda taşınmazın tahdit dışında kaldığı, 1964 tarihli memleket haritasında ibreli ağaç rumuzu bulunan yeşil orman alanında, 1989 tarihli memleket haritasında beyaz renkli açıklık alanda, tarihi belirtilmeyen hava fotoğrafında ise üzerinde ibreli ağaçlar bulunan taşlık kayalık, orman alanı olarak görüldüğü rapor edilmiş, rapor ekinde taşınmazın memleket haritalarındaki konumu gösterilmiş ise de hava fotoğrafındaki konumunun gösterilmemesi, hava fotoğrafının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelemesine yer verilmemesi ile yöreye ait en eski tarihli ve tespit tarihinden 15 - 20 yıl önce düzenlenmiş hava fotoğraflarının değerlendirmesinin yapılmaması nedeniyle taşınmazın niteliği hususunda duraksama oluşmuştur. Bu olgulara göre, dosya kapsamındaki raporlar birbirleri ile çelişkili olduğu gibi taşınmazın gerçek durumunu ve öncesinin orman sayılan yerlerden olup olmadığını ortaya koymaktan uzak ve yetersizdir.
Bunların yanı sıra; davaya konu taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığı ve zilyetlik koşullarının davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediği de usûlünce araştırılmamış, çekişmeli taşınmaza komşu tüm parsellerin kadastro tutanakları, davalı iseler dava dosyaları, kesinleşerek tapuya kaydedilmiş iseler tapu kayıtları ve dayanaklarının eksiksiz olarak getirilmemiş olup UYAP üzerinden yapılan kontrolde dava konusu taşınmaza komşu 539 ada 7 parsel sayılı taşınmaza ilişkin Hazine tarafından aynı taleple açılan davada, davalı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek davanın reddine dair verilen kararın yargıtay 16 Hukuk dairesinin 30.10.2013 gün ve 2013/8476-10021 E.K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verildiği, eldeki dosya kapsamında mahkemece yapılan keşif ve yargılama esnasında ise bahsi geçen dava dosyasının nazara alınmadığı anlaşılmıştır.
Bu hali ile; mahkemece, bozmaya uyulmasına rağmen gerekleri yerine getirilmemiş ve bozma kararında belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmamış olduğu, dosya kapsamının hüküm kurmaya yeterli olmadığı görülmüştür. Eksik inceleme ve çelişkili raporlara dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenlerle; dava konusu taşınmaza komşu olan taşınmazların kadastro tutanakları, davalı iseler dava dosyaları, kesinleşerek tapuya kaydedilmiş iseler tapu kayıtları ve dayanakları ile birlikte getirtilmeli, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tarihinden 15 - 20 yıl önce düzenlenmiş memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden eksiksiz olarak getirtilip, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, yerel bilirkişiler ile taraf tanıkları ve önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi veya mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden 15 - 20 yıl önce düzenlenmiş memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün ve 31/13 E.K.; 14/03/1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13/06/1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03/03/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, çekişmeli taşınmazın eylemli durumu incelenerek değerlendirilmeli; klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, taşınmazın kesin ve gerçek eğimi belirlenmeli, keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar tek tek sayı olarak tarif edilmeli, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şekli detaylı olarak incelenmeli, orman sayılan ve sayılmayan bölümlerinin yüzölçümleri belirlenmeli,
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, taşınmaz hakkında zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın komşu parseller ile birlikte değerlendirilmek suretiyle zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği, ekonomik amaca uygun olup olmadığı konularında kesin tanık ve olgulara dayalı açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların tesbit tutanakları içeriğine göre tespitlerine bir kayıt ve belge esas alınıp alınmadığı dikkate alınarak tutanakların içeriğinde vurgulanan maddî ve hukukî olgularla yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli, belge esas alınmış ise sözü edilen belgelerin nizalı parsel yönünü ne biçimde ve kimin yeri olarak sınır gösterdiği incelenmeli, davalı olup olmadıkları, tesbitlerinin kesinleşip kesinleşmediği incelenip irdelenmeli, özellikle fen memuru bilirkişisinden keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye, uzman ziraatçi bilirkişilerden ise mahkemenin keşif tutanağına geçen gözlemini yansıtmaya, taşınmazın niteliğini belirtmeye elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, dava konusu taşınmaza komşu 539 ada 7 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin asliye hukuk mahkemesinde görülen dava yapılan keşif ve yargılama esnasında nazara alınmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/02/2018 günü oy birliği ile karar verildi.