Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
1) 10/02/2009 tarihli haciz zaptında icra kefili olan müşteki .................. tüm sürelerden feragat ettiğini beyanla kefil olmuş ise de, adı geçene bu duruma rağmen icra emri tebliğ edilmeksizin malları üzerine haciz konulması doğru olmadığından icra kefilinin hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayetinin kabulü yerine red kararı verilmesi isabetsizdir.
2) İhtiyati haciz sırasında icra kefili olan müştekinin asıl borçlu hakkındaki takibin kesinleşmesi üzerine verdiği kefalet geçerli olup, bu nedenle icra emrinin iptaline karar verilmesi de usulsüzdür.
SONUÇ  : Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda 1 nolu bendde yazılı nedenlerle icra kefili yararına, 2 nolu bendde yazılı nedenlerle alacaklı lehine İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02/12/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.