MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

K A R A R

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyiz kapsamı ve nedenlerine göre temyiz talebinde bulunan davalılardan ..., ... AŞ’nin tüm, davalı ... Sigorta AŞ’nin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava sigortalının iş kazasından vefatı nedeniyle hak sahibi eş ve çocukların maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece eş için 116.192,35TL maddi 70.000,00TL manevi, çocuk ... içinn 9.826,47TL maddi 25.000,00TL manevi, çocuk ... için 6.148,98TL maddi, 25.000,00TL manevi, çocuk ... için 2.967,67TL maddi 25.000,00TL manevi, çocuk ... için 25.000,00TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve ve müteselsilen tahsiline, maddi tazminat yönünden davalı sigorta şirketinin ... limitiyle ve 17/12/2012 temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumluluğuna, fazla taleplerin reddine karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu sigorta sözleşmesine dayanmakla birlikte, bu sorumluluğun sınırı ... limiti dahilinde kalmak kaydıyla davalı işverenin sorumlu olduğu tutardır. Somut olayda, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sigorta poliçesine dayanması nedeniyle tazminat alacağı ve ferilerinden ... limitiyle sınırlı olarak sorumluluğuna hükmedilmesi gerektiği açıktır.
Nitekim davacılar vekili, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren ve ... limitiyle birlikte sorumluluk talebinde bulunmuştur.
6100 sayılı HMK"nın "Taleple Bağlılık İlkesi" başlıklı 26.maddesine göre ise Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, davalı sigorta şirketinin maddi tazminat miktarları yönünden ... limitiyle ve 17/12/2012 temerrüt tarihinden itibaren faiz ile sorumlu tutulmasına rağmen, manevi tazminat miktarları yönünden ... limitiyle ve temerrüt tarihi sınırlamasının yapılmaması hatalı olmuştur.
Mahkemece yukarıdaki olgular dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı ... Sigorta AŞ vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda yapılan açıklama gereğince;
Hüküm fıkrasında, manevi tazminat bölümüne de,
“Davalılardan ... Sigorta A.Ş nin sorumluğu ... limiti ile sınırlı ve faiz başlangıcı yönünden temerrüt tarihi olan 17/12/2012 tarihi olmak kaydıyla” rakam ve sözcüklerinin eklenilmesi suretiyle, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... Sigorta Aş"ye iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı ... ile ... Madencilik San Ve Tic Aş"ye yükletilmesine, 24/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.