Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4472
Karar No: 2022/6558
Karar Tarihi: 15.09.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/4472 Esas 2022/6558 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/4472 E.  ,  2022/6558 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; Sayıştay Başkanlığınca fatura ödemelerinde yapılan denetim sonucu Sağlık Uygulama Tebliğinin 6.1.1.B maddesi doğrultusunda yatarak tedavilerde kullanılacak ilaçların hastane tarafından temininin zorunlu olmasına rağmen anılan hükme aykırı olarak yatan hastaya reçete düzenlenerek dışarıdan ilaç aldırmak suretiyle 2011 yılı dahilinde kamu zararı oluşturulduğunun tespit edildiğini, bunun üzerinde 367.882,54 TL’nin davalı kurumdan olan alacaklarından mahsup edildiğini, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, faiziyle birlikte yapılan toplam 404.670,79 TL kesintinin, kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Davacı eldeki dava ile davalı kurum tarafından yapılan kesintinin haksız olduğunu ileri sürerek, kesintinin iptali ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine ilişkin karar, davacının temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 12.12.2019 tarih, 2016/28581 Esas, 2019/12513 Karar sayılı ilam ile “...Mahkemece, alınan rapor yeterli görülerek, davacı itirazı reddedilip, davacının davasını ispatlayamadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Oysaki, rapor soyut ve denetime elverişsizdir. Bilirkişi tarafından raporda her hasta yönünden ayrı ayrı, denetlenebilir bir teknik inceleme yapılmamıştır. Bu hali ile hükme esas alınması mümkün değildir. O halde mahkemece, davalının kesinti nedenlerinin sözleşmeye uygun olup olmadığı konusunda davacı itirazlarını karşılar mahiyette aydınlatıcı, özellikle kesinti nedeni tüm hastaların ayrı ayrı değerlendirildiği, taraf, hâkim ve Yargıtay denetimine elverişli doktor, hastane yöneticisi ve Sayıştay denetçisinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan yeni bir rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetersiz rapora itibar edilerek eksik inceleme ve değerlendirme sonucu karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir...” gerekçesiyle bozulmuş, davalının karar düzeltme istemi Dairemizin 14.06.2021
    tarih, 2020/9224 Esas, 2021/6430 Karar sayılı ilamı ile reddedilmiş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, bozma sonrasında alınan 06.01.2022 tarihli bilirkişi raporu doğrulusunda, davanın reddine karar verilmiştir.
    Yargıtay'ın bozma kararına gerek iradi, gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme, uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararı kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz. Bozmaya uyulmakla, bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar.
    Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda ve Hukuk Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır.
    Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK).
    Bu ilke, kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtay'ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.(Aynı yönde HGK'nın 26.2.1986 gün ve 1986/1-50 E.-174 K.; 11.5.1994 gün ve 1994/8-252 E.-314 K.; 1.12.1999 gün ve 1999/18-1041 E.-1006 K.; 11.5.2005 gün ve 2005/2-315 E.-333 K.; 27.09.2006 gün ve 2006/19-635 E.-573 K. sayılı ilamları)
    6100 sayılı HMK'nın 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
    HMK’nın 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılması, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri, mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği, ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır.
    Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
    Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    Somut olayda; davalı kurum tarafından yapılan kesintinin nedenlerinin sözleşmeye uygun olup olmadığı konusunda davacı itirazlarını karşılar mahiyette aydınlatıcı, tüm hastalar yönünden kesinti nedenlerinin ayrı ayrı değerlendirildiği, konusunda uzman bilirkişiden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli, tarafların iddia ve savunmaları da karşılanacak şekilde rapor alınıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği bozma ilamında belirtilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verildiğine göre, bozma ilamında gösterildiği şekilde işlem yapılması gerektiği tartışmasızdır. Ancak bozma sonrası mahkemenin aldığı bilirkişi raporunda, CD üzerinden tüm hatalara ilişkin teker teker değerlendirme yapıldığı belirtilmiş, ancak kesintiye konu işlemlerin gerçekleştirildiği hastalarla ilgili yapılan değerlendirme ayrı ayrı açıklanmamış, kesinti sebepleri teker teker hasta bazında belirtilmemiştir. Hal böyle olunca yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda bozmaya aykırı şekilde karar verilmiştir. O halde mahkemece, oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden, davacının tüm itirazlarını karşılayacak nitelikte, davalı kurum tarafından yapılan kesinti sebeplerinin hasta bazında teker teker değerlendirildiği ve bu değerlendirmenin bilirkişi raporunda yine hastalara göre ayrı ayrı belirtildiği denetime elverişli bir bilirkişi raporu alındıktan sonra tüm dosya kapsamına göre işlem ve değerlendirme yaparak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yetersiz bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi