Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4836
Karar No: 2022/6553
Karar Tarihi: 15.09.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/4836 Esas 2022/6553 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/4836 E.  ,  2022/6553 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki cezai işlemin iptali ve istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; eczacı olduğunu, davalı kurum ile yaptığı sözleşme gereği kurum mensuplarına ilaç verdiğini, 2009 ve 2012 yılı protokolünü ihlal ettiği gerekçesiyle kuruma fatura edilen reçete bedeli olan 2.024,57 TL’nin 10 katı tutarında 24.177,10 TL cezai işlem uygulandığını, cezai işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, cezai işlemin iptalini ve davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, yargılama sırasında dava konusu cezanın hak edişinden kesilmesi nedeniyle kesintinin iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; davaya konu kurum işleminin mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüne, davacı aleyhine 01.11.2013 tarihli 309382/SRŞ/01 Sayılı rapora istinaden tanzim edilen 24.177,10 TL tutarındaki cezai şartın iptaline, 24.177,10 TL alacağın davalı taraftan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı eldeki dava ile davalı kurum tarafından uygulanan cezai işlemin iptali ile alacaklarından mahsup edilen 24.177,10 TL’nin tahsilini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı kurumun temyiz talebinde bulunması üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin (kapatılan) 15.05.2019 tarih, 2016/15333 Esas, 2019/6170 Karar sayılı ilam ile “...Somut uyuşmazlıkta, davacı davalı kurum tarafından uygulanan ceza-i işlemin iptalini istemiş yargılama sırasında cezanın hakedişlerinden kesilmesi neticesinde bu kesintilerin kendisine iadesi yönünde istirdat talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davacının istirdat talebi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirmiştir...” gerekçesiyle, davalının diğer temyiz sebepleri incelenmeksizin bozulmuştur.
    Taraflar arasında imzalanan 2009 yılı “Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacılar Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol’ün 6.3.10 maddesinde, “Hasta veya hasta yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait fiyat kupürlerinin yer aldığı reçetelerin kuruma fatura edildiğinin tespit edilmesi halinde kupür bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak eczane yazılı olarak uyarılır. Tekrarı halinde ilaç bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 6 (altı) ay süreyle sözleşme yapılmaz.”, yine aynı protokolün 6.3.18. maddesinde “Kurumca yapılan incelemeler neticesinde Provizyon sistemine gerçeğe aykırı, hayali reçete kaydının yapılması durumunun tespiti halinde reçete bedelinin 5 katı tutarı cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 2 (iki) yıl süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak bu durumun sehven yapıldığının eczacı tarafından bildirilmesi ve Kurumca kabul edilmesi halinde bu hüküm uygulanmaz.”; 4.3.6. maddesinde ise; “Protokolün (6.3) numaralı maddesindeki fiillerin tespit edildiği reçetede fiili ilgilendiren reçete veya ilaç bedelleri ödenmez. Kurumca yapılan yersiz ödemeler varsa, ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte eczacının Kurumda tahakkuk etmiş alacağından mahsup edilir. Eczacının alacağının yersiz ödeme tutarını karşılamaması veya alacağının olmaması halinde, genel hükümlere göre tahsil edilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
    2012 yılı Eczane Protokolü ile yukarıda belirtilen 6.3.10. ve 6.3.18. maddesi hükmü değiştirilmiş olup, bahse konu protokolün 5.3.5. maddesinde, “Hasta veya hasta yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde ilaç bedelini 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 6 (altı) ay süre ile sözleşme yapılmaz.”; 5.3.9. maddesinde ise “Kurumca yapılan incelemeler neticesinde Provizyon sistemine gerçeğe aykırı reçete kaydı yapılarak Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 2 (iki) yıl süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak bu durumun sehven yapıldığının eczacı tarafından bildirilmesi ve Kurumca yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi durumunda bu hüküm uygulanmaz.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
    Aynı tarihli protokolün 6.17. maddesinde ise; “Bir fatura dönemi için uygulanacak cezai şartın hesaplanması reçete bazında yapılır. Bir reçetede birden fazla usulsüz fiilin tespit edilmesi durumunda cezai şartlardan en yüksek olanı esas alınır. Bir fatura döneminde cezai işlem gerektiren birden fazla reçete tespit edilmesi halinde belirlenen cezai şartlar her bir reçetedeki tespit için ayrı ayrı hesaplanıp bu bedeller toplanmak suretiyle tahsil edilir. Cezai şartlar reçete/ilaç bedelinden az olamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Öte yandan; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hakimin davayı aydınlatma ödevi” başlığı altında düzenlenen 31. maddesinde; “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” hükmü getirilmiştir.
    Somut olayda; davalı kurum tarafından 2012 yılı Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokolün 5.3.5. ve 5.3.9. maddeleri dayanak gösterilerek, toplam 24.177,10 TL cezai şart uygulandığı, cezai şartla birlikte kurum zararı olarak toplam 2.417,71 TL reçete bedelinin davacı eczanenin alacaklarından tahsil edileceğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda teftiş raporunda somut bir tespit
    yapılmaksızın işlem tesis edildiği belirtilmiş; Mahkemece teftiş sırasında dinlenen kurum sigortalısı hastalar tanık sıfatıyla dinlenmeksizin, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmayan yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda, teftiş kurulu raporunun maddi vakıalara ilişkin somut delil taşımaması sebebiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. O halde mahkemece; hakimin davayı aydınlatma ödevi gözetilerek, teftiş sırasında dinlenen tüm hastaların tanık sıfatıyla ilgili protokol maddeleri kapsamında beyanının alınması, reçete arkasındaki imzanın kendilerine ya da yakınlarına ait olup olmadığının, reçeteye konu ilaçları alıp almadıklarının sorulması ve buna göre 2009 ve sonraki yıllara ait protokol hükümlerinin değerlendirilmesi suretiyle, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli yeniden rapor alınarak alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın HUMK.nun 428. maddesi gereğince temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi