MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 17.06.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.04.2014 günlü temyiz edilmeden kesinleşen hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16.06.2016 gün ve 2016/140320 sayılı tebliğnamesi ile HUMK"nın 427/6. maddesi gereğince kanun yararına bozulması istenilmiş olmakla, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan davada, satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenmiştir.
Bir kısım davalılar, aynen taksim mümkün değil ise ortaklığın satış suretiyle giderilmesine bir diyecekleri olmadığını beyan etmişlerdir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; mahkemece davacının ortaklığın giderilmesini talep etmiş olduğu 117 ada 3 parsel, 125 ada 32 parsel ve 132 ada 16 parsel sayılı taşınmazlar hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. Ayrıca 110 ada 20 parsel, 127 ada 17 parselde ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş, ancak taşınmazların tapu kayıtlarında borçlu ..."un mirasbırakanı dışında paylı maliklerin bulunduğu ve davada taraf gösterilmedikleri anlaşılmıştır. Tapu kayıtlarında paylı malik görünen diğer pay sahipleri, sağ ise kendisinin ölmüş iseler alınacak mirasçılık belgesine göre tüm mirasçıların davaya katılmaları ile taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesine ve kamu düzenine aykırı olarak karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Mahkemece icra dosyası getirtilip güncellenmiş toplam alacak tespit edildikten sonra, borçlu ortağın payı belirlenip borca yetecek kadar taşınmazın satışına karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi de doğru olmadığından Cumhuriyet Başsavcılığının Adalet Bakanlığının gösterdiği lüzum üzerine kanun yararına bozma isteğinin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HUMK"nın 427/6. maddesine dayalı Kanun yararına bozma isteğinin açıklanan nedenle kabülü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, bozma ilamı ve ekindeki dosyanın gereği yapılmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 30.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.