Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8813
Karar No: 2022/6433
Karar Tarihi: 13.09.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/8813 Esas 2022/6433 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/8813 E.  ,  2022/6433 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADIYAMAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde alacak davasının kabulüne yönelik verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verdiği kararın, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 13/09/2022 duruşma günü tebligat üzerine bir kısım davacılar ... ve diğerleri vekili Av. ... ile davalı ... Kuyumculuk Oto İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Temsilcisi Hacı ... ... ve vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, yaklaşık 30 yıl Almanya da ikamet ettiğini ve kazanmış olduğu paraları biriktirerek ülkesine getirdiğini defalarca davalı ile alışveriş yaptığını, vermiş olduğu paraların iadesinin sağlanmadığını, davaya konu kartvizitteki bedeli talep etmek için iş yerine gittiğinde böyle bir alacağının bulunmadığını kendisine söylendiğini, kartı unuttuklarını beyan ettiklerini, ancak bu kart verildikten sonra da para alışverişinin olduğunu ve bunların ödendiğini, davalı şirkete güven duyduğu için ve diğer kartların karşılığı da ödendiği için bugüne kadar talepte bulunmadığını, elinde bulundurduğu kartın kuyumcular arasında ticari bir teammül haline geldiğini, bu kartın kuyumcular tarafından imzalanarak teslim edilen paraya veya altına göre miktar yazılıp verildiğini, davalının bu parayı ödemekten imtina ettiğini ileri sürerek, 189.641,25TL (40.500,00 Euro) alacağın yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı, davacı tarafın yıllar sonra elinde nasıl ve niçin bulundurduğu belli olmayan,a rkasında "adres içindir" ibaresi bulunan sıradan kartviziti asla kabul etmediklerini, kartvizitin iddia edildiği şekilde alacak davasına konu olacak şekilde geçerli bir belge ve arkasındaki yazıların ve imzaların kime ait olduğunun belli olmadığını, ismen kime ait olduğu belli olmayan bu kartvizitin yasada aranan geçerli yazılı bir belge ve delil olamayacağını, sadece "adres içindir" olan bu kartvzite dayanarak 3 yıl sonra dava açılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, Davacının delil olarak dayandığı kartvizitle davalıya emanet para bıraktığının anlaşıldığı, davalı tarafça kartvizitteki imza inkar edilmeyip aksi iddia edilmediğinden bu belgenin yazılı delil başlangıcı niteliğine dönüşdüğünü, davacının buna dayanarak, bir alacağının var olduğunu tanık dahil her türlü delil ile kanıtlama hakkına sahip olduğunu, dinlenen tanık beyanlarının davacının iddasını doğrular mahiyette olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 40.500,00 EURO nun Türk borçlar kanunu 99. Maddesi gereğince fiili ödeme tarihindeki merkez bankasının efektif satış kuru üzerinden belirlenecek olan TL karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Hükme karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; davalının kartvizitin karalama tarzında düzenlenmiş, herhangi bir sebep ile alınıp verilebilecek sıradan bir kağıt parçası olduğunu savunduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan kartvizitin arkasındaki yazı ve imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmediği, davacı tüm aşamalarda kartta alacaklı olarak davacının adının yazılı olmadığını, şirket kaşesi ile kaşe üzerinde imza bulunması gerektiğini savunarak esasında kartvizitin şekil açısından geçerli bir belge olmadığını savunduğu, davaya konu belgeye yönelik davalı tarafça imza itirazı, ayrıca ve açıkça süresinde yapılmadığından davalının yargılama sırasındaki imza inkarının kabul edilemeyeceği anlaşılmakla aksi yazılı delille kanıtlanmadığı takdirde davalının imzasını içeren belge yazılı delil başlangıcı olmayıp senet niteliğinde olduğu, davacının iddiasını ispat için yeterli olduğunun kabulü gerekeceği, davacının 21/12/2017 tarihli dava dilekçesinde 40.500,00 euro alacağını TL ye çevirmek suretiyle karşılığı olan 189.641,25 TL nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istediği, Mahkemece 40.500,00 EURO nun fiili ödeme tarihindeki merkez bankasının efektif satış kuru üzerinden belirlenecek olan TL karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek davacının talebine uygun karar verilmediği, Mahkemece taleple bağlılık ilkesi gözetilerek sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekirken, davacının talep ettiğinden fazlasına karar verilmiş olması nedeniyle,Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile incelenen mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmadığından kaldırılmasına, HMK'nun 353/1.b.2. Maddesi uyarınca; Davacının davasının kabulü ile; 189.641,25 TL'sının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, karara karşı taraflarça temyiz yoluna başvurulmuştur.
    1-Dosyanın incelenmesinde davalı vekilinin, mahkemenin 03.05.2018 tarihli ara kararı gereği delillerini bildirdiği, 17.05.2018 tarihli delil listesinin 3. maddesinde "Adres içindir ibareli karalama şeklindeki davaya konu haksız sözde delili kabul etmemek kaydıyla öncelikle davanın reddini talep ediyoruz.Sayın mahkeme aksi kanaatte ise de cevap dilekçemizdeki imza ve yazıya olan itirazımız da gözetilerek davalı müvekkil şirkete ait tüm şirket bilgilerinin detayları ile birlikte davaya konu edilen kartvizitteki tarih de dikkate alınarak 2009 ile 2016 yılları arasında şirket imza yetkilisinin ve imza sirküsünün Adıyaman Ticaret Sanayi Odası Başkanlığından/ilgili birimden celbi ile imza incelemesi yapılarak kartvizitteki yazı ve imzalar ile şirket yetkilisinin imza ve yazı örneklerinin kıyaslanması için rapor aldırılmasına," şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Bölge Adliye Mahkemesince, davalı tarafın imza inkarında bulunmadığı ve bu nedenle davaya konu kartvizitin
    senet sayılacağı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davalı tarafın süresinde yazı ve imza incelemesi talep ettiği ve aynı zamanda davacının da imza incelemesi talebinde bulunduğu görülmekle, 26/10/2015 tarihli kartvizitdeki imzanın aidiyeti konusunda imza incelemesi yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    2- Bozma nedenine göre, davalının sair, davacı tarafın tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair, davacının tüm temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
    dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 21,40 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacı ...'a, 21,40 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacı ...'a yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi