21. Hukuk Dairesi 2018/7039 E. , 2019/4680 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Davacı taraf, iş kazası nedeniyle sigortalının ölümünden dolayı manevi zararların tazminini, dayanak dosyada asıl ve alt işverenler aleyhine manevi tazminata karar verildiğini ancak işverenlerden tahsilat yapılmadığı için diğer sorumlulardan dayanak dosyada hükme bağlanan aynı miktarlar ile ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla manevi zararların tazminini talep etmiştir.
B)Davalıların Cevapları;
Davalı ..., davacıların yakınlarının geçirmiş olduğu iş kazasında kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalılar ... ve ... cevap dilekçelerinde, zamanaşımı definde bulunarak ve meydana gelen iş kazasında kusur ve sorumluluklarının bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
Mahkemece 13/12/2016 tarihli kararda, ... 13. İş Mahkemesi’nin 2007/894 Esas sayılı dosyasının incelenmesi ile davacılar tarafından ... İnşaat AŞ ve ... İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine davaya konu olaydan dolayı maddi ve manevi tazminat istemli dava açıldığı, yapılan yargılama sonucu olayın iş kazası olduğu, meydana gelen kazada davalı ... İnşaat AŞ.’nin %60, diğer davalı taşeron şirketin %40 kusurlu olduğu belirlenerek davacı baba için 20.000 TL, anne için 25.000TL, kardeşler için ise 10.000TL manevi tazminatın tahsiline karar verildiği, maddi tazminat isteminden vazgeçilmesi sebebi ile bu talebin reddine karar verildiği, kararın taraflara tebliğ edilerek temyiz edilmeden kesinleştiği, ... 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/533 Esas, 2013/221 Karar sayılı kararı ile, Sanık ..., Sanık ..., Sanık ..., Sanık ..."ın cezalandırılmasına karar verildiği; Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 24.03.2015 tarih ve 2014/6848 Esas 2015/4959 Karar sayılı kararı ile ..., ... ve ..."nun cezalarının onanmasına, ..."in cezasının ise bozulmasına karar verildiği, ... 13. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen dosyasında, dava dışı şirketler aleyhinde aynı konuda açılan davanın ve belirlenen kusur oranlarının kesinleştiği, bu şirketlerden tazminat kararının infazının mümkün olmaması sebebiyle iş bu davanın açıldığı, eldeki davada davalıların dava dışı şirket çalışanı ve yetkilileri oldukları, o davada belirlenen kusur durumuna göre manevi tazminat davasının sonuçlandığı, aynı konuda açılan bu davanın dinlenmesinde hukuki yarar bulunmadığına karar verildiği ifade edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
D) İstinaf Başvurusu
Davacılar tarafından istinaf dilekçesiyle, istinaf kanun yoluna götürüldüğü ve talep gibi davanın kabulünün talep edildiği, aksine kararın hatalı olduğu ve kaldırılmasının talep edildiği anlaşılmaktadır.
E)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı ;
Bölge Adliye Mahkemesinin 02/05/2018 tarihli kararında, ... 13.İş Mahkemesinde karara bağlanan dosya davalıların işveren şirketler olduğu, asıl ve alt işverenlerin kazadan dolayı sorumlu oldukları konusunda duraksama bulunmadığı, ... 13. İş Mahkemesi’nin 2007/894 Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacılar tarafından ... İnşaat AŞ ve ... İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine davaya konu olaydan dolayı maddi ve manevi tazminat istemli dava açıldığı, yapılan yargılama sonucu olayın iş kazası olduğu, meydana gelen kazada davalı ... İnşaat AŞ.’nin %60, diğer davalı taşeron şirketin %40 kusurlu olduğu belirlenerek davacı baba için 20.000 TL, anne için 25.000TL, kardeşler için ise 10.000TL manevi tazminatın tahsiline karar verildiği, maddi tazminat isteminden vazgeçilmesi sebebi ile bu talebin reddine karar verildiği, kararın taraflara tebliğ edilerek temyiz edilmeden kesinleştiği, ... 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/533 Esas, 2013/221 Karar sayılı kararı ile, Sanık ..., Sanık ..., Sanık ..., Sanık ..."ın cezalandırılmasına karar verildiği; Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 24.03.2015 tarih ve 2014/6848 Esas 2015/4959 Karar sayılı kararı ile ..., ... ve ..."nun cezalarının onanmasına, ..."in cezasının ise bozulmasına karar verildiği, ... 13. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen dosyasında, dava dışı şirketler aleyhinde aynı konuda açılan davanın ve belirlenen kusur oranlarının kesinleştiği, bu şirketlerden tazminat kararının infazının mümkün olmaması sebebiyle iş bu davanın açıldığı, eldeki davada davalıların dava dışı şirket çalışanı ve yetkilileri oldukları, o davada belirlenen kusur durumuna göre manevi tazminat davasının sonuçlandığı, aynı konuda açılan bu davanın dinlenmesinde hukuki yarar bulunmadığına karar verildiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davacıların istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurulmuştur.
F) Davacıların Temyizi :
Davacılar vekili, kesinleşen ... 13. İş Mahkeme dosyasında, asıl ve alt işveren şirketler aleyhine dava açıldığını, lehe karar verildiğini, ancak asıl ve alt işverenlerin iflası ve tasfiyesi sebebiyle infazın yapılmadığını, müteselsil sorumluluk amacıyla bu davanın açıldığını, ceza dosyası ve dayanak İş Mahkemesinin kararına göre kusur oranlarının kesinleştiğini, şahsi kusurları bulunanlar aleyhine bu dosyada manevi tazminat davası açıldığını, davalı ...’in, çalıştırdığı kişilerin kusuru sebebiyle sorumlu tutulması gerektiğini, bu amaçla aleyhine husumet yöneltildiğini, davanın kabulü yerine reddedilmesi kararının hatalı olduğunu, açıklanan ve re’sen tespit edilecek sebeplerle kararın bozulması gerektiğini savunmuştur.
G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava, sigortalının iş kazasında hayatını kaybetmesi sebebiyle yakınları tarafından manevi zararların giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, 13/12/2016 tarihli kararda, dayanak dosyada, asıl ve alt işveren şirketler aleyhine karar verilmesi sebebiyle, bu davanın dinlenilmesinde hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi’nin 02/05/2018 tarihli kararında, davacıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre, davacılar tarafından ... 13. İş Mahkemesi’nin 2007/894 Esas 2010/430 Karar sayılı dosyasında işverenler ... İnşaat AŞ ve ... İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine davaya konu olaydan dolayı maddi ve manevi tazminat istemli dava açıldığı, yapılan yargılama sonucu olayın iş kazası olduğu, meydana gelen kazada davalı ... İnşaat AŞ.’nin %60, diğer davalı taşeron şirketin %40 kusurlu olduğu belirlenerek davacı baba için 20.000,00TL, anne için 25.000,00TL, kardeşlerden her biri için ise 10.000,00TL manevi tazminatın tahsiline karar verildiği, maddi tazminat isteminden vazgeçilmesi sebebi ile bu talebin reddine karar verildiği, kararın taraflara tebliğ edilerek temyiz edilmeden kesinleştiği, ... 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/533 Esas, 2013/221 Karar sayılı kararı ile, Sanık ..., Sanık ..., Sanık ..., Sanık ..."ın cezalandırılmasına karar verildiği; Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 24.03.2015 tarih ve 2014/6848 Esas 2015/4959 Karar sayılı kararı ile ..., ... ve ..."nun cezalarının onanmasına, ..."in cezasının ise kusuru bulunmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği, ... 13. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen dosyasında, dava dışı şirketler aleyhinde aynı konuda açılan davanın ve belirlenen kusur oranlarının kesinleştiği, bu şirketlerden tazminat kararının infazının mümkün olmaması sebebiyle iş bu davanın açıldığı, eldeki davada davalıların dava dışı şirket çalışanı ve yetkilileri oldukları, o davada belirlenen kusur durumuna göre manevi tazminat davasının sonuçlandığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacıların daha önce açtığı ve bu dosyaya dayanak yaptıkları dosyadaki davalı şirketlerden tahsilat yapıldığını ve alacağın karşılandığını gösteren delil bulunmadığından, davacıların bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu gözetilerek işin esasına girilmesi ve kesinleşen dayanak tazminat davası ile yine kesinleşen ceza dosyasındaki kusur oranlarının dikkate alınması suretiyle, bu dosyada kusuru bulunan davalılar hakkında, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla karar verilmesi gerekirken, hükümdeki gibi davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına, ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
H) SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi"ne, karardan bir örneğin de Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 24/06/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.