Esas No: 2022/4970
Karar No: 2022/6475
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/4970 Esas 2022/6475 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davanın konusu, davacıların davalıdan satın aldığı CİTİREKS F1 marka kavun tohumunu kullanarak tarlalarına ektikleri ancak yetişen ürünlerin bu markalı tohumun ürünü olmadığı, başka özellikler gösterdiği ve veriminin düşük olduğu iddiasıyla toplam 89.853,27 TL zararlarının tazmini talebiydi. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabul edilmesiyle davacılardan talep edilen tazminat miktarlarında değişiklik yapılmıştır. Ancak, daha sonra verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtayca kararın davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Kararda belirtilen kanun maddeleri:
- HUMK'nın 428. maddesi gereğince kararın bozulması
- 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın düzeltilmesi için süre verilmesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davalıdan CİTİREKS F1 marka kavun tohumunu satın alıp, tarlalarına ayrı ayrı ekip gereği gibi baktıkları halde yetişen ürünlerin bu markalı tohumun ürünü olmadığını, başka özellikler gösterdiği gibi veriminin de düşük olduğunu ileri sürerek toplam 89.853,27 TL zararlarının tazminini talep etmişler; yargılama sırasında ıslah ile dava değerini 93.124,81 TL'ye artırmışlardır.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacılardan Yılmaz için 11.286,96 TL, ... için 7.556 TL, ... için 10.786,75 TL, ... için 15.473,96 TL, ... için 20.906,80 TL, ... ... için 19.772,69 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen 15/04/2015 tarihli hüküm; davalı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 16/04/2018 tarihli ve 2015/42841 E. 2018/4564 K. sayılı ilamla; davacıların yaptırdıkları tesbit davalının yokluğunda yapıldığı gibi, bilirkişi raporunun davalı tarafa tebliğ edilmediği, yargılama sırasında alınan raporla tespit dosyasında alınan rapor arasında çelişki olduğu, mahkemece denetimine elverişli rapor alınarak, bilirkişi raporları arasındaki çelişki de giderilip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü ile davacılardan Yılmaz için 8.465,22 TL, ... için 5.667 TL, ... için 8.090,06 TL, ... için 11.605,47 TL, ... için 15.680,09 TL, ... ... için 14.829,51 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen 02/10/2019 tarihli hüküm, tarafların temyizi üzerine, Dairece verilen 28/04/2021 tarihli ve 2020/6343 Esas 2021/4797 Karar sayılı ilamla, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetlenebilir olmadığı, davacıların gerçek zararının tespiti bakımından dosyada mevcut bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi gidermek amacıyla önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi heyetinden taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetersiz rapora itibar edilerek karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü ile davacılardan Yılmaz için 12.420,59 TL, ... için 8.185,67 TL, ... için 11.685,65 TL, ... için 16.763,46 TL, ... için 22.649,03 TL, ... ... için 21.420,41 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya yönelik talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1) Davacıların temyizi yönünden;
Davacılar vekili tarafından, ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan davacılar yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle hüküm temyiz edilmiş ise de Mahkemenin daha önceki kararlarında da vekalet ücretine ilişkin aynı şekilde hüküm kurulduğu, bu hususun daha önce kanun yolu aşamalarında ileri sürülmediği, bu durumda davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğunun anlaşılmasına göre, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Taraflardan yalnız birinin temyizi üzerine verilen bozma kararına uyan mahkemenin; temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hükmü vermemesine, aleyhe bozma yasağı ilkesi denir. Bu ilke, usuli kazanılmış hak ilkesi ile de yakından ilgilidir.
Mahkemece verilen 15/04/2015 tarihli ilk kararda, davanın kısmen kabulü ile davacılardan Yılmaz için 11.286,96 TL, ... için 7.556 TL, ... için 10.786,75 TL, ... için 15.473,96 TL, ... için 20.906,80 TL, ... ... için 19.772,69 TL'nin tahsiline karar verilmiş, bu karar yalnız davalı tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtayca kararın davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir. Bir başka deyişle, mahkemece ilk davada hüküm altına alınan tazminat tutarları, davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturmuştur.
Şu durumda, mahkemece; 15/04/2015 tarihli ilk kararla hüküm altına alınan tazimat miktarları yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden, davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
3-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davacıların temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.