Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3765
Karar No: 2018/595

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/3765 Esas 2018/595 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalının söz konusu sitedeki aidat borcu nedeniyle yürütülen icra takibine itiraz etmiştir. Bakırköy 4.Sulh Hukuk Mahkemesi bu dava hakkında kısmen kabul kararı vermiş, ancak Yargıtay 18.Hukuk Dairesi bu kararı bozmuştur. Daha sonra, yerel mahkeme, davanın kabul edilerek, davalının itirazının iptal edilmesi kararı vermiştir. Ancak, davanın konusu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği belirlendiğinden, kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, yönetim planının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulanacak faiz Türk Borçlar Kanunu'nun 120/2. maddesindeki sınırlamaya tabi olup, yönetim planında kabul edilen temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan 3098 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanunun 2/1. maddesinde belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı dikkate alınarak uygulanacak faizin belirlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Detaylı kanun maddeleri:
- 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi
- Kat Mülkiyeti Kanununun 66.
20. Hukuk Dairesi         2017/3765 E.  ,  2018/595 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava dilekçesinde, müvekkilinin ...Evleri Site Yönetiminin yöneticiliğindeki sitede davalı şirketin bir çok dairesinin mevcut olduğunu bu dairelerden A1, A2, A3, A4, A5, A6, A7, A8, A9, B1, B2, B3, B4 ve B5 bloklarda yer alan dairelerin aidat borçları ödenmediğinden Bakırköy 5. İcra Müdürlüğünün 2010/15259 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçilmiş, borçlu bu takibin gecikme tazminatına ilişkin 10.122,00 TL"lik kısmına borçlu olmadığından bahisle itiraz etmiş olup bu kısmi itirazının iptali ile takibin devamına, %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    Bakırköy 4. Sulh Hukuk Mahkemesi 2011/36 Esas, 2013/3369 Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar vermiş, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2013/11659 Esas, 2013/17222 Karar sayılı ilamı ile dava konusu sitenin birden fazla parsel üzerine kurulu olduğu ve toplu yapıya geçilmediği anlaşıldığından davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine yerel mahkemece 2014/93 Esas- 2014/210 Karar sayılı ilamı ile bozma ilamına uyularak görevsizlik kararı verilmiş, dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
    Mahkemece davacının davasının kabulü ile, davalının Bakırköy 5. İcra Müdürlüğünün 2010/15259 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile 9.690,43-TL üzerinden takibin devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava icra dosyasında gecikme tazminatı talebine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Dosya içindeki bilgi ve belgelerle, tapu kayıtlarının incelenmesinde; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu ve Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen toplu yapılara ilişkin özel hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlıkta kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir.
    Buna göre;
    Davacı vekilince davalıya ait bağımsız bölümün yer aldığı belirtilen taşınmazlarda da yönetim planı tarihleri belirlenerek yönetim planının yürürlük tarihinden önceki döneme ait aidatlar için yasal faiz uygulanması, yönetim planının yürürlük tarihinden sonrası için ise, taraflar arasında imzalanan sözleşme niteliğinde olan yönetim planı uyarınca %5 gecikme tazminatı ödenmesi gerekir ise de, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 88. maddesinde "Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz." düzenlemesine "Temerrüt Faizi" başlıklı 120. maddesinde "Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faiz oranı hakkında akdi faiz oranı geçerli olur" düzenlemesine yer verilmiş olup, 6101 Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 7. maddesinde de yukarıda açıklanan faize ilişkin 88"nci, temerrüt faizine ilişkin 120"nci maddenin görülmekte olan davalarda da uygulanacağı düzenlenmiştir.Yönetim planlarında belirlenen faiz Türk Borçlar Kanununun 120. maddesinde düzenlenen temerrüt faizi niteliğinde olup, ortak gider alacakları ile ilgili genel hükümlerin uygulanacağı durumlarda yasal oranda temerrüt faiz uygulanmalıdır. Buna göre yönetim planının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulanacak faiz Türk Borçlar Kanunu"nun 120/2. maddesindeki sınırlamaya tabi olup, yönetim planında kabul edilen temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan 3098 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanunun 2/1. maddesinde belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı dikkate alınarak uygulanacak faizin belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/02/2018 günü oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi