5. Hukuk Dairesi 2017/1624 E. , 2017/9613 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare ile bir kısım davalılar vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davalılar ... ve ... hakkında açılan davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili ile bir kısım davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1)Aynı bölgeden intikal eden ve (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesinin 2015/2787 esas sayılı ilamı ile denetimden geçen ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/389E.-2013/639K. sayılı dosyasında, aynı kamulaştırma kapsamında açılan bedel tespit ve tescil davasında, idarece düzenlenen kıymet takdir raporunda m2"si 92,72-TL olarak belirlenen ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmaza 03.09.2009
değerlendirme tarihi itibariyle 339,00-TL/m2 değer biçildiği halde, bu bedelden ayrılma nedenleri konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan dava konusu taşınmazın metrekaresine 10.04.2009 değerlendirme tarihi itibariyle 295,00-TL değer biçilmesi doğru olmadığı gibi,
Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu bilirkişiler ... ve ... tarafından düzenlenen 12.06.2012 tarihli raporda aynı emsal incelenmiş olup dava konusu taşınmazın emsalin % 24"ü değerinde olduğu kabul edilerek metrekaresine 321,00-TL değer biçilmiş; zemin bedeli yönünden hükme esas alınan ve bilirkişiler ... ve ... tarafından tanzim edilen 25.06.2012 tarihli raporda ise dava konusu taşınmazın emsalin % 22"si değerinde olduğu kabul edilmek suretiyle 295,00-TL metrekare birim fiyatı takdir edilmiş olup, aynı emsal ile farklı değerler tespit edildiğinden alınan raporlar inandırıcı bulunmamıştır.
Bu nedenle taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için yeniden imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapılar için mahallinde bilirkişi kurulu eşliğinde yeniden keşif yapılarak kamulaştırılan taşınmaz üzerinde bulunan yapıların iç kısımları da gezilip, mahkemece yapılan gözlem tutanağa geçirilerek fotoğrafları da çekilmek suretiyle yapıların tüm nitelikleri (cinsi, yaşı, fiziki durumları) kesin ve net olarak tespit edildikten sonra yapılara Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapı birim maliyet cetvelindeki sınıfına göre değer biçen ve yapıların yaşları itibariyle yıpranma oranlarını belirleyen rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken denetime elverişli olmayan rapor esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi,
3)Dava dışı ... vekili tarafından dosyaya sunulan 02.02.2015 ve 28.12.2015 tarihli dilekçelerde davalı olarak gösterilen ..."ın müvekkili olduğu, müvekkilinin soyismi ... olduğu halde tapu kaydına ... olarak yazıldığı ileri sürülmüştür.
Bu itibarla; dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen tapu maliklerinden ... oğlu ... ile ... oğlu ..."ın aynı kişiler olup olmadığına ilişkin belgeler (nüfus kaydı, tapuda isim tashihi kararı vb) taraflardan temin edilip sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi,
Doğru olmadığı gibi,
4)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 11.08.2009 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinden,
Mahkeme kararının açıklanan nedenlerle bir kısım davalı vekillerinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 30/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.