22. Hukuk Dairesi 2015/8384 E. , 2015/15486 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, ücret alacağı, ikramiye alacağı, prim alacağı, öğle yemeği alacağı, ikramiye alacağı, boşta geçen süre ücreti ile işe başlatmama tazminatı alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.04.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü yapılan tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmediğinden duruşmanın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının ... Belediyesine ait iş yerinde belediye işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin feshine müteakip feshin geçersizliği ve işe iade talebiyle açmış olduğunu, davanın kabul edildiğini ve onanarak kesinleştiğini, kanuni süresi içinde başvurmasına rağmen işe başlatılmadığını, bu sebeple hak ettiği işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin ödenmediğini, toplu iş sözleşmesine taraf sendika üyesi olduğunu, başlangıçtan itibaren davalı asıl işveren işçin sayılması gerektiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, husumet itirazında bulunarak, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Uyuşmazlık davacının, davalının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
İşe iade dosyası ile davacı tarafından ... Belediyesi ve .... aleyhine açılan işe iade davasında mahkeme tarafından, davalı. ..... yönünden açılan davanın işverenlik sıfatı bulunmadığından husumet yokluğundan reddine asıl ve gerçek işveren ... yönünden davanın kabulüne, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine, kanuni sürede başvuruya rağmen süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın ve dört aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsili gerektiğinin tespitine karar verildiği ve bu kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.
Davacının kanuni süresi içinde noter kanalıyla işe başlatılma başvurusunda bulunduğu, sözkonusu ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği, davalı işverenlikçe davacının bir aylık süre içinde işe başlatılacağına yahut başlatılmayacağına ilişkin bir irade beyanında bulunulmamıştır.
Dosya içeriğine göre davacı, davalının taraf olduğu toplu iş sözleşmesini imzalayan iş kolundaki sendikaya 13.05.2008 tarihinde üye olmuştur. Üye sendika ile davalı 01.03.2008 - 28.02.2010 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesini imzalamıştır. Davacının sendika üyeliğinin davalı işverene 27.05.2008 tarihinde bildirildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Hükme esas bilirkişi raporunda ise davacının fark işçilik alacakları hesaplanırken, emsal sendika üyesi işçinin aldığı ücret ile davacıya ödenen ücret farkı dikkate alınmıştır.
Somut bu maddi ve hukuki olgulara göre; davacının sendika üyeliğinin davalı asıl işverene bildirildiği tarih yararlanma tarihi olacağından, 27.05.2008 tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesinden faydalandırmak gerekirken; sendikaya üye olduğu tarih olan 13.05.2008 tarihinden itibaren faydalandırmak hatalıdır.
3-Öte yandan, ihbar süreleri konusunda da taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
Bildirim sürelerine ilişkin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 17. maddesindeki kurallar nispî emredici niteliktedir. Taraflarca bildirim süreleri ortadan kaldırılamaz ya da azaltılamaz. Ancak, sürelerin sözleşme ile arttırılabileceği Kanun"da düzenlenmiştir. Ancak, bildirim sürelerinin arttırılabileceği belirtilmiş olmakla birlikte, Kanun"da bir üst sınır öngörülmemiştir. Dairemiz tarafından, üst sınırın hâkim tarafından belirlenmesi ve en fazla ihbar ve kötüniyet tazminatlarının toplamı kadar olması gerektiği kabul edilmektedir. Bu durumda, temyize konu davada, en fazla ihbar ve kötüniyet tazminatlarının toplamı kadar ihbar süresi hesaplanması gerekirken, toplu iş sözleşmesi gereği kırk hafta ihbar süresi hesaplanması da usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.