Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3146
Karar No: 2020/4297

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/3146 Esas 2020/4297 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Tapu iptali ve tescil davasında davacı, mirasbırakanın vekilinin kendisini kandırarak vekaletname alarak taşınmazları yeğenine devrettiğini ve bu nedenle tapu kaydının iptal edilip adına tescil edilmesini istemiştir. Davanın reddine ilişkin verilen karar temyiz edilmiş ve Yargıtay, birlikte ve kötü niyetli davranışla işlem yapıldığı, ayrıca satış bedelinin davacıya ödenmediğinin ispatlanmadığı gibi kötüye kullanılan vekâlet kapsamında gerçekleştirildiği sonucuna varmıştır. Ayrıca, dava konusu taşınmazların yeni malikleri için yapılan yargılama sonucu davalıların iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, diğer taşınmazın davalılarından birisi hakkındaki davanın reddi kararı yanlış değerlendirme sonucu verilmiştir. Bu nedenle davalıların temyiz itirazları kabul edilmiştir ve hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125. ve 428. maddeleri.
1. Hukuk Dairesi         2019/3146 E.  ,  2020/4297 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    KARAR

    Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan eşi...dan intikal eden 102 ada 159 ve 130 ada 25 parsel sayılı taşınmazların intikal ile ilgili işlemleri yürütmesi için üvey oğlu ..."ı vekil tayin ettiğini, ancak vekilin kendisinin yaşlı, saf ve okuma yazma bilmemesinden faydalanarak hile ile satış yetkisi içeren vekâletname alarak çekişme konusu taşınmazları yeğeni olan davalı ..."a devrettiğini ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında 130 ada 25 parselin ...e, 102 ada 159 parselin ise Zahide"ye temlik edilmesi üzerine HMK"nun 125. maddesi gereğince davayı yeni maliklere yöneltmiştir.
    Davalı ve dahili davalılar, iyiniyetli alıcı olduklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “... Davalı ..., ilk el konumunda olup, taraflar arasındaki yakın akrabalık ve ilişkilerde gözetilmek suretiyle, akitte gösterilen değer ile gerçek değer arasında açık ve aşırı fark bulunduğunun keşfen sabit olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde vekil ile davalının birlikte ve kötü niyetli olarak hareket ederek işlem yaptıkları, ayrıca satışa ilişkin bir bedelin davacıya ödendiğinin de davalı tarafından ispatlanmamış olduğu, böylece ...’a yapılan temlikin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirildiği, ..."dan temlik alan dahili davalı ..."in ise vekil ..."in eşi olduğu, dolayısıyla durumu bilmesi gereken kişi olduğu ve buna bağlı olarak dahili davalı ..."in TMK"nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gözetilerek 130 ada 25 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı ve hukuki olmayan bir gerekçeyle davanın reddi doğru olmamıştır ve somut olaya gelince; yargılama aşamasında 102 ada 159 parsel sayılı taşınmazı dava dışı ..."dan temlik alan dahili davalı ..."ın iyiniyetli olup olmadığı yönünde yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli ve elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Hâl böyle olunca; mahkemece, dahili davalı ..."ın iyiniyetli olup olmadığı yönünden yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, davacı tanığı ..."nın bu yönde usulüne uygun dinlenilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. ....” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalı ... ve davalı ...’ ın temliklerinde iyiniyetli olmadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince işlem yapılarak dava konusu 130 ada 25 parsel sayılı taşınmaz yönünden yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalılar vekilinin bu taşınmaza ilişkin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine.
    Dava konusu 102 ada, 159 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince, 59 parsel sayılı taşınmaz ... adına kayıtlı iken ölen eşi...ın oğlu ...a verdiği vekaletname ile 12.05.2011 tarihinde tamamını ...’a onun tarafından da 26.11.2012 tarihinde ....’a satılmış, ...ise yargılama devam ederken 01.03.2013 tarihinde tamamını ...’a satmıştır.
    Dinlenen davacı tanığının beyanları ise davalı ...’ın kötüniyetli olduğunun ispatına yeterli olmadığı gibi, taşınmazın akit tablosunda değerinin düşük gösterilmesi de tek başına sonuca etkili değildir. Öte yandan taşınmazın temlik tarihleri nazara alındığında sık aralıklarla devredildiğinden de bahsedilemeyeceği için davalının TMK’nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanacağı kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca 102 ada, 159 parsel yönünden davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılğılı değerlendirme ve hatalı gerekçe ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetli değildir.
    Davalılar vekillerinin bu gerekçeyle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi