Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3114
Karar No: 2020/4298

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/3114 Esas 2020/4298 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı ile davalı arasında bir taşınmazın payıyla ilgili olarak hile (aldatma) nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası açılmıştır. Davacı, kendisinden taşınmazın payını 2014 yılında satış suretiyle davalıya devrettiğini ancak davalının kendisini aldattığını iddia etmiştir. Mahkemece, işlemin şekli açısından geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak temyiz incelemesi sonunda, davacının delillerinin toplanmadan ve aldatma iddiasıyla ilgili olarak bir araştırma yapılmadan sonuca gidilmesi hatalı olduğu ve davacının temyiz itirazlarının kabul edilerek kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, \"hile\" nedeniyle yapılan bir işlemde sözleşmenin bağlayıcı olamayacağı, aldatılan tarafın hukuki ilişkiyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırabileceği ve verdiği şeyi geri isteyebileceği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise Türk Borçlar Kanunu'nun 36/1. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 28/1.) maddeleri olarak ifade edilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2019/3114 E.  ,  2020/4298 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-
    Dava, hile (aldatma) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, ikinci eşi olan davalı ile 2012 yılında evlendiklerini, evlendikten sonra davalının kendisinden ısrarla taşınmaz istemesi üzerine yuvasının yıkılmaması için 1 parsel sayılı taşınmazdaki 175/576 payını 17/02/2014 tarihinde satış suretiyle davalıya devrettiğini, bu devirden kısa süre sonra davalının müşterek haneyi terk ettiğini, davalının kendisini aldattığınıileri sürerek taşınmazın 175/576 payının tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline, olmadığı takdirde bedeli olan 100.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, savunma getirmemiştir.
    Mahkemece, akdin taraflarının muvazaa iddiasına dayanamayacağı ve tapuda yapılan işlemin şekli açıdan geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1 parsel sayılı taşınmazdaki 175/576 payın tamamının davacı tarafından 17.02.2014 tarihinde davalı ...’ a satış suretiyle temlik edildiği, eldeki davanın 04/12/2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, "hile"(aldatma); genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun(TBK) 36/1. (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun(BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı gibi; taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse, yanılma(hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
    Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiçbir şekle bağlı değildir. Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, sözleşmenin karşı tarafına yöneltilecek tek taraflı bir irade açıklaması ile bildirilebileceği gibi def"i veya dava yoluyla da kullanılabilir.
    Somut olaya gelince, mahkemece davacının delilleri toplanmadan, aldatma iddiasıyla ilgili yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca bir araştırma yapılmadan sonuca gidilmesi hatalıdır. Hal böyle olunca, davacının bildirdiği tüm deliller toplanılmak sureti ile yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi