16. Hukuk Dairesi 2012/2774 E. , 2012/7548 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "yetersiz inceleme sonucu verilen hükmün isabetsiz olduğu belirtilerek, davalı ... Tüzel Kişiliğinin kurulduğu tarih ilgili idari birimlerden sorulması, mahallinde yöntemine uygun şekilde keşif yapılmak suretiyle taşınmazın niteliğinin, sit alanında kalıp kalmadığının belirlenmesi, ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliğiyle ilgili; arkeolog bilirkişi kurulundan ise sit alanı kapsamında kalıp kalmadığı, taşınmazın arkeolojik sit alanında kalması halinde bu alanın kaçıncı derece olduğu konusunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, ayrıca fen bilirkişisine, taşınmazın sit alanına ilişkin harita üzerindeki konumunu da gösterir biçimde keşfi takibe imkan veren kroki düzenlettirilmesi; 1. ve 2. derecede arkeolojik sit alanı içerisinde bulunan taşınmazların zilyetlik ile kazanılmasının mümkün olmayıp, bunun dışında kalan alanlarda ise 3402 sayılı Yasa"da öngörülen diğer koşulların da bulunması halinde zilyetlikle iktisabın mümkün bulunduğu göz önüne alınarak sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda çekişmeli parselin sit alanı olarak Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Belediyesi Tüzel Kişiliği vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, çekişmeli taşınmazın sit alanı içerisinde kalıp kalmadığı yönünde uzman fen bilirkişisi raporu ile arkeolog bilirkişilerinin ek raporları arasında çelişki bulunmaktadır. Arkeolog bilirkişilerinin 03/03/2011 havale tarihli ek raporlarında çekişmeli taşınmazın "sit haritasında da açıkça görüldüğü üzere söz konusu parsel 3. derece arkeolojik sit alanı kapsamındadır" denilmesine rağmen rapora ekli harita olmadığı gibi uzman fen bilirkişisinin 04/11/2010 havale tarihli raporunda ve ekli haritada çekişmeli parselin 1. ve 3. derece sit alanı dışında kaldığı belirtilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, mahallinde 3 kişilik arkeologlardan ve uzman fen bilirkişilerinden oluşan bilirkişi kurullarının katılımı ile yeniden keşif yapılarak, taşınmazın sit alanı kapsamında kalıp kalmadığı, taşınmazın arkeolojik sit alanında kalması halinde bu alanın kaçıncı derece olduğu konusunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, her iki kurula da, taşınmazın sit alanına ilişkin harita üzerindeki konumunu gösterir biçimde keşfi takibe imkan veren kroki düzenlettirilmeli, "kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazların zilyetlik yoluyla iktisap edilemeyeceği" hükmünü içeren 2863 sayılı Yasa"nın 11. maddesinin 1. fıkrasının 5663 sayılı yasa ile değişik hali de dikkate alınmak suretiyle araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, kadastro tutanağında taşınmazın arsa niteliğinde olduğu belirtilmiş olduğuna göre bu niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilerek beyanlar hanesinde sit alanında kaldığının gösterilmesi gerekirken, "Sit alanı olarak Hazine adına tesciline" şeklinde hüküm kurulması da isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.