3. Ceza Dairesi 2018/12113 E. , 2019/6964 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, beraate, mahkumiyetlere dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Katılan sanık ... müdafiinin temyiz süre tutum dilekçesi içeriğinden sanık müdafii sıfatıyla sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet hükmünü temyiz ettiği, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesi içeriğinden ise, sanık ... hakkında müşteki ...’a yönelik hakaret suçundan verilen beraat kararı ile tüm sanıklar hakkında mala zarar verme suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerini ve sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını temyiz ettiği belirlenerek yapılan incelemede;
1) Sanık ... hakkında müşteki ...’nu kasten yaralama suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında verilen dava sonuçlandırıcı nitelikte olmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara karşı 5271 sayılı CMK"nin 231/12. maddesi gereğince itiraz kanun yoluna gidilebilecek olup, CMK"nin 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranların haklarını ortadan kaldırmayacağından, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemi itiraz niteliğinde kabul edilerek, itiraz merciince karar verilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2) Sanıklar ... ile ... haklarında müşteki ...’ı kasten yaralama suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılan sanık ... müdafiinin 22.09.2015 havale tarihli süre tutum dilekçesini "sanık müdafii" sıfatı ile verdiği, ancak 06.11.2015 havale tarihli gerekçeli temyiz dilekçesinde ise, katılan sıfatıyla vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğine ilişkin vekalet ücretine hasren temyiz isteminde bulunduğu, bu haliyle katılan sıfatıyla temyize yönelik 06.11.2015 havale tarihli dilekçenin 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"un 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra verildiği anlaşılmakla, katılan ... vekilinin kanuni süresinden sonra vaki temyiz talebinin, CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
3) Sanık ... hakkında müşteki ...’a yönelik hakaret suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ... soruşturma ve kovuşturma aşamalarında; müşteki sanık ..."in kendisine hakaret etmesi nedeniyle...’e karşılık vererek küfür ettiğini beyan etmesi karşısında, TCK"nin 129. maddesinin uygulanmasının gerekip gerekmediğinin tartışılarak, sonucuna göre sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ya da sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeple, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA,
4) Sanık ... hakkında müşteki ...’a yönelik mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Müşteki ...’ın kollukta alınan 10.11.2014 tarihli ifadesinde; “kolu alçılı şahsın aracının yanına giderek sağ ön çamurluğuna tekme vurduğunu” beyan ettiği, sanık ... ise kollukta alınan 20.01.2015 tarihli ifadesinde; “kolu alçılı şahsın kendisi olduğunu” beyan ettiği, sanık ...’ın da aşamalarda müştekinin aracına zarar vermediğini savunduğu anlaşıldığından, sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçunu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi karşısında beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre,
b) Tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 151/1. maddesi uyarınca seçimlik ceza öngören mala zarar verme suçundan hapis cezası verilmiş ise de, seçimlik cezalardan ne sebeple hapis cezasının tercih edildiğinin hükmün gerekçesinde belirtilmemesi,
c) Tarafların trafikte seyir halinde iken, şerit değiştirme meselesinden doğan gerginlik nedeniyle aralarında küfürleştikleri, sonrasında müşteki ...’ın aracına bira şişesi atıldığı olayda, olayın başlangıcının taraflarca farklı anlatılması ve dosya içeriğine göre, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının anlaşılamadığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 367 Karar sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Dairemizin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA,
5) Sanık ... hakkında müşteki ...’a yönelik mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 151/1. maddesi uyarınca seçimlik ceza öngören mala zarar verme suçundan hapis cezası verilmiş ise de, seçimlik cezalardan ne sebeple hapis cezasının tercih edildiğinin hükmün gerekçesinde belirtilmemesi,
b) Tarafların trafikte seyir halinde iken, şerit değiştirme meselesinden doğan gerginlik nedeniyle aralarında küfürleştikleri, sonrasında müşteki ...’ın aracına bira şişesi atıldığı olayda, olayın başlangıcının taraflarca farklı anlatılması ve dosya içeriğine göre, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının anlaşılamadığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 367 Karar sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Dairemizin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA,
6) Sanık ... hakkında müşteki ...’na yönelik mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenerek sanığa isnat edilen TCK"nin 151/1. maddesi kapsamındaki mala zarar verme suçunun da uzlaştırma kapsamına alındığı ve yapılan yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, TCK’nin 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanığın üzerine atılı mala zarar verme suçundan uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre;
b) Tekerrüre esas sabıkası bulunmayan sanık hakkında TCK’nin 151/1. maddesi uyarınca seçimlik ceza öngören mala zarar verme suçundan hapis cezası verilmiş ise de, seçimlik cezalardan ne sebeple hapis cezasının tercih edildiğinin hükmün gerekçesinde belirtilmemesi,
c) Tarafların trafikte seyir halinde iken, şerit değiştirme meselesinden doğan gerginlik nedeniyle aralarında küfürleştikleri, sonrasında müşteki ...’ın aracına bira şişesi atıldığı olayda, olayın başlangıcının taraflarca farklı anlatılması ve dosya içeriğine göre, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının anlaşılamadığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 367 Karar sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Dairemizin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 02.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.