Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2469
Karar No: 2022/6233
Karar Tarihi: 28.06.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2469 Esas 2022/6233 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, intifa hakkı sahibi olan ... ...'in vefatı sonrası sözleşmenin tarafı haline geldiklerini ve taşınmazı ihtiyaçları için kullanmak istedikleri gerekçesiyle tahliye isteminde bulundular. Ancak, intifa hakkı sahibinin mirasçıları işbu dava için davalı kiracılara karşı husumet yöneltme hakkına sahip olmadığından, davacı ...'in aktif dava ehliyeti yoktur. Diğer davacıların ise dava süresinde açılmaması nedeniyle davanın reddine karar verildi.
Kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 797. maddesi: intifa hakkının sona ermesiyle ilgili hükümler
- Türk Borçlar Kanunu'nun 347/1. maddesi: kira sözleşmesinin feshiyle ilgili hükümler
3. Hukuk Dairesi         2022/2469 E.  ,  2022/6233 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 49. HUKUK DAİRESİ
    DAVACILAR :



    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tahliye davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden davanın kabulüne yönelik olarak verdiği kararın, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; davalıların kiralananı intifa hakkı sahipleri müteveffa ... ... ile davacı ...'den 01/06/2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığını, vefat ile birlikte ... ...'in sahip olduğu intifa hakkının kendiliğinden sona erdiğini, mirasta külli halefiyet prensibi ve mirasın ölüm anında bir kül halinde mirasçılara intikal etmesi nedeniyle ... ...'in kanuni mirasçısı olan davacıların sözleşmenin tarafı haline geldiğini, davacı ...'in aynı zamanda kiralananın maliki olduğunu, davacılardan ...'in oğlu ... ... ...'ın 28/07/2018 tarihinde evleneceğini ve davaya konu taşınmazda ikamet edeceklerini, dolayısıyla davaya konu taşınmaza ihtiyaçlarının olduğunu ileri sürerek, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin konut ihtiyacı gereksinimi nedeniyle sona erdirilmesine ve davalı kiracıların tahliyesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Davalılar, davacılar tarafından keşide edilen ihtarnamenin Borçlar Kanunu'na uygun olarak yapılmadığı için öncelikle davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini, davacılar ... ve ...'in kira sözleşmesinde taraf olmaması nedeniyle işbu davayı açma haklarının bulunmadığını, davacıların tahliye taleplerinin gerçek, samimi ve zorunlu olmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
    İlk derece mahkemesince; 4721 sayılı TMK'nın 797. maddesi gereğince; intifa hakkının, gerçek kişilerde hak sahibinin ölümü, tüzel kişilerde kararlaştırılan sürenin dolması, süre kararlaştırılmamışsa kişiliğin ortadan kalkmasıyla sona ereceği, yine intifa hakkını düzenleyen TMK'ya göre; intifa hakkının miras olarak da mirasçılara geçmediği, intifa hakkının, sahibinin ölümü ile sona erdiği, sözleşmeye konu taşınmazda intifa hakkı sahibi davacı ...'in halen hayatta olması ve kira sözleşmesine işbu davacının taraf olması, diğer davacıların sözleşmeye taraf olmaması, intifa hakkının da miras yoluyla mirasçılara intikal etmemesi nedeniyle; davacı ... ve ...'in 01/06/2013 tarihli kira sözleşmesinden dolayı davalılara husumet yöneltmesinin hukuken mümkün olmadığı, diğer davacı ...'in yönünden ise; fesih bildiriminin süresinde olmadığı gerekçesiyle, davacılar ... ve ... tarafından açılan davanın aktif dava ehliyetleri olmadığından reddine, davacı ... tarafından açılan davanın süresinde açılmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacılar tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; davaya konu 01/06/2013 tarihli kira sözleşmesinin kiraya veren sıfatıyla ... ve müteveffa ... ... ile kiracı sıfatıyla davalılar arasında imzalandığı, kiraya veren ... ...'in 22/08/2017 tarihinde vefat ettiği, davacıların müteveffanın mirasçıları oldukları, kira sözleşmesinin akdedilebilmesi için mülkiyet veya intifa hakkı sahibi olunmasının gerekmediği, malik veya intifa hakkı sahibi olmayan kişilerin de kira sözleşmesi akdedebilecekleri ve tahliye davası açabilecekleri, davacı ...'in kiraya veren ve aynı zamanda vefat eden kiraya veren ... ... mirasçısı sıfatıyla, diğer davacıların ise vefat eden kiraya veren ... ... mirasçısı sıfatıyla işbu davayı açabilecekleri, davacı ... ve ... yönünden aktif husumet yokluğu gerekçesiyle verilen red kararının yerinde olmadığı, davaya dayanak kira sözleşmesinin 01/06/2013 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli olduğu, kira sözleşmesi sürenin bitiminden itibaren TBK'nın 347/1. maddesi uyarınca seneden seneye yenilenmiş olup, en son yenilenen kiranın 01/06/2018 tarihinde sona ereceği, sözleşmede "kiralayanın kira döneminin bitmesine 2 ay kala kiracıya bildirmek suretiyle sözleşmeyi feshedilebileceği" hükmünün düzenlendiği, davalılara gönderilen ihtarname 11/05/2018 keşide tarihli olduğundan ve kira döneminin bitmesine 2 ay kala bildirim yapılmadığından davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle, davacıların istinaf başvurusunun değişik gerekçe ile kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, tahliye davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacıların temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2) Dava konusu taşınmazın mülkiyetinin davacılardan ...'e ait olduğu, ... ve ... ...'in yarı yarıya intifa hakkına sahip bulunduğu, davaya dayanak yapılan 01/06/2013 tarihli kira sözleşmesinin kiraya veren sıfatıyla intifa hakkı sahipleri ... ve ... ... ile kiracı sıfatıyla davalılar arasında imzalandığı uyuşmazlık konusu değildir. Kiraya veren intifa hakkı sahibi ... ...'in 22/08/2017 tarihinde vefat etmesi nedeniyle intifa hakkı ve bu hakka bağlı olan kiraya veren sıfatı da sona ermiş, malik kira sözleşmesinin tarafı haline gelmiştir. Yani ... ...'in mirasçıları kiraya veren sıfatına sahip değillerdir. Bu durumda, taşınmazın yarı payında intifa hakkı sahibi ve kiraya veren ... ile diğer payı için sona eren intifa hakkı nedeniyle malik ...'in tahliye davası açabileceği, diğer davacı ...'in aktif dava ehliyetine sahip olmadığı anlaşılmıştır.
    Bu nedenle bölge adliye mahkemesince; davacı ... yönünden davanın aktif dava ehliyetine sahip olmadığından reddine, diğer davacılar yönünden davanın süresinde açılmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının (A) bendinde yer alan "Davacıların açmış olduğu tahliye davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine," ifadesi çıkartılarak " davacı ... tarafından açılan davanın aktif dava ehliyeti olmadığından reddine, davacılar ... ve ... tarafından açılan davanın süresinde açılmaması nedeniyle reddine" ifadesinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 28/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi